Bir yaz macerasıydı, kaçamak bir tatildi? Kaybolmaya yüz tutan duygular içinde, kendimi ararcasına çıktığım bir yolculuktu. Katran karası duygularla, belirsizliğin karanlıklarında bir aydınlık ararcasına. Acılarla başlayan bu yolculuk, hayatımın bu devresinde. Her geçen günümün içerisinde, yeni yeni kapıların açılmasına vesile oldu bana?
2012 senesinin Mart ayı, hayatımın dönüm noktası oldu. Her anının, her günüyle inanılmazlığı yaşadım. Yaşadıklarım gerçek mi, düş mü dercesine!..
İnsanların geçmişte bıraktığı izler hafızalarda duygular dolusu, cümle cümle unutulmazların arasında yerlerini alıyor. Nice nice hayatlar yaşanıyor bu yeryüzünde, kimi hayatlar ise tam bir çıkmazın içinde?
Hayatımızda her şeyin, yerli yerinde olmasını isteriz. Lakin gerçekler o kadar farklı ki, içerdiği sorunlarıyla apayrı her birimizin hayatında.
Gel gelelim asıl değinmek istediğim konuyla beraber buradan şu noktaya varmak istiyorum.
Televizyon programlarına çıkan aileler, yakınlarını ve evlatlarını arıyor. Yüreklerini yakan acılarıyla, isyanlarıyla. Kaybolmuşluğun dipsiz derinliğinde, bu öyle bir derinlik ki hiçbir şeye benzemez. Yaşamayan bilmez, dilerim hiç kimse de yaşamaz böyle duyguları.
Hayatın kıyısına gelmek, ne demek bilir misiniz dostlar?.. Hayatla ilişkileri kesilen nice canlar vardır, bu yüzden. Yaşamımızın ön sıralarında, görüp yaşadıklarımızın üzerinde çare aramak için durmadığımız birçok ayrıntı birçok hayatında kaybolmasına sebep oluyor.
Bu yola bir kez girilirse, dönüşü de maalesef bir o kadar imkânsız denecek kadar zor olabiliyor. Herkesin hayatında çok detaylı hikayeler yaşanmakta. Yürek burkan bunca hayat hikayelerinin ortak noktası da bunlar değil mi zaten!..
Çaresizliğin yeri zamanı yok, bir de bunu yaşamak zorunda kalırsanız eğer. O zaman hayat son derece, hayati önem taşıyor bu kritik noktada.
Gündem iç karartıcı olsa bile, yaşamın içindeki toplumsal uyanışa hepimizin ihtiyacı var. Haliyle bu konuları konuşup ele almakta fayda var. Bu işin başka bir çaresi yok. Bu nedenle, meseleyi evvela doğru yere koymalı. İnsanlar birbirlerini dinlemeyi bilmeli, gerekirse akabinde tartışılmalı?
Acılara ve hüsranlara sebebiyet vermemek için. Göz ardı edilemeyecek onca sorun halledilmedikçe, şu bir gerçektir ki. Hayatta herkes, her zaman bir şeyden yara alıyor.
Dikkatinizi çekmek istediğim bu konu gerçekten çok önemli. İnsan hayatı söz konusu olduğunda, yaşanan acıları yine en iyi bizler biliriz!..
Her bir yaşanan sorun hayatımızda karşımıza güçlükler çıkardığında, çekip gitmek, kaybolmak çözüm olmuyor. Bence asıl irdelememiz gereken mesele; insan bu duruma gelmeden anlatmalı derdini, ifade edebilmeli kendisini. Hayatımızı daha da stresli hale getirmeden, kayboluşluğun içinde yok olmadan?
Sözün özü; yaşanan hayatlardan yola çıkarak, yaşanan gerçekleri biraz olsun anlatabilmek için aktardım sizlere.
Stresin, korkuların sesine kalbinizi aralamayın. Bir adım atabilmektir. Cesaretle bu hayatı güven içinde, sevgi dolu yaşamak için? Sakince ve huzur dolu bir hayat tarzı dileğiyle?
Güzel duygularla, iyi niyetlerle?
Sakin olmalı, sakin kalmalıyız?
Gerçek ve Hayal
Gözlerimde ağırlaşan tatlı, güzel bir uyku
Bilmem ki, bu nasıl değişik bir duygu
Gerçek olmayacak kadar, hayal gibi
Hayal olmayacak kadar, gerçek gibi
Gerçek mi, hayal mi hala kendime gelemedim
Sorarım kendime, sorarım yüreğime anlamı ne
Aradığın cevap, bu dizelerde gizli der gözlerim
Bakmasını bilirsen, sormaya ne gerek var der yüreğim?
