Gazeteci Rahmi Turan´ın köşe yazısı ile başlayan ve günlerce gündemi meşgul eden trajik-komik olaylar dizisinde,birileri birilerinin eline sazı öyle bir verdi ki, günlerce çaldı söylediler.
?CHP li bir siyasetçi, Cumhurbaşkanı ile külliyede gizlice görüştü? yalanı sonrasında, Cumhurbaşkanı ile görüşen kişinin Muharrem İnce olduğu yine aynı gazeteci tarafından ifade edildi. Sayın İnce mal bulmuş mağribi gibi konuyu uzattı da uzattı. Olay Muharrem İnce´nin öz savunma komedyasına döndü ve her zaman olduğu gibi yine kendi partisine vurdu da vurdu?
Bu olayda,asıl mağdurolması gereken Cumhuriyet Halk Partisi iken,bütün mağduriyet rollerini Sayın İnce kaptı ve partisine ciddi bir taarruzda bulundu. Bu olayın sonucunun ?bunlardan bir şey olmaz? algısını hortlatmaktan başka bir işe yaramadığı kanaatindeyim.
CHP´nin iç vuruşmaları devam ederken, Ali Babacan´ın piyasaya çıkması ile gündem az da olsa değişti. Ali Babacan katıldığı televizyon söyleşisinde, kendisi ve dünya ile barışık, yumuşak ve kavrayıcı bir görüntü sergiledi ve bence oldukçada başarılıydı.
Sayın Babacan özetle her kökene, her meşrebe ve her mezhebe hitap edeceklerini, ortak paydalarının aş, iş ve refahı artırmak olduğunu, bunun için özgürlükçü birsiyaset ortaya koyacaklarınıifade ediyor.
Babacanın, özellikle vurguladığı gençliğe yönelik söylemlerinden anlıyorum ki, iktidara ulaşma fırsatını değişen genç nesilde görmüştür ve siyasetini bu zeminde kuracaktır.
Ancak birlikte yola çıktığı Beşir Atalay, Sadullah Ergin gibi Türkçe olimpiyatlarının ?olimpikleri? ile bu iş nereye kadar gider? İşte orası, soru işareti!
Ülke de gündem sadece bu konularmış gibi görünürken, asıl gündem elbette bunlar değil. Ana akım ya da büyük havuz medyasının bu tür konuları sürekli gündemde tutması ve uzattıkça uzatması, ülkenin esas sorunlarının üzerini ne kadar örtebilir ki?
İşsizlik, özellikle eğitimli genç nüfusun işsizlik oranı rekora gidiyor. Piyasa enflasyonu ile TÜİK enflasyonu arasında ki uçurum kafayıyedirecek seviyede. Sayın ekonomi ve maliye bakanıise konuşmalarında ?bakın, burası çok önemli? deyip duruyor.
Sayın bakanın, ?bakın burası önemli?dediği, neresi bilmiyorum ama şunların çok önemli olduğu biliyorum.
Ekonomik sıkıntıların, toplumu olumsuz anlamda psikolojik ve sosyolojik olarak ciddi bir çözülmeye doğru götürdüğünü, bakmasını bilen her göz mutlaka görüyordur.
Türk toplumununhiç de alışık olmadığı toplu aile intiharları çok korkutucu gelişmelerdir. Bulaşıcı bir hastalık gibi insanlara verdiği umutsuzluk ve çaresizlik hissi topluma sinsice sirayet etmektedir.
1 Ocak- 30 Kasım 2019 arası, ülkemizde cinayet sonucu öldürülen kadınsayısı 416 olmuş. Tek Kelime ile utanç verici. Yazıklar olsun?
İki gün önce, yirmi yaşında ki genç kızımız Ceren Özdemir, Ordu´da ki evinin önünde kalleşçe, öldürüldü. Bu ülke de yaşayan ve o yaşlarda kız evladı olan her anne baba, eminim ki, bu acıyı en derinden hissetmiştir.?Ya benim çocuğumun başına da gelirse?, korkusunu yaşamayan ana baba var mıdır, acaba? Toplumun geldiği hale bakın.
Bunlar yetmezmiş gibi NATO toplantısında geri vites yapılmasının sebebi ne ola ki? Suriyeli 4 milyon sığınmacı, mülteci, ne olacak? Beka meselesi diye yola çıktığımız, Barış Pınarı harekâtı ile Fırat doğusu-batısı ne olacak? Doğu Akdeniz´de yani burnumuzun dibinde, doğalgaz alanlarını üleşmek için toplanan leş kargaları ne olacak?
Ve tescilli hainler FETÖ, PKK?
Ne diyelim? Allah sonumuzu hayır eylesin?
Tacettin KEPENEK