Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.
Seçime sayılı günler kala, zamanın Belediye başkanı Doğan Ürgüp ile yaşanan bir olayı anlatmak ve hatırlatmak zorunda olduğumu düşünüyorum.
Bilirsiniz, şimdiki Fidan Yazıcıoğlu Kültür merkezi, eskiden Çocuk Esirgeme Kurumunun çocuk yuvasıydı. Sami Aydın´ın ilk döneminde,Aile ve Sosyal İşler Bakanlığı ileprotokol yapılmış ve burası belediyeye devredilmişti.Devir protokolüne görebu arsanın altı otopark üstü yeşil alan yapılacaktı. Sami Aydın seçimi kaybedince,Doğan Ürgüp, ne yapılan protokolü taktı, ne imarı. Mahallenin içinde, girişi, çıkışı, trafiği düşünmeden devasa bir kütleyioraya dikti.
Bu binanın tam arka köşesinde altmış yıllık baba ocağı olduğu içinbende konuya bir şekilde dâhil oldum. Hem devir protokolünü hem de imarını bildiğimden, bu hukuksuzluğa mani olmak istedim. Ancak annem (-ki, hala aynı evde oturur) ?bırak oğlum adamlar hizmet yapmak istiyorlar, karışma? diyerek, müsaade etmedi.
Ancak, dahasonra ne oldu? Sayın Doğan Ürgüp, yaptığı hukuksuzluk yetmezmiş gibi milletin yasal binalarını imar revizyonu ile yeşil alana soktu. Güler misin, ağlar mısın?
Bunun üzerine kendisine bir e-mail yazdım. Özetle ?sayın başkanım, siz ne yaptığınızın farkında mısınız, bu nasıl iş?? Dedim. Diğer yandan, o adada bulunan 73 tane meskenin sahibi de galeyana gelmiş, feryat figan ediyor. Biriside caminin imamı, camide yaptıkları toplantıda beni kendilerine sözcü seçtiler, başkandan randevu istediler. Birkaç gün sonra belediye meclis salonunda buluşuldu. Ancak toplantıdan önce başkan benimle görüşmek istedi. Kendisine durumu anlattım ?yanlış iş yaptığını söylediğimde?, ?onları mağdur etmeyeceğim TOKİ konutları ile takas yapacağım? dedi. Anladım ki başkanın kafa, başka yerde.?Bakın Sayın Başkan meselebu değil, bu insanlar, mahalleninyerli insanları, hatıraları, herşeyleri burada. Hem suçlusunuz, hem de güçlü, boşuna milleti huzursuz etmeyin? diyerek, ikna etmeye çalıştım. Sonra meclis salonunda toplanan kalabalık ile görüşmek üzere birlikte meclis salonuna indik. Orada toplanan 40-50 kişi, başkanı görür görmez bağırmaya başladı?Bu olay insanları haksız, hukuksuz ve temelsiz bir şekilde aylarca huzursuz etti. O dönemde, bu ve buna benzer birçok olay yaşandı. Hatırlatmak ta fayda var diye düşündüm?
Ayrıca hatırlarsanız,o dönemde imardan sorumlu başkan yardımcısının istifa etmesi ve arkasında ki gerçeklerin ne olduğu, bu gün olmuş hala aydınlığa kavuşmadı.
Bütün Sivaslıların kalbinde rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu sevgisi ve yeri başkadır. BBP hala onun kurduğu parti midir? Bilemem.Üç ay önce, rahmetli başkanın eşinin, Kahramanmaraş´ta ki mahkeme salonunda BBP yöneticilerine karşı haykırışlarını TV den izledim. Üzüldüm ve anlamaya çalıştım. Bunun anlamı ne ola ki?Sizde hiç düşündünüz mü? Bu da rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu´nu sevenlere bir hatırlatma olsun.
Doğan bey farklı birisi, yumuşak görünüşü, saygılı duruşunun altında sanki bir başka insan var. Gençliğini,dönemin şartları içinde farklı bir mücadele ile geçirmiş. Kızdığı zamanlar da,?beni eski günlerime döndürmeyin!? Derdi. Bu da, daha önce ki Doğan Ürgüp dönemini hatırlamayanlara vestratejik davranma sevdasındakilere ayriyeten küçük bir hatırlatma olsun?
Tacettin KEPENEK