"Mahkeme Kadıya Mülk Değil"

Tacettin KEPENEK Yazdı...

“MAHKEME KADIYA MÜLK DEĞİL”

Bu hafta sonu, CHP genel başkanı, parti yöneticileri ve belediye başkanları (21-22-23 Ekim) Sivas’ta olacaklar. Şehir merkezi ve ilçeleri ziyaret edecek, halkın nabzına tutacaklar. İşin doğrusu, CHP var gücüyle kolektif bir çalışma sergiliyor ve iktidara gelmeye hazırlanan parti görüntüsünü vermeye çalışıyor. Ancak CHP’nin parti içyapısı ve il teşkilatı için aynı şeyler söylenebilir mi? Emin değilim...

CHP’lilerde iktidara gelme umudu arttıkça, teşkilatlarda mevzilenmiş bir kısım partililer, “tekkeyi bekleyen çorbayı içer” havasına girmişler... İktidara yürüyen bir partide, yeni insanları davet etmek, cem olmak bir yana dursun, birilerinin yanlışlıkla parti kapısından geçmelerine bile tahammülleri yok...

Kimisi ben yıllarımı verdim diyor. Kimisi ben partiye girdiğimde yerleri süpürüyordum diyor. Kimisi artık milletvekilliği sırası bende diyor. Kimisi, partiyi aile şirketi sanıyor. Kimisi, partinin herhangi bir devlet kurumunun yönetim şemasında olduğu gibi yönetileceğini zannediyor, hiyerarşik bir düzen içinde kendisine pozisyon arıyor. Ama hiç kimse, devlet için, millet için, cumhuriyet için liyakat sahibi nitelikli insanları ve hatta her kesimden insanı partimize davet edelim, büyüyelim, kapsama alanımızı geniş tutalım, demiyor, diyemiyor... “Aman safları sıkı tutalım, araya kimse girmesin!” derdindeler...

Bu yapıyı görünce, Sayın genel başkanın İlhan Kesici’yi, Abdüllatif Şener’i, Mehmet Bekaroğlu’nu partiye alması hatta Mansur Yavaş’ı, Ekrem İmamoğlu’nu belediye başkanı olarak aday göstermesi bile muazzam bir başarı...

Sayın Kılıçtaroğlu, milyonlarca insan için yüzlerce kilometre yürüyerek adalet aramış, İyi partiyi seçime sokarak büyük oyunu bozmuş ve millet ittifakı masasını kurarak, bu ülke için çok büyük bir iş başarmıştır... Hem kendi partisinin içi ile mücadele etmek, hem Sayın Tayyip Erdoğan’a karşı ayakta kalabilmek, hem de iktidara yürüyebilmek için diğer partileri bir araya getirmek kolay bir iş değil...

Millet ittifakının iktidara gelmesi, cumhuriyetimiz ve demokrasimiz açısından, ne kadar tarihi bir öneme sahipse, CHP için, çok daha büyük bir önemi sahiptir... Çünkü CHP, son kırk yılda özgüvenini kaybetmiş bir parti olmaktan çıkıp, kuruluş ayarlarına yeniden dönebilme şansını yakalayacaktır...

Sayın Kılıçtaroğlu, ABD gezisi sonrasında, meclis grubunda son yılların en güzel konuşmalarından birisini yaptı... Sayın genel başkan, dünyanın nereye doğru gittiğini kavramış vizyoner bir lider gibiydi... Türkiye’yi bilim ekonomisine, sosyal ekonomiye dönüştürme vizyonu çok kıymetli...

2023 seçimlerine doğru giderken Türkiye de siyaset, tamamen algılar üzerinden yapılmaya başlandı. Toplum olarak, popülist bir yönetim ve yönetilme alışkanlığına kapıldık gidiyoruz. Algılarla yönetiliyor, yönlendiriliyoruz. Vatandaş doğruyu yanlışı, haklıyı haksızı, iyiyi kötüyü ayıramayacak duruma geldi...

Milletin bir kısmı, ülkenin içine düştüğü ekonomik ve siyasi ortamdan bunalmış bir halde değişim isterken, bir kısmı için her şey güllük gülistanlık... Bu kesimler istiyor ki, Sayın cumhurbaşkanı ömrü vefa ettiği sürece ülkenin başında kalsın... İyi güzel, kalsın da! Milletin kendisini mağdur hisseden, ezilen diğer yarısı ne olacak?

Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Bahçeli, millet ittifakı için bunlar zillet ittifakı diyor. Bunların projesi yok diyor... Bunlardan bir şey olmaz diyor... Millet ittifakını aşağıladıkça aşağılıyor... Aslında büyük bir yanılgıya ve kibre kapıldıklarını düşünüyorum.

Sayın Erdoğan eğer seçimi kaybederse, aslında millet ittifakı adayının iyi olup olmamasından veya projeleri olup olmamasından değil, kanaatimce ülkenin içine düştüğü kötü ekonomik koşullardan, Kürt kökenli seçmenleri ötekileştirmekten ve yirmi yıllık süreçte, doğal olarak ortaya çıkan R.Tayyip Erdoğan karşıtlığından dolayı kaybedecek...

Çünkü “Mahkeme, kadıya mülk değildir...” Ve hiç bir zamanda olmamıştır.

Tacettin KEPENEK



Anahtar Kelimeler: "Mahkeme Kadıya Değil"