Başörtülüler son yılların en zor dönemini yaşıyorlar. Her elbiseye uygun başörtüsü almak için epey bir bütçe ayrıldığı gözlemlenirken, özellikle marka başörtüsü kullanmada büyük artış yaşandığı belirtiliyor. Bugün hangi başörtüyü taksam diye epey kendini yoran pek çok kadının, marka isminin gözükmesi için de özel çaba harcadıkları gözlemleniyor.
Değişen dünya ile birlikte modernizm, gösteriş ve sadelik arasında kalan pek çok başörtülü kadının, nasıl bir hayat tarzı belirleyecekleri konusunda gelgit içinde oldukları belirtiliyor. Özellikle her elbiseye, yeni bir başörtüsü almak için aile bütçesini alış veriş merkezlerine caba eden pek çok başörtülü bayanın, marka başörtüler tercih ettikleri ifade ediliyor.
Aldıkları marka isimli başörtülerin markasını göstermek için ismi dışa gelecek şekilde ayarlayan pek çok şehrimiz kadınının, bunun için bütçede kara delikler açılmasına aldırmadan harcama yaptıkları vurgulanıyor.
Başörtülülerin bugün hangisini taksam diyecek kadar gardıroplarının tıklım tıklım olduğu görülürken, bazı bayanların bunu sorun edecek kadar ileriye götürdükleri ifade ediliyor. Rengarenk başörtülerin marka olmasına da azami dikkat eden şehrimiz bayanlarının, diğer konularda bu denli titiz olmadıkları görüşleri dile getiriliyor.
Onlarca çanta ve başörtüsünü bir müddet kullandıktan sonra usanan nice Sivaslı kadının, bunları bir zaman sonra hayır kurumlarına bağışlayarak iyilik de yapıyoruz diye bu konuyu kadınlar arasında sık sık dile getirdikleri vurgulanıyor.
Özellikle başka bir kadının giyim kuşamını örnek alan ve onu bir adım geçmek için yoğun çaba gösteren pek çok hanımın, entelektüel konulardan ise fersah fersah uzak oldukları gözlemleniyor.
Kadın günleri, ev görmeler, salon düğünleri gibi anti sosyal konularda etkin olan pek çok kadının, okuma yazma, tiyatro, paneller, sempozyumlar, kitap fuarları, sosyal sorumluluk alanları gibi entelektüel alanlara pek girmedikleri vurgulanıyor.