“AVARA KASNAK HAREKETİ ”
Geçtiğimiz aylarda yapılan, Sivas CHP il kongresinden hemen sonra CHP delegesi olan bir abimiz ile caddede karşılaştık. Kongre nasıl geçti diye, sordum. Kırk yıllık CHP üyesi abimiz, bayağı kızgın bir şekilde “ YAHU PARTİYE İL BAŞKANI MI SEÇİYORUZ, YOKSA CEM EVİNE, DEDE Mİ? ANLAMADIM “ diyordu. O abimiz aslında,iki cümle ile parti içi mekanizmayı, kısaca özetlemiş oldu.
1980 öncesi İnönü veya Ecevit dönemlerinde Halk partisine oy verenler sadece aleviler veya yaşam tarzı olarak göreceli din ekseni dışında yaşayan kitleler değildi. Köyden kente göç etmiş ezilen kesimler, işçiler, esnaflar ve kendi halinde ki insanların çoğunluğu da CHP’ye oy veriyordu.
Örneğin Sivas ta Süleyman Çanka, CHP den yıllarca belediye başkanlığı yaptı. Yaşam felsefesi olarak laik sisteme ve Atatürk Cumhuriyetine inanmış, koyu bir memleket milliyetçisiydi.
Aynı zamanda helali, haramı, hakkı, hukuku kendisine şiar edinmiş,bir cıvatanın dahi hesabını soran bir insandı. Kendisi Sünni idi ama onun olduğu yerde kimseninSünniliğinin, dindarlığının ya da Aleviliğinin bir önemi yoktu ve kimse bu yönlerini ön plana çıkaramazdı.
Herhangi bir yönden henüz radikalleşmemiş olan insanlarımızın bana göre bazı ortak özellikleri var. Bizim milletimizin yaşam tarzı,genel olarak dini taassuba uygun değildir. Ancak maneviyatçı ve mukaddesatçıdır. Yani sürekli camiye gitmese de, en azından cumaya gider, hacca gider, dine, peygambere hürmet eder. Yaşam tarzı dengelidir, düğüne gider oynar, cenazeye gider ağlar, arada bir de, rakısını içer. Sahte şeyhlere ve dini kullanan menfaatçilere karşıdır, onları dışlar. Dışladığı içinde karşılarında her zaman bir karalama ve mücadele cephesi oluşur. Türk milletinin genlerinde milliyetçilik vardır ama bu milliyetçilik ırkçılık değildir, ülkesini koruma ve yüceltme güdüsüdür.
CHP bu hakikatlere uygun siyaset geliştirir ve teşkilatlarını bu yönde çeşitlendirebilirse tek başına iktidarbile olabilir.
Benim anlayışıma göre TÜRKİYE DE İKTİDARIN YOLU YEREL YÖNETİMLERDEN VE KAZANILAN YEREL YÖNETİMLERDE GÖSTERİLECEK BAŞARIDAN GEÇER.
Ben, CHP genel başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu hakikatlerin farkında olduğuna inanıyorum.Geçtiğimiz yerel seçimlerde parti içi bütün itirazlara ve başkaldırmalara rağmen Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı aday göstermesi bu farkındalığın bir sonucudur, diye düşünüyorum.
CHP,il, ilçe teşkilatlarında, gençlik ve kadın örgütlerinde, demokratik, laik, milliyetçi, maneviyatçı değerleri öne çıkaracak şekilde kadrolarını çeşitlendirmelidir.
Sivaslı parti üyesi abimizin dediği gibi,“KİMSE CEM EVİNE DEDE SEÇMEYECEK, ÜLKEYİ YÖNETECEK İNSANLARI SEÇECEK.”
Eski Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İNCE’nin ülkemiz için çok anlamlı bir tarih olan 4 Eylülde, Sivas’tan bir siyasi hareket başlatması, partiyi böyle bir yapılanmaya götürecekse ne ala, yoksa beyhudedir.
Bu girişimi ile partisinden ayrılmadan,milletle kucaklaşabilmeyi başarırsa, oluşabilecek toplumsal bir baskı,CHP’de lider değişimine kadar gidebilir.
Yok, eğer bu hareketi sadece kendi Cumhurbaşkanlığı adaylığını garantilemek için yapıyor ve CHP’yi parçalamayı aklından geçiriyor ise en kısa yoldan, geri dönmesini tavsiye ederim.
CHP genel başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’nun, Ak parti genel başkanı Sayın Erdoğan ile başa çıkacak meziyetleri olmayabilir ama bende ki kanaat,dürüst ve sağduyulu bir insan olduğudur.
Muharrem İnce ise Sayın Kılıçdaroğlun’dan daha iyi hatiptir, siyaseten daha mücadelecidir, kitleleri coşturma potansiyeli daha fazladır. Kendisine CHP genel başkanlığı da yakışır.
Ancak Sayın İnce’nin arkasında, teşkilatları dengeli ve yeniden yapılanmış bir parti olmaz ise bu hareket en fazla “AVARA KASNAK HAREKETİ”olabilir…
Tacettin KEPENEK
