Gün batımına doğru yamaçtan bir kağnı konvoyu görüldü. Gelenler TONUS´un birkaç köylerinden imişler. Gelip kondular yüklerini yıktılar. Yaşlısı genci vardı. Genç olanları öküzleri su başına otlatmaya götürdüler. Diğerleri çöktüler sağa sola.
Elleri nasırlı belli ki rençperler.
Yamalı elbiseleri vardı. Tencere altına ateş verip bulgur pilavını yaptılar. Tandır ekmeği çıkarıp yediler. Bana da okkalı bir lavaş içine pilav koyup verdiler yedim.Bir de kaymaktan yaparlarmış adı da "kömbe" .Bir tane aldım ağzıma aman TANRIM geçmedi boğazımdan. Yutkundum durdum. Sanki boğulmak üzereydim. Benim bu halime çok güldüler hemen su verdiler kömbe boğazımdan zor geçti Adına "kömbe" derler amma bence adı "adam boğan" olmalı az kalsın boğuluyordum.
Sabah uyurken bir gürültü kopuverdi. Yekindim kalktım dışarı koştum. DARENDE ve GÜRÜN den dört tane çerçi gelmişti. Bir "çinik buğdayda" dünya bir öte beri vermekte idiler. Dut, pekmez, kuru.
Ahali akın etti aldı. Panayır dedim ya öyle oldu.TONUS köylerinden gelenler daha çok aldılar. Bu adamlar neden çok aldılar dedim ZOBU DAYI´ya o da "TONUS köylerini bilirim dayım taraflarıdır. Mileves (düzensiz,tembel) insanlardır. Sadece 2 ay ekin eker biçerler, diğer zamanlar duvar diplerinde gölgeyi kollarlar. Ellerinden bir iş pek gelmez. Birkaç söğüt dikerler su kenarına o kadar çalışmazlar, yatarlar" dedi!
Tecer Dağı Gıcım Gıcım Gıcılar/ Kirkor DEĞİRMENCİYAN (SİVAS POSTASI GAZETESİ)