"Tanrı Zeus" İle Cumhuriyet Kutlaması

Tacettin KEPENEK Yazdı...

?TANRI ZEUS? İLE CUMHURİYET KUTLAMASI

Uganda´da ki, Türkiye büyükelçiliğinde,cumhuriyet bayramı resepsiyonu sırasında çekilen bir fotoğraf, gündeme bomba gibi düştü. Bu fotoğraf, dış dünyada ülkemizin içine düştüğü durumu özetleyen ibretlik bir  vesikadır dersek abartmış olur muyuz, bilemiyorum.

 Resepsiyonda,  bizim büyükelçi ile başkâtip öyle bir kılığa girmişler ki, inanılır gibi değil.Kadın Büyükelçi,  Yunan mitolojisinde ki ?Kraliçe Helen?,başkâtipde ?Tanrı Zeus?olmuş. Kraliçe Helen ile Tanrı Zeus, Uganda başkanının hemen arkasındayan yana durmuş, ayakta süzülüyorlarken, Uganda başkanı da kürsüden dönmüş, ?Ulan yanlış yere mi geldik, yoksa kamera şakası mı yapıyorlar? Der gibi  onlara bakıyor.

 Dış İşleri bakanlığı,  bu utanç fotoğrafı ortaya çıkınca,  Zeus ile Helen´i derhalgeri çağırarak, güya onları cezalandırmakta. Oysakibu yüksek zevatlar ömür boyu maaşlarını alıp, fosur- fosur ortada gezecekler.

İyi de, kabahat sadece Tanrı Zeus ile Kraliçe Helen de mi?  Onlara,  bu görevleri verenlerin,hiç suçu yok mu?

 Ülke içinde ki devlet kurumlarında da, nice liyakatsiz kişilerin, nice makamlara getirildiği,  artık alıştığımız acı bir gerçekdeğil mi? Allah bilir,  bunlar gibi kaç tane sivri akıllı ve liyakatsiz, dış dünyada bu ülkeyi temsil ediyor. Bunları görünce insan sormadan edemiyor. Devletimiz,monşerlerden kurtulayım derken,  yoksa Zeuslara, Helenlere,dil - diş bilmeyenlere mi kaldı?

 Türkiye deki kutlamalarda, Zeuslar-Helenler ortaya çıkmasa da, genel olarak Cumhuriyet bayramı kutlamaları hakkında, kendimi bir iki cümle sarf etmek zorunda hissediyorum.

Ülkemizde ki, standart bir Cumhuriyet bayramı,  kutlama programını arz edecek olursak,resmi erkân tarafından sabah anıta çelenk konulması, saygı duruşu veistiklal marşının okunması, törenalanındavali beyin halkı araç üzerinde selamlaması,vali beyin konuşmaları,  halk oyunları gösterisi, gazilerin yürüyüşü, askerlerin tören yürüyüşü ve kapanış. Akşam ise otellerde resepsiyon daveti.Hepsi bu.

 Peki, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş ve kurtuluş kongresinin yapıldığı şehir Sivas´ta, durum nedir? Böyle büyük bir onuru ve gururu taşıyan, kadim şehir Sivas´ta, cumhuriyet bayramı kutlamalarınınher yerden daha farklı ve daha coşkulu kutlanması beklenir değil mi? Ama maalesef olmadı, olamadı, olmuyor?

Mustafa Kemal Paşa ?NUTUK´da? Sivas kongresi günlerini anlatırken, ? Sivas şehrine girerken, caddenin iki tarafı büyük bir kalabalıkla dolmuş, askeri birlikler tören düzeni almış bulunuyordu. Otomobillerden indik. Yürüyerek askeri ve halkı selamladım.?

?Bu manzara, Sivas´ın saygıdeğer halkının ve Sivas´ta bulunan kahraman subay ve askerlerimizin bana ne kadar bağlı ve sevgi ile dolu olduğunu gösteren canlı bir tanık idi?? Der.

 Mustafa Kemal Paşa´nın?CUMHURİYETİN TEMELİNİ BURADA ATTIK? dediği ve övdüğü, o günkü Sivas şehri ile bu günkü Sivas şehri arasındaki tek benzerlik, herhalde Kongre binasının yerinde duruyor olmasıdır? (Maalesef kongre salonunda ki sıralar da kaldırılmış.)

 Cumhuriyeti ve Demokrasiyi özümsemiş ve kıymetini bilen insanlar ancak,  o heyecanı ve coşkuyu ortaya koyabilirler. Bu değerlere karşı sözde değil, özde inanç olmalıdır ki, tezahür etsin?

 Sivas ta faaliyet gösteren, sivil toplum kuruluşları, dernekler, adı cumhuriyet olan üniversite,arif olanlar veya cumhuriyetin emanet edildiği gençler, ülkücüler, alperenler ve diğerlerineredeler?  Neden cumhuriyetimizi coşku ile kutlamaya, bizi kurtuluşa ve kuruluşa götüren, o büyük insanları anmaya,  senede bir gün dahi olsa cumhuriyet ve kazanımları içselleştirmeye gerek duymuyoruz veya duyamıyoruz?

 Bu cumhuriyet ve demokrasi, toplumun sadece bir kesimi için mi,  önemli ve kutlanmaya değer?

                                                                                         Tacettin KEPENEK