Dün geçti artık.
Artık yeni şeylere yönelme zamanı.
Yeni bir Sivas.
Her yönüyle yeni bir Sivas´ın ete kemiğe bürünmesi için kollar yeniden sıvanmalı.
Her alanda, her yerde yeni bir Sivas?
Düşüncede, eylemde, idealde ve felsefede yeni bir şehir düşleme zamanıdır...
Tepeden tırnağa değişen bir Sivas. Yenilenen ve yenilendikçe geleceğe yönelen bir şehir.
Artık yeni şeyler söylemeli.
Sivas´ın gelecek yüzyılına doğru emin adımlar, artık hayatiyet kazanmalı.
Sivas diriltilmeyi bekliyor yıllardır. Kendi küllerinden yeniden doğan Simurg Anka misali Sivas, yeniden ihtişamlı bir geleceğin aşkı ile yanıp tutuşmayı özlüyor.
?Biz yapamayız, biz beceremeyiz? türü kalın dar zihniyet tortusu artık yerle yeksan edilmeli?
?Sadece ben bilirim ve şehir sadece benim kontrol altında olsun? türü yavan egolardan sıyrılmanın vaktidir?
Bu şehrin artık ?dar alanda kısa paslaşmalar? handikabından kurtarılması elzemdir.
Hayalde, düşte, ilke ve idealde bir gelecek yüzyıl hayaline odaklanmanın zamanıdır.
SİVAS´ın gelecek yüzyılını belirleyecek, somut düşünceleri ortaya koyabilecek yeni bir jenarasyon hazır hale getirilmeli?
Çekememezlik, bir birinin kuyusunu kazma, ben olmayayım sen de olma türü sığ zihniyet tortuları bir kenara bırakılarak, ?biz varız ve bütün hayalimiz şehrimizin ortak geleceğidir? felsefi derinliğine odaklanma zamanıdır?
Şehirde uzun yıllara yayılan ?çalışmama üzerine kurulan düzenin? değiştirilerek, işinin ehli insanların Sivas´ın geleceğinde söz hakkı olma imkanını hazır hale getirmenin vaktine girmiş bulunmaktayız?
SİVAS´ın her zerresinin felsefesini yapabilecek ve bu felsefi yol gösterme ile gelecek yüzyılı planlayabilecek bir erdem birlikteliğinin artık zamanıdır?
Çıkarcılığın, hokkabazlığın, ben merkezli yavanlığın,küçük olsun benim olsun türü aymazlığın ayaklar altına alınıp, sadece ama sadece bu şehrin ve ülkenin güzel geleceğini, kendi çıkarlarından üstün tutanların bir araya gelerek SİVAS´ın kaderine müdahil olacakları günler bu günlerdir.
SİVAS kendini keşfedecek ve kendini ileri hayallere sevk edecek adımlara o kadar hasret ki.
Orta Anadolu´nun böyle nadide kadim bir şehri, kıyıda köşede sıradan bir şehir olarak kalmayı inanın hiç hak etmiyor.
Bu şehrin medeniyet derinliği ortada iken, bu derinliği ete kemiğe büründürmeyen bizler, içimize oturan zavallı nekahete daha ne kadar boyun eğeceğiz?
Daha ne kadar, şahsi isteklerimizin kölesi olacağız? Daha ne kadar SİVAS´ın gelecek yüzyıla yönelmesi için omuz vermeyeceğiz?
Vakit çoktan gelmiştir sevgili okurlar.
Durmanın, dinlenmenin, geçmişi konuşmanın zamanı çoktan geçmiştir.
Şimdi yeni bir şehir düşlemeliyiz.
Her alanda, canla başla atılım üstüne atılım yapacak, yeni bir Sivas için harekete geçmeliyiz. Yeni bir hayale doğru büyük düşlerin yoldaşı olarak, Sivas´ı gelecek yüzyıla bağlamalıyız.
Gelişen, güzelleşen, modern dünyada özgün yerini almış bir şehirde yaşamak daha güzel olmaz mı?
