BAYRAMINIZI KUTLARIM!

BAYRAMINIZI KUTLARIM!

Üzeyir YİĞİT Yazdı

Şimdi yaşadığımız pencereden seyrine dalınca mazinin, daha bir özlemle iç çekiyor insan...
Dikilitaş göbekten, Zincirli Cami böğrüne kadar 3 gün süren, arefe pazarından, yerinde hoyrat bir binanın bulunduğu eski barakalar ve bütün bankalar caddesindeki huzur dolu alışveriş meydanlarına, sebze halindeki hummalı koşuşturmalardan, nalbantlar başındaki hareketliliğe...
Şehirler de yaşar ve değişir. Şimdi Sivas´ı eskisi ile kıyaslayınca, eski Ramazanları özlediğim gibi özlüyorum o Sivas´ı! Kartondan yapılmış gibi ?bu da burada dursun´ cinsinden kalan üç beş eski konak hariç, değişti bizim gibi bütün Sivas!
Anılara giremeden, kırılmışlıklarımızla dolduracağız yazıyı.
**
Bizim açımızdan arefelerin 3 gün sürmesi, harçlık kazanmak için mühletin uzun olması demekti.
Ayakkabı boyarken, çoğu o zamana has açılmış pazar tezgahlarından gelen yardım tekliflerine açıktık. Bayrama yaprak, bayrama şekerden, bayramlık elbiselere kadar neler satmadık ki!?
**
Kireç badanalı evlerin hummalı hazırlıkları...
Kerpiç evlerin geniş avlularından sokağa taşan tandır kokularına, evinden oklavasını kapıp gelen bir avuç kadının hamur tahtasına çarpan oklavanın günlük kısa dedikodularla damaklarına vuran dille aynı ritimde çıkmasına... Sarmaların sarılıp, üzümlü aşların mantısta fokurdamasına, hurma hamurlarının ince bir özenle kalın elekten geçirilmesine... Sokakların bayram telaşı, çarşının telaşına birleşip anaların işleri kovalar gibi hallerine...
Bayram sabahına kalır her şey! Dün kapıda harıl harıl konuşurken yorgun düşen kadınların, bayram sabahı uzaktan gelen akraba gibi karşılanıp üç sefer musaflaşma ile içten sarılmalarına şahitlik ederdi çocuk gözlerimiz. Her gün Çayyolu caddesi boyu omuz omuza yürüyen büyüklerin, bayram sabahı cami avlusunda yaşlarını tahmin etmemize lüzum bile kalmazdı eğilirken bir ele..
Örfü burasından tutardık belki de, camide eline eğilinen herkese her zaman en ulu gözle bakardık. Analarımızın bayram sabahına kadar beraber oldukları insanlarla heyecanla kaynaşması ile saygıyı hissettik belki de...
Bayramın dünden farkını, bütün bir şehrin ciddiyetle bir sabahta sihri bozulacak olmasına rağmen çalışmasında gördük ibadet olmasından önce.
**
Eli öpülesi büyüklerimizin yitip gittikleri zaman denen soyut algıda neler gördük neler yaşadık.
Virüsün; komşuluklara, örfe ve adetlere yönelik sabote boyutu, eski anılara yönelmeyi ve onların kıymetini anlamamızı sağlar dilerim.
Rabbim, küçülen ve değişen dünyada çocukların açlıktan ölmediği, zulüm ve savaşların bittiği, adaletin her coğrafya ve ırklara eşit oluştuğu bir dünya var et; biz hak etmesek de günahkar hallerimizle... Hastalıkların sadece ecele su taşıdığı, örf ve adetlerimize saldırmadığı günlere taşı bizi; hak etmesek de!
Sen merhametli ve bağışlayan, esirgeyen Malik ve Rahmansın...



Anahtar Kelimeler: BAYRAMINIZI KUTLARIM