1 MAYIS MARŞI'NIN HİKAYESİ

1 MAYIS MARŞI

Yakup KIVRAK Yazdı...

1 MAYIS MARŞI’NIN HİKÂYESİ

1978 Karacalar

(…) Sıra öğrenci affı konusundaki habere geliyor. Hepsi konunun benim için çok önemli olduğunu bildiğinden ilgiyle dinliyorlar. Haberden açıkça anlaşılıyor ki “Yâgup ortmen Angara yolcusu.”

İçim sevinçle doluyor ama lojman odasına da bir hüzün çöküyor bir anda, çok alışmıştık birbirimize.

“La niidecan Angara’ya anarşitlerin, gominislerin içine gidip? Otur oturduğun yerde. Baarözü’nün ooretmeniynen de everek seni, çıft maaş, gözel gözel otur,” diyor Seferaa.

Garpız Memed dalga geçiyor.

“Hoca okuyup böyüğ adam olacak heralım. Böyüğ adam olur bizleri unudursun deel mi?”

Eee Garpız Memed, böyüğ adam olamadık emme sizleri de unutmamışık, gördüğün gibi kırk elli sene sonra anlatıyoruz ballandıra ballandıra. (…)

(Su Yangını, yirmi dördüncü Hikâye)

***

Yetmişli yılların sonlarına doğru (Ulaş Karacalar Köyümdeki öğretmenlik yıllarımın ardından) Ankara’da öğrenim hayatımı sürdürürken bir yandan da Ankara Sanat Tiyatrosunda (AST) sanat çalışmalarına katıldım.

Ankara Sanat Tiyatrosunun sahnelediği bazı çocuk oyunlarının müziklerini besteleyip kendimi geliştirmeye çalışıyordum.

Ankara Sanat Tiyatrosu Maksim Gorki’nin “Ana” isimli oyununu sahneliyordu. Oyuncular, dostlarım Yaman Okay, Erkan Yücel, Savaş Yurttaş, Metin Coşkun, Altan Erkekli, Altan Gördüm vb. büyük tiyatro oyuncularımızla orada tanıştım.

“Ana” oyununun yönetmeni Rutkay Aziz idi.

Oyundaki önemli bir sahnede işçilerin marş söyleyerek sahneye girmesi gerekiyordu ve bu sahne çok önemliydi.

Rutkay Aziz, İstanbul Devlet Konservatuvarında hoca olan arkadaşı besteci/müzisyen Sarper Özsan’ı bu oyunun müziklerini hazırlaması ve oyunun müzik yönetmenliğini üstlenmesi için rica etti.

Sarper Özsan, büyük bir memnuniyetle bunu kabul etti, İstanbul’dan Ankara’ya geldi. Oyunun bütün müziklerini besteledi ve oyundaki işçilerin sahneye girişlerindeki şarkıya özel bir önem gösterdi, hattâ şarkının güftesini de kendisi yazdı:

“Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır

Ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez

Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde

Bir Mayıs, Bir Mayıs,

İşçinin emekçinin bayramı…”

Sarper Özsan’ın bu nefis şarkısı ogünden bugüne her yerlerde söyleniyor.

Cem Karaca söyledi, Timur Selçuk söyledi, Selda Bağcan söyledi, daha niceleri…

Nereden aklıma geldi derseniz, bugün 1 Mayıs işçi bayramı. Şarkıyı yine dinledik her yerlerde.

Bu şarkının güftecisi ve bestecisi olmak isterdim.

Sarper Özsan’a saygıyla.

***

SARPER ÖZSAN

1944 yılında Balıkesir’in Bandırma ilçesinde doğdu. Müziğe, Ankara’da Kemal Eroğlu'dan aldığı mandolin dersleriyle başladı. 1969 yılında Ankara Devlet Konservatuvarının kompozisyon bölümününden mezun oldu. Buradaki öğrenim hayatı boyunca Necil Kazım Akses ile armoni, kontrpuan, füg, orkestrasyon ve kompozisyon, İlhan Usmanbaş'la müzik formları ve müzik tarihi, Metin Öğüt ile solfej, Adnan Saygun ile modal müzik, Selçuk Gündemir, Tulga Cetiz ve Gülay Uğurata ile piyano çalıştı, Kemal İlerici’den iki yıl Türk Müziği makamları, dil örgüsü, ölçüleri, biçimleri ve armonileme dizgesi dersleri aldı. Ayrıca 1967’de TRT’in düzenlediği halk müziği derleme çalışmalarında Burdur yöresinde derlemeler yaptı.

1971'de siyasal sebeplerden tutuklandı ve 20 ay tutuklu kaldı.

Tutukluluğunun ardından İstanbul Devlet Konservatuvarında öğretim üyeliği yaptı.

Sarper Özsan, 19 Aralık 2022'de yetmiş sekiz yaşında hayatını kaybetti.

***

1978 Karacalar

(…) Karacalar’daki bu son gecemi, buradaki ilk gecem gibi Seferaa’nın odasında geçireceğim. Her seferinde aynı lezzeti nasıl tutturur bu Ayşaana? Üzerinde kızgın kuyrukyağı gezdirilmiş bulgur pilavından sonra kasketliler doluşuyor yine.

Merhaba seremonisi son kez.

“Merhaba” “Merhaba”

İlk günümü anımsıyorum. Bulunduğum ortam, yaşadıklarım, bu insanlar bana yabancı değil artık, apayrı bir dünyada da değilim. Ne çok şey öğrendim burada yaşama dair.

Çocuk geldim, büyümüş gidiyorum. Çok çiğdim henüz, pişmemiştim daha, kıvamında pişmiş gidiyorum. Ham geldim, olgunlaşmış gidiyorum. Donanımsızdım, donanmış gidiyorum. Bilgisiz geldim, öğrenmiş gidiyorum.

Sizleri özleyeceğim “gonşular”, hoşça kalın. (…)



Anahtar Kelimeler: MAYIS MARŞI' HİKAYESİ