BİLİM NE DİYORSA O!

BİLİM NE DİYORSA O!

CORONA VİRÜS nedeniyle Sağlık Bakanlığının kurduğu BİLİM KURULU, toplumun her kesimi tarafından takdir ile izleniyor. İşinin ehli insanların hazırlayacağı raporlar, toplum için hayatiyet taşırken, SİVAS´ın Mimari Bilim Kurulu olan MİMARLAR ODASI´nın şehir

KIZILIRMAK ilkokulu yerine yapılması planlanan MERKEZ CAMİ toplumun şu zor zamanında olumsuz bulunuyor. Hemen yanı başında beş civarında cami olduğu halde, yapılması planlanan caminin israf oldu düşüncesi kamuoyunda kabul gördü.

Bu konuda MİMARLAR ODASI´nın hazırladığı rapor ise dikkatlice okunursa, BİLİMSEL bir duruşu da ortaya koyduğu gözlemleniyor.

İŞTE O RAPOR:

?Sivas Tarihi Kent Meydanı Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait anıtsal sivil ve dini yapılar ile oluşmuş en önemli tarihi meydanlardan biridir. Meydanın bugünkü kimliğinin oluşmasında farklı tarihi dönemlere ait eserler ve zaman içerisinde gerçekleştirilen değişiklikler etkili olmuştur.

Kentin en önemli üç aksı olan İstasyon Caddesi, Mevlana Caddesi ve Atatürk Caddesi kent meydanında kesişmektedir.

Bu kesişim sayesinde meydan halen kentin merkezi özelliğini korumaktadır. Tüm bu sebeplerle meydanın şehrin hem odak noktası hem de simgesi olma özelliği güçlendirilerek gelecek nesillere aktarılma çabası devam etmektedir.

Tarihi Kent Meydanı´nın uzantısı olan Kızılırmak İlkokulu alanı, Eski Numune Hastanesi alanı, Arkeoloji Müzesi, Açık Cezaevi, Selçuk Anadolu Lisesi gibi önemli yapıların bulunduğu aks ise ayrı bir önem arz etmektedir.

Bu iki önemli alan hem şehrimizin geçmişteki önemini vurgulamaktadır hem de gelecek nesillere bırakacağımız en değerli mirasımız olacaktır.

Bu sebeple bu alanlarda atılacak her adımda hassasiyetin en üst seviyede olması gerekmektedir.

Ne yazık ki geçmişte Numune Hastanesinin yıkımı ile bu hassasiyetin göz ardı edilmesi yakın zamanda tekrarlanarak Kızılırmak ilkokulu da yıkılmıştır. Atılan bu üzücü adımlar ile tarihi Kent Merkezi ile meydanın kuzey uzantısı arasındaki bütünleşik yapı yok edilmiştir.

Aynı zamanda Kızılırmak İlkokulu´nun yıkılması ile bazı problemlerle karşı karşıya kalınmıştır.Mevcut şehir planına bakıldığında var olan okul sayısı ve niteliği göz önünde bulundurulduğunda okul sayısının yetersiz ve okulların niteliksiz olduğu görülmektedir.

Kızılırmak İlkokulu alanının 500 metre uzaklığında bulunan okullar; Mevlana İlkokulu, Vali Bekir Aksoy İlkokulu, Reşat Semsettin Sirer İlkokulu ve Behrampaşa Ortaokulu ile sınırlıdır.

Mahalle okulu kültürünün yok edilerek öğrencilerin çok uzak mesafelerdeki okullara taşınıyor olması aileler ve öğrenciler için güven ortamının zedelenmesine sebep olmaktadır.

Kızılırmak ilkokulunun bulunduğu Mehmet Paşa mahallesinde bulunan öğrenciler ilk-ortaokul eğitimi için 1,5 km uzaklıkta önerilen yeni okul alanına yönlendirilmek zorunda kalacaktır.

Bu sebepler göz önüne alındığında şehir hafızasında da önemli bir yeri olan Kızılırmak İlkokulunun yıkılmasının büyük bir yanlış olduğu görüşü oluşmaktadır.

Yapılan bu yanlışlar üzerine bu alanda tarihi doku içerisinde devasa ölçülerde Cami, ticari birimler, eğitim alanları, çok amaçlı salon ve Aile Sağlığı Merkezi´nden oluşan bir yapı önerilmiştir. Ancak bu projenin birçok açıdan sıkıntılı olduğu açıkça görülmektedir.

Öncelikle, bu alanda yaklaşık 9300 m2´lik bir parsel oluşturulmuştur.Bu parsel, etrafını çevreleyen kaldırım ve yollar ile aynı kotta değildir. Parselin tabii zemin kotu aynı zamanda caminin dış avlu kotu etrafındaki yollardan en yüksek yerde 5.5 metre, ortalama da 3.5 metre yukarıdadır.

Bu haliyle devasa bir kütle 5 metre yükseklikte bir alana oturmuş olarak etrafını baskılayacaktır. Üstelik Saray Bosna Caddesi´ne 5 metre olan çekme mesafesi diğer üç yolda 1.5 metre olarak uygulanmıştır.

Bu durumda caminin 40 metre yükseklikte olan kubbe kotu bir yana zemin kotu dahi çevresini fazlasıyla baskılayacaktır.

Ayrıca önerilen yapıda belirtilmiş olan yol kotu ile Jandarma Binasının meydana bakan kısmındaki yol kotu arasında 25 metreden fazla fark vardır. Önerilen projede yapının zemin kotu ve caminin yüksekliği düşünüldüğünde yapı, Tarihi Kent Meydanı´nın silüetinin bütünlüğünü bozacaktır (Şekil 1 ve Şekil 2).

16.150 m2 inşaat alanının sadece 3400 m2´si (brüt) ibadet alanıdır.Cami içinde namaz kılmak için kullanılabilecek faydalı alan ise yaklaşık 1500 m2 ?dir, ki bu alan Ulu Cami´niniç alanından bile küçüktür.

Ulu Cami´nin Cuma namazları, bayram namazları gibi kalabalık cemaat zamanlarında yetersiz kaldığı öne sürülerek inşa edilmek istenen bu yeni caminin ibadet kullanım alanının ondan küçük olmasına rağmen kütle olarak fazlasıyla büyük olması ise yapının amacının dışına çıktığını açıkça göstermektedir.

Ayrıca Tarihi Kent Meydanı ve çevresinde yeterli miktarda cami bulunmaktadır. Bu bölge için yeni bir cami ihtiyacı öngörülmemektedir. Tarihi kent merkezine 500 m uzaklıkta bulunan camiler ise şunlardır;

Kale Cami / Aliağa Camii / Yemenlioğlu Camii/ Recep Paşa Cami / Paşa Cami / Meydan Cami / Ulu Cami / Hoca imam Cami / Osman Paşa Cami / Sofi Yusuf Cami / Mehmet Paşa Cami / Abadan Cami/ Mevlana Cami / Şakir Bey Cami

Yukarıda belirtilen camilerin sadece cuma ve bayram namazlarında azami olarak kapasitesini doldurabildiği düşünüldüğünde bu bölge için camilerin yeterli olduğu görülmektedir.

Önerilen proje özelinde yapının 1.bodrum katında 35 adet 25-35 m2 arası büyüklükte el sanatları satış birimi olarak belirtilen dükkanlar vardır.

Bu dükkanlar pasaj şeklinde içe dönük bir mekan kurgusu ile verimsiz ve kullanışsız olup zamanla atıl kalacak birimlerdir. Ayrıca zaten kent merkezinde yeteri kadar dükkan olması sebebi ile bu alan için bir pasaj ihtiyacı oluşmamaktadır.

Bu dükkanlardan sadece biri 150 m2 civarında olan kafeye aittir ve caminin altında kafe olması ise tartışılacak bir konudur.

2.bodrum kata yerleştirilen otopark alanı kolon, merdiven, asansör, teknik hacim kargaşası içinde karmaşık bir araç sirkülasyonuna sahip.

Zaten yapının içinde barındırdığı kültürel alanlar, eğitim alanı, aile sağlığı merkezi ve çok amaçlı salon göz önüne alındığında gerekli görülenden fazla otopark ihtiyaç olduğu düşünülmektedir.

Yetersiz görülen otopark çözümlemesinden dolayı mevcut otopark sorununu ve araç trafiğini daha da artıracaktır.

Ayrıca cami kütlesi her ne kadar klasik dönem cami mimarisini birebir taklit etmek istese de kütlesel oranlar olması gerektiği kadar doğru olmadığından gerekli zerafeti inceliği yakalayamıyor. Özellikle minare ölçüleri, hem kalınlık hem yükseklik oranı, kesinlikle zarif ve narin değil.

Minarenin uzunluğuna göre iki şerefeli olması daha doğru iken üç şerefeli olması minarenin oranını bozmaktadır. Bu sebeple iki şerefe arasındaki gövde uzunluğu kısa kalması ve petek kısmının ve külahın uzunluğunun minarenin tamamına göre oransız kalması ile yapılmak istenen klasik dönem cami mimarisine ait minare estetiğine ulaşamamaktadır.

Cami kubbesinin 40 metre yüksekliğe sahip olması ise 48×59 metre ebatlarındaki bir cami için oldukça fazladır. Hem klasik dönem cami mimarisi hem de bireylerin mekânsal algısı açısından uygun oranlara sahip değildir.

Önerilen projedeki tüm sorunları özetleyecek olursak;

  • 40 metre yüksekliğe sahip bir yapı, tarihi kent meydanı ve kuzey uzantısında bulunan tarihi doku arasındaki bağlantıyı bölerek süreklilik sağlanmasını engelleyecektir.
  • Tarihi kent meydanında bulunan Jandarma Binası ve Valilik Binası önerilen yapının büyüklüğü ile gölgelenecek ve Tarihi Kent Meydanı´nın silüeti bozulacaktır.
  • Önerilen yapının herhangi bir mimari özgünlüğü olmamakla birlikte Tarihi Kent Meydanı´ndaki bütünleşik mimari dokuya da uygun değildir.
  • Yapı kütlesel oranları açısından olması gereken zarif ve narinliğe sahip değildir ve tüm özellikleri ile hem çevresini hem de insanları baskılamaktadır.
  • Projede içinde barındırdığı kültürel alanlar, kurslar, aile sağlığı merkezi ve konferans salonu dikkate alındığında gerekli görülenden fazla otopark ihtiyaç olduğu düşünülmektedir. Yetersiz görülen otopark çözümlemesinden dolayı mevcut otopark sorununu ve araç trafiğini daha da artıracaktır.
  • Plan çözümünde eğitim birimlerinin cephesinin olmaması hiçbir eğitim alanı için uygun koşulları sağlamamaktadır.
  • Projede belirtilen yeşil alan düzenlemesinin yetersiz olduğu görülmektedir. Tarihi kent meydanı ve yakın çevresinde ihtiyaç olan yeşil alanı burada karşılama gereksinimi kaçınılmazdır.
  • Yapının imar plan notlarına göre çekme mesafelerine uygunluğu ön tarafta 5 metre ile sağlanırken yan ve arka cephelerde 1,5 metre olarak uygulandığı görülmektedir.
  • Yapı içerisinde kurgulanan kamusal ve ticari alanlar kent yaşamıyla bütünleşebilecek bir plan sistemine sahip değildir.
  • Önerilen yapının birinci bodrum katının Saray Bosna Caddesi´ne cephesi olması sebebi ile arazinin tamamını kaplayan, 5-6 metre yüksekliğinde cephe görünümü yapının davetkar bir kamusal yapı olmasını engellemektedir.
  • Önerilen projede yapı bir bütün olarak Tarihi Kent Meydanı ve yakın çevresi için ihtiyaç olmayan bir büyüklüğe sahiptir.

Kızılırmak İlkokulu alanı için asıl yapılması gereken Tarihi Kent Meydanı ile Eski Numune Hastanesi´nin de üzerinde bulunduğu Rahmi Günay Caddesi arasındaki bağlantıyı kurmayı destekleyecek, kentin ihtiyacı olan yeşil alanın karşılandığı, yine kentin ihtiyacı olan sanatsal ve kültürel alanların bulunduğu, parsel bazında değil bir bütün olarak kurgulanmış bir projedir.

Parseli, etrafını çevreleten yollara 1,5 metre çekme mesafesinde 5 metre duvar gibi yükseltmek ve tamamını inşaat ile doldurmak yerine, yüksek olan tabii zemini çevresi ile uyumlayıp kademelendirmenin, yeşillendirip geri çekmenin, çok daha küçük bir alanda yapılaşma yapmanın doğru olacağı ortadadır.

O zaman çevresini bu kadar saygısızca baskılayan, oransız bir yapılaşma oluşmayacaktır. Ancak burada çevre olarak nitelendirdiğimiz alanın sıradan bir çevre ve meydan değil, Türkiye´de bir örneği daha olmayan ve gurur duyduğumuz Tarihi Kent Meydanı ile ecdat yadigarı 800 yıllık bir tarihi eser olduğu unutulmamalıdır.

Tüm bu belirtilen sebepler doğrultusunda, Kızılırmak İlkokulu ve eski Halk Eğitim Merkezi´nin bulunduğu alanda bu büyüklükte bir yapının yapılacak olması Sivas şehri için doğru bir adım olmamaktadır.

Ayrıca Kızılırmak İlkokul alanı ve devamında Rahmin Günay Caddesi üzerinden bulunan Eski Numune Hastanesi alanının parsel bazında değil bir bütün olarak düşünülmesi gerektiği ve bu bölge için bir ulusal yarışma açılmasının hem bölgenin hak ettiği değeri bulabilmesini hem de emsal oluşturacak bir proje ortaya çıkabilmesini sağlayacağı açıkça ortadadır.

Sivas´a hizmet eden mimarlar olarak verilen tüm çabalar kültürel ve tarihi değerleri koruyabilmek, bunları ön plana çıkarabilmek ve sürdürülebilir bir kent içinde yaşayabilmek adınadır.

Bu sebeple Sivas özelinde atılan bu önemli adımların Mimarlar Odası Sivas Temsilciliği ile iş birliği halinde, koordineli hassas çalışmalarla gerçekleştirilmesi önem kazanmaktadır.

Sonuç olarak, bilimsel verilerden yoksun bu proje; Sivas Tarihi Kent Merkezi´nin dokusunda tahribata yol açacak,kent hafızasını onarılamaz şekilde değiştirecektir.

Şehre ilişkin her türlü koruma, kollama ve inşa sürecinin içinde olan SİVAS MİMARLAR ODASI kamu ve halk yararı adına bu tahribata dur demektedir.?

 



Anahtar Kelimeler: BİLİM DİYORSA