İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Haydarpaşa Garı işletme ihalesinde, yine göz göre mağdur edildi. Yaşanan bu mağduriyetler, CHP´nin İstanbul´da ki oylarını adeta kendi kendine yükseltiyor. Herhalde, iktidar olmanın verdiği alışkanlıklar, gözleri öyle karartıyor ki, basit gibi görünen olayların nelere yol açabileceğini düşünemiyorlar bile?
İstanbul´da mağduriyete uğrayan ve yükselen bir CHP var iken, Sivas´ta il başkanlığı görevinden alındığı için kendisinin, partisi tarafından mağdur edildiğini iddia eden CHP´li bir il başkanı var.
Sivas´ın CHP´li müstafi il başkanı, düzenlediği basın toplantısında, ?bizim suçumuz neydi ki, bizi görevden aldılar. Buradan soruyorum, biz ne yaptık?? Diyordu.
Sayın il başkanı, doğru soruyu sormuş! Bir vatandaş olarak ben cevap vereyim. Maalesef hiçbir şey yapmadınız. Yahu, millet size seçimlerde muhalefet görevi vermiş, muhalefet olarak insan kamuoyu karşısına çıkar, iyi kötü bir şeyler söyler. Şehrin iktidar milletvekillerine sorular sorar, sorgular. Şehri yönetenlere bir iki eleştiri yöneltir. Ama tık yok! O zaman adama sorarlar, siz ne işe yararsınız, diye?
Kendi zorunlu istifanız için ağlamaklı, gönül koymalı basın toplantısı düzenleyebiliyorsunuz ama iş memleket meselelerine gelince, bir basın toplantısı düzenleyip bir tek eleştiri dahi yapamıyorsunuz, yoksa yaptınız da, biz mi duymadık?
Bu memlekette, muhalefet partileri görevini yapmayınca, geriye bir tek yerel medya kalıyor ama onların durumu daha da acıklı. Memlekette, kamuoyu adına eleştiri yapacak, yönlendirecek, ne gazete, ne televizyon var. (Sivas Postasını ayrı tutuyorum) Nasıl olacak ki? Kimisi belediyenin mülkünde kiracı, kimisi özel idarenin mülküne konmuş, kimi belediye personeli olmuş maaşını oradan alıyor, kimisi bu kurumlarda çeşitli görevler ifa ediyor. Nasıl eleştirecek, nasıl yazacak? Gazetecilerde, televizyoncularda, bu toplumun gerçekleri ile yaşıyor ve maalesef güçleri bu kadar.
Oysaki muhalefet partileri, iktidar partilerinin birebir muhatabıdır. Muhalefet partileri, iktidar partilerini takip eder, etmelidir. Kamuoyunu adına sorar, sormalıdır, sorgulamalıdır. Bu onların yasal görevi ve bu görevi de onlara bizzat millet vermiştir. Tabii bunun bilincinde olana, anlayana.
CHP, yıllardan beri öyle ya da böyle, Sivas´tan bir milletvekili çıkarır. CHP milletvekili Ulaş Karasu, il başkanı iken ön seçimsiz olarak milletvekili adayı gösterildi ve seçildi. Ulaş Karasu´dan sonra müstafi il başkanı, ufukta bir seçim gördü de, adeta tek kontenjanlı CHP milletvekilliği için acaba delegeleri tanzim etme çabasına girdi ve bu yüzden mi görevden alındı? Bilemiyorum, bu sadece bir tahmin. Eğer durum böyle ise görevde çok bile tutulmuş, diyebilirim.
CHP´nin iç kavgaları, parti üyesi olmayan vatandaşları ilgilendirmez ama hiç değilse yeni gelen il yönetiminin bu şehir için asli görevini yapmasını umutla bekliyorum. Parti içinde ise asıl kaynayan kazanın ne olduğunu bilemem, istifa istenmesinin asıl sebebi, bu konu bile olmayabilir.
Ancak bildiğim bir şey var ki, bu şehirde muhalefet görevini yapacak, cesur ve korkusuz bir partiye acil ihtiyaç olduğudur. 1980´e kadar CHP, bu şehrin birinci partisi idi. Ancak milleti küstürdüler ve bir daha bellerini doğrultamadılar. Bari bu kez, bir alternatif olun, biraz gayret gösterin, uyanın ve dirilin, Ekrem İmamoğlu gibi biraz mücadele edin, biraz cesur olun, biraz samimi olun ve hatta mağdur olun, o bile yeter.
Artık çalışmalı, yanlışa yanlış, doğruya doğru demelisiniz. Haksızlıkların karşısına durmalı, milletin hak ve adalet arayışında yanında olmalısınız. Şaka değil, bu memleketin gerçekten bir muhalefet partisine ihtiyacı var. Hem de acele tarafından!
Tacettin KEPENEK