Tarih: 04.03.2022 16:18

Bir Edebiyat Devi!

Facebook Twitter Linked-in

Gogol, 31 Mart 1809´da, Ukrayna´da, Mirgorod yakınlarındaki Soroçinski köyünde, orta halli toprak sahibi bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldiğinde ailesi, ona, ?Nikolay Vasilyeviç Gogol? adını verdi. Çocukluğunu burada, köy hayatı içinde geçirdi. Kazak Kültürü etkisinde kalacak, sadece kişiliği değil, zamanla yazdıkları da bu etkiden nasibini alacaktı.

Bu arada Gogol soyadı, aslında Avrupa ve Slav dillerinde pek bir anlam taşımıyordu. Slav dillerinde ve Batı´da da, Karadeniz´in kuzeyinde daha önceden yaşamış, Türkler tarafından kullanılmıştı. Eski Türkçe ve diğer Türk dillerinde, ?gök rengi? anlamına gelen, ?gögöl, gögül, gögel? sözcükleri ile anlam bakımından benzetilmişti. Soyadı Türk kökenli bir dilden gelse de, Eski Slav kaynaklarında soylarının Türk olduğuna dair bir bilgi kaydedilmemişti?

Memur olmayı, bir şekilde para kazanmayı umduğu bu şehre 1828´de gitti Gogol. Ancak hiçbir şey hayal ettiği gibi gitmemişti. Buradan Almanya´ya geçti. Kısa sürede parası bitince tekrar Petersburg´a döndü ve maaşı çok az da olsa devlet memuru olarak çalışmaya başladı. Bu iş de pek uzun sürmeyecekti?

Ölü Canlar

Evet, romanın konusunu Puşkin önermişti ve örnek alınan, aslında Dante´nin ?İlahi Komedya?sıydı. Üç cilt olarak tasarlanan bu romanın, hayatın getirdiklerinin ışığında sadece bir bölümü tamamlanabildi?

Birinci cildinde başkahraman Çiçikov´un, kendi çıkarları için yaptığı kötülükler başroldeydi. Rusya´da şehir dolaşıp, feodal kanunlara göre toprak sahiplerinin malı sayılan köle köylüleri satın alıyordu. İşin ilginci döneme göre onları satın alması değildi. Çiçikov, sağlıklı, çalışabilenleri değil de, ölü olanları tercih ediyordu. Gogol, Çiçikov üzerinden bu dönem Rusya´nın çürümüşlüğünü gerçek ve çarpıcı bir dille anlatıyordu. Bu bölüm cehennemdi. İkinci bölümde ise, cenneti anlatmış, Çiçikov´un ahlaklı ve vicdanlı biri olduğunu göstermişti. Ancak hiçbir zaman yayımlanmadı.

Ölü Canlar, Rusların ezber edeceği, kahramanlarının örnek gösterildiği bir kitaptı, evet. Ancak Gogol´un yazım hayatı boyunca en büyük düşmanı olan Romantikler, bu kitabın dine ve çarlığa hakaret ettiğini hiç bıkmadan söylediler. Hep eleştirmeye de devam edeceklerdi. Nihayetinde Gogol´un hiç aşık olmayışı, ömrü boyunca hiçbir kadınla birlikte olmayışı da eleştiri konusu olmuştu.

Artık arkasında Puşkin´in olmayışı, Gogol´u eski gözü yaşlı günlerine döndürmüştü işte. Gogol da maalesef yalnız başına adım atarken mutsuz olanlardandı. Ne yapsa da, onun yanında olduğu gibi olmadı. İkinci cildi hiç beğenemedi.

Hepimiz onun Palto´sundan çıktık

Palto, diğerlerine göre biraz daha uzun olsa da bir kısa hikayeydi ve Gogol, onu, Ölü Canlar ile birlikte yayımlamıştı. Bu hikayesinde de küçük adam temasını ele almıştı. Hikayeyi ise bir toplantı sırasında dinlediği bir olaydan esinlenerek yazmıştı. Toplantıdaki hikaye şöyleydi: Sıradan bir memurun en büyük tutkusu avcılıktı ve yıllarca biriktirdiği parayla kendine ancak bir tüfek almıştı. Tüfeği yere düşürüyor, sonrasında da müthiş bir bunalıma giriyordu. Bunalımdan ise, ancak arkadaşlarının ona aldığı yeni bir tüfekle kurtulabilmişti. Hikayenin başkahramanı Akakiy Akakiyeviç´in yaşamını, sıradan bir insan olarak çektiği sıkıntıları, karşılaştığı eşitsizlikleri ve acıları gerçekçi bir şekilde anlatıyordu Gogol. Akakiyeviç´in hikayesinde de, bin bir zorlukla aldığı paltosu çalınıyordu. Bu sorunu karşısında ne yapacağını bilemeyen adam, bir bakandan yardım istemişti. Ancak işittiği azar, bu adamı öyle kötü hissettirmişti ki, hastalanıp ölmesine kadar devam eden bir süreçten geçecekti. Bu hikayesiyle de Rus insanını aşağılamak gerekçesiyle Çarlık Rusya´sından tepki çekti. Ancak bunun yanında onu yerlere göklere sığdıramayan özel eleştiriler de vardı. En özeli ise, Dostoyevski´nin Gogol´u ve eserine yönelik söylediği şu cümleydi: ?Hepimiz onun Palto´sundan çıktık?.

 Gogol öldü

Son zamanları gerçekten de hasta bir halde geçiyordu Gogol´un ve tabii dinsel açıdan kaygılı? Bir buhranla Ölü Canlar´ı yakışının üzerinden sadece 10 gün geçtikten sonra, Moskova´da hayata veda etti. Tarih 4 Mart 1852´yi gösteriyordu ve Gogol, henüz 43 yaşındaydı. Cansız bedeni, ?Nazım Hikmet?in de mezarının bulunduğu ?Novodeviciy Mezarlığı?na gömüldü.

                (ALINTI)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —