Kalabalıklar alkışa, şaşaya, takla atmaya koşarken, o ?okçular tepesinde? dimdik duran bir aydın olarak yüreklere kazındı.
Paraya, makama, şöhrete sırt çevirerek derinden içinden yaşayan Akif İNAN, hafızalardaki diri yerini koruyor.
AKİF İNAN´ın yolundan gittiğini ve onun felsefesini yaşattıklarını iddia eden pek çok kimsenin ise, ufacık makam ve mevkiler için atmadıkları taklanın kalmaması hayretle ve ibretle biliniyor.
Küçücük veya büyük bir makam için ?istiareye? yatan, o makama atılan taklalar sonucu atandığını duyunca adeta kalp krizi geçirecek kadar sevinen yüzeysel yaşayan zavallı insanların AKİF İNAN´ın cihanşümul aşkını anlayamayacakları öngörülüyor.
Liyakatleri olmadıkları halde, pek çok kimsenin kısa mülakatlarla bir idareciliği alır almaz, ?hakkaniyet ve liyakatten bahsetmeye? devam etmeleri ise komik bulunuyor.
Başkaların hakkını yiyerek ?adaletli ve hakkaniyetli? olunmalı nutuklarını atanların aynaya bakıp bakmadıkları merak ediliyor.
