Tarih: 20.05.2022 17:13

“ ROL MODEL GÖRÜNÜMLÜ TOP MODELLER ”

Facebook Twitter Linked-in

Bütün insanlar, özel hayatta, sosyal hayatta, siyasette veya iş hayatında, genellikle kendilerinden önce aynı işleri yapmış, başarılı olmuş insanları örnek alırlar. Onları takip eder, taklit etmeye çalışır ve onlar gibi olmak isterler. Aslında bu durum hayatın doğal akışıdır...

Bir toplumda, olumlu anlamda ne kadar çok “Rol Model” olursa, insanların ve toplumun gelişimi de, ilerleyişi de o oranda kaliteli ve hızlı olur. Çünkü rol modellerin yaşadıkları tecrübeler, geçtikleri yollar ve elde ettikleri başarılar, bir bütün halinde, insanlara her zaman yol gösterici bir rehberdir ve çok değerlidir.

Ancak bu şehirde, rol modellerden çok, rol model görünümlü top model bolluğu var... Bu rol model görünümlü, top modellerin ortak özellikleri; Yaptıkları işlerde başarıyı yakalamış olsalar da, gölgesi olmayan ağaca benzerler. Sadece kendi menfaatlerini düşünürler. “Feylesof" gibi görünür, güzel konuşur, kibar ve ağır duruş takınırlar...

Ancak çoğu şuur yoksunu ve hayal kırıklığıdır. Dışarıdan bakanlara, sempati uyandırırlar ama çoğu egolarının ve kişisel pazarlamalarının peşindedir. Zenginliklerine, zenginlik katarken, tabaklarında ki yemek artıklarını dağıtarak, hayırsever sınıfına girmek isterler. Siyasi ve bürokratik ilişkiler ağının içinde yaşarlar. Her dönemde siyasilerle kol kola yürür, yukarıya yalaka, aşağıya acımasızdırlar.

İşte bunlar, değerlerden, akıldan, düşünme yetisinden uzaklaşmış ve yozlaşmış “rol model” görünümlü “top modellerdir.” Artık gerçekleri görme zamanı... Bizim gibi küçük şehirlerde, milletvekillerinden büyük beklentiler olur. Ancak Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi ile gördük ki, milletvekilliği, seçilmiş bankamatik memurluğuna dönmüş! Valilerden, şehre ekstra katkılar sağlaması umulurdu... Halkın seçtiği belediye başkanından çok şeyler beklenirdi mesela...

İş bilmesi, risk alması, vizyon sahibi olması ve her anlamda şehri kalkındırması beklenirdi. Atanmış olsa da iyi bir üniversite rektörü istenirdi. Yılmaz Büyükerşen gibi mesela...

Ya da TSO, Esnaf odaları, Borsa, Baro ve diğer meslek odaları, hem kendi mensupları, hem de şehir için daha çok sorumluluk alabilirdi... Şehrimiz açısından, seçilmiş ya da atanmış olsun, son otuz yılın en zayıf siyasi ve idari yönetim kadrolarıyla karşı karşıyayız...

Kafası, Ankara siyasetinde, bedeni Sivas’ta olan Sayın Belediye Başkanı, gönül belediyeciliği yapıyorum diye diye, parkla, bahçeyle, konserlerle ve bol kepçe dağıtılan hediyelerle, koca bir şehri adeta ayakta uyutuyor... Sayın başkan, mensubu olduğu partinin adında yazdığı gibi, keşke kalkınma Belediyeciliği yapsaydı...

Sayın Cumhurbaşkanımıza, fırsat bulduğu her ortamda, sürekli ve anlamsız bir şekilde teşekkür eden, hiçbir sanayi ve üretim geçmişi olmayan bir TSO başkanına, otuz beş yıl kahveciler odası, yirmi yıl SESOB başkanlığı yapana ve yıllardır ne etliye, ne sütlüye karıştığı görülmeyenlere ne demeli? Bütün bu yönetici kısmı ve altlarındaki bir sürü idareci ile senkronizasyon halinde uyutulan koca bir şehir...

Bunlardan bir hayır gelmeyeceği görülmüş ve kanaatimce iş başa düşmüştür. Şehrin kendi sivil dinamiklerini harekete geçirme zamanı gelmiştir. Boşuna sızlanmayalım. Çünkü “elden gelen öğün olmuyor, o da vaktinde bulunmuyor...”

Daha neyi bekliyoruz... Bu şehirde yaşayan, sanayici, girişimci ve işadamı olarak başarıya ulaşmış, kendisini ispat etmiş, sorumluluk alma kapasitesi olan, cemiyetçi, paylaşımcı, görmüş geçirmiş, ekonomik olarak doymuş, insani ilişkileri gelişmiş, liderlik özelliği olan insanlar, “rol model” olarak mutlaka ortaya çıkmalıdır, çıkarılmalıdır...

Şehre dair aynı kaygıları taşıyan, aynı hedefi hayal eden insanlar, sivil inisiyatif olarak artık bir araya gelmelidir. Bu insanlar var mı? Biliyorum ki, kesinlikle var... Bu şehrin önünü açacak, kalkınmasını hızlandıracak, gerektiğinde kamuoyu oluşturacak, hiçbir siyasi partinin vesayeti altında olmayacak, hiçbir koltuktan güç almayacak, hiçbir koltuk için beklentisi olmayacak, sadece ve sadece bu şehrin kalkınması için örgütlenecek insanlar, lütfen ortaya çıkın... Çünkü yarın, çok geç olabilir...

Tacettin KEPENEK




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —