Ülkemizde emeksiz ve hızlı zenginleşme isteği, kronik bir hastalık gibi toplumu sarmış durumda.Gayri meşru işleri bir kenara bırakırsak, insanların aç gözlülüğü ve ahlaksızlığı ile devletin ve belediyelerin kamu ihale yasası ve imar uygulamalarındaki yanlış tutumları,sebepsiz zenginliklerin ana unsurları oldu.
Devletin ya da belediyelerin yaptığı imar düzenlemeleri veya değişiklikler,doğal olarak büyük rantlar oluşturmakta. Ancak esas sorun imar rantının oluşturulmasından ziyade, ortaya çıkan bu rantın kimler tarafından, nasıl paylaşıldığı ve kimleri bir anda zenginleştirdiğidir. Kamuya gitmediği kesin olan bu rantların akıbeti her zaman bir muamma olarak kalmaktadır.
İmar rantına dayalı, bu sebepsiz zengin olmaşekli, toplum tarafından öyle benimsenmiş ki, büyük çoğunlukta bunu elde etmenin peşinde koşmakta. Bir karış toprağı ele geçirenler bile ilave kat, emsal artışı, yeşil alana bina, resmi tesis alanına akaryakıt istasyonu, meydana cami, tarihi eseri yıkıp para edecek imar değişiklikleri ile zengin olmanın hayalini kuruyor. Velhasıl, en eğitimlisinden, en cahiline kadar herkes, bir gecede zengin olmanın derdinde.
Ancak devlet istese, tek bir hamle ile bu rantı bireysel olmaktan çıkartıp, kamunun yararına aktarılmasını çok rahat sağlayabilir. TBMM bu amaçla, günün birinde belki, şöyle birkanuni düzenlemeyapabilir.
?Belediyenin mevcut imar planlarında veya yapılacak yeni düzenlemelerde,arazi niteliğinin değiştirilmesi, imar inşaat haklarının artırılması veya yapı fonksiyon veniteliklerinin değiştirilmesi vb. konularda talep gelmesi ve bu taleplerin belediye imar komisyonunca uygun görülmesi halinde;oluşabilecek muhtemel rant değeri belediye tarafından bağımsız gayrimenkul değerleme şirketlerine hesaplattırılır ve oluşan rantın tamamı mülkiyet sahibinden istenir. Tespit edilen bu bedelin karşılığında,talep edilen imar değişikliği belediye meclisinin onayına sunulur.Bu işlemlerin tamamı aleni olarak yapılır ve ilan edilir.?
İşte bu veya buna benzer bir kanuni düzenleme yapılması durumunda birçok şeyin kendiliğinden düzeleceği kanaatindeyim.Madem böyle bir rant oluşabiliyor, o zaman bu rantın tamamının, bazı kişilerin cebine değil kamunun cebine girmesi, bence en doğru olandır.
Yoksa ben uygun gördüm deyip,oraya buraya üç beş kuruş bağış yaptırıp,belki onu bile yaptırmayıp, birilerini bir gecede sebepsiz yere zengin etmenin birâlemi yok.Biline ki, bu şekilde davrananlar ve bu işlere yol verenlerin tamamı töhmet altındadır.
Geçtiğimiz günlerde belediye tarafından bir imar tadilatı yapıldı. Belediye, bir yerde ki resmi tesis alanını, akaryakıt istasyonu ve ticari alana dönüştürdü. Belediye meclisinde ki BBP grubu, yapılan bu değişikliğin iptali için müracaatta bulundu. Yapılan bu imar değişikliği ile söz konusu arazinin değeri bir gecede 40 kat değerlenerek tahminen en az, yirmi milyon liraya çıktı. Sebep? Mutlaka bilemediğimiz bir sebebi vardır. Peki, bunun karşılığında belediyenin yani kamunun bir menfaati var mı? Bilen yok!
Aslına bakarsanız bu ülke, topraktan imar rantından ve bir anda sebepsiz zengin olma düşüncesinden artık kurtarılmalıdır. Toplumumuz zenginleşmeyi, çalışmakta, üretmekte, başarılı olup kazanmakta ve adil paylaşımda aramalıdır.
Gücü elinde bulunduranların aracılığı ile yaratılan, imara dayalı mucizevi zenginleşmeler,mülkün temelini ve toplumun vicdanını,her anlamda yaraladığı alenen ortadır.
Tacettin KEPENEK