?MISA EMMİ´den bahsetmem gerekli. Okuma yazması yok idi. PINARBAŞI´ndan gelmiş buraya çobanlığa. Fakir gururlu bir adamdı. Bazen bilgece laflar ettiği eksik olmazdı?
Bir gün demişti ki ?Oğul insan odur ki çalışa kazana. Amma şunu da bilesin ki ?MUHANNET KAPISINDA SULTAN OLMAKTANSA,Kuru Ekmeğin Beyi Ol?
(Bu güzel öğüt bana yol gösterdi. AMERİKA´daki Fabrikamın içine büyük harflerle bunu yazdırdım; MUHANNET KAPISINA SULTAN OLMAKTANSA, KURU EKMEĞİN BEYİ OL?)
Mısa Emmiye alışmıştım.KAVAL da çalaridi. Uzun uzun kaval çalardı. PINARBAŞINDA kardeşleri tarlalara konmuşlar. Derdi ki ?beni dede yetimi çıkardılar.?
Dağda pınarda bir gün ayaklarını yıkar iken, ökcelerinin yarık yarık olduğunu görmüştüm. Senelerce dağda idi. Ayaklarına baktığı gördü bana dedi ki ?KIRK GÜN DABAN ETİ BİR GÜN AV ETİ??
Emeği alnının teri ayak yarıklarında saklıydı. Çalmadan, çırpmadan emeği ile kazanıyordu çobanlık hakkını?
Gündüz öğleye doğru sürü mezraya gelirdi sağılmak için. Büyük kudretli TANRIM rahmet etsin mezra girişinde ABA beklerdi bizi.
Hemen çoban ?MISA EMMİYİ? hesaba çekerdi. ?Oğlanı gece uyut hemi çoban Mısa, o elin garibini yorma. Allahın emaneti .O ladiger (yadigar)? derdi.?
ABA KADIN/ KİRKOR DEĞİRMENCİYAN (SİVAS POSTASI)