Bir dağ masalıdır her şey?.
Dağların en tenha ucunda, berrak akan gözelerle birlikte, yaşamın kıyısına tutunan bir şiirdir hayat?
**
Tebessümleri rüzgârın efsunu kollarına bıraka bıraka, öte dağlara bakan bir sükunetin, yarı utangaç adımlarını bark bark eden ay ile bütünleyen bir anlamlar geçididir her şey?
Öte yamaçlarda, avare akan pınarlara emanet edilen çocuk yanların, mini mini avuçlarıyla suyu yudumlayan bir iç geçiriş ile kayıt düşmedir, zamana ve mekana?
**
Bir dağ rüyasıdır yaşadığımız?
Gecenin en sukut vaktinde, ateşle söyleşen suya, yarım bir hikayeyi fısıldayarak anlatmadır her şey?
Rüzgarın kollarında, kendini ari zamanlara bırakan bir gölge misali, dokunaksız yarınlara hiç girmeden, bir yarım tebessümün, gecenin öte vaktine usulcana demirlemedir her şey?
Her şey yarım bir hikâyenin, dağların doruğuna odaklanmış ay ile söyleşmesi kadar zaman ve mekan içre bir duruluktur?
**
Uzun cümleleri, sükuna erdiren gece şiirleri ile, derelerin çayır çimen kokan bağrına, yarı utangaç cümleleri, bir biri ardına sıralamadır her şey?
Ateşin bağrından sökün eden çıngıları, zarif bir tebessüm ile soluklatan bir anlamın, içindeki akvaryumları, sere serpe ahlat ağacının yüreğine emanet etmedir her şey?
Gecenin aya bulanmış anında, kayan bir yıldızın sökün eden salınışına, melul mahzun bakan bir giz arayıcılığı kadar, metanetlidir zamanlar?
**
Bir dağ rüyasıdır yaşadığımız?
Yarım bir hikaye kadar asude, mısrasına meftun bir şiir kadar ebedi? Şarkıların dokunaklı girizgahına, kadife bir endam katan yarı hüzünbaz bir çocukluktur her şey?
Çayırın çimenin içinde raks eden gece kuşlarının dahi, sukun edip ateş böceklerinin aşkına ram oldukları, bir dağ söylencesidir hayat aslında?
**
Anlamını kendi anlam dünyasından soyutlayarak, geceyi ısıtan tebessümleri, tepeden tırnağa içinde taşıyan zarif bir eleğimsağma gibi, büyüsünü bulmuş bir öykünün tam ortasıdır hayat?
**
Kaybettiğimiz sukut, rengine bulandığımız rayiha, mısrasına sığındığımız bir şiirler şiiridir hayat...
Osman ÇELİK
