Aksakallı, kafası takkeli, eli yüzü pırıl pırıl,temiz giyimli yaşlıca bir adam,kurban bayramında satmak için bir tosun besler.Adamın tek derdi, ne olursa olsun bu tosunu yüksek birbedelle satmaktır. Ancak kilo belli, rayiç belli, tosunu kantara çıkarsalar isteyeceği paranın yarısı bile etmez,mümkün değil.
Adam, günde beş vakit namaz kılan birisidir ve üstüne üstlük hacıdır. Amacına ulaşmak için aklına gelen bazı numaralar vardır ama hiç birisi durumuna uygun düşmez. Sonunda muta nikâhından esinlenerek bir çözüm bulur. Öyle ya, demokraside (!) çarelerbitmez.
Adam tosunu pazara götürmeden önce ahıra girer. Satacağı tosunu karşısına alır. Bak tosun paşa der, bu gün seni satmaya götüreceğim ama değerin 10 bin lira, fakat ben seni 20 bin liradan satmak istiyorum.
Biliyorsun benim özel durumum var, yalan söyleyememem ve yalan yere yemin edemem. Tosun merakla sahibini dinlemektedir. Adam cebinden iki deste para çıkarır. Paraları göstererek, bak tosun paşa bu 20 bin lira der ve hatta tosunun gözü önünde paraları birkaç defa sayar.
Malum malların gözü ile beyni arasında ki, iletişim ve algılama süresi diğer hayvanlara göre bir hayli uzundur. ?Tosun paşa 20 bin lirayı ben sana gösterdim, sende gördün? der ve parayı tekrar cebine koyar.
Adam,tosunu kamyona bindirir ve pazara götürür. Alıcılar hayvanın fiyatını sordukça,aksakallı, temiz yüzlü, temiz giyimli adam, 20 bin lira der. Alıcılar bir adama, bir tosuna, bir de söylediği fiyata bakarlar, boyunlarını büküp, alt dudaklarını büzüp bir şey demeden oradan ayrılırlar. Adam bakarki, malı alan yok, can alıcı taktiğini devreye sokar, ?vallahi de billahi de, bu hayvan 20 bin lirayı gördü? demeye başlar.
Adamın yeminlerini duyan alıcılar yine önce mala, sonra beyaz sakallı temiz yüzlü kafası takkeli temiz giyimli adama bakar ve sorgusuz sualsiz tosuna müşteri olurlar. Kısa sürede tosun yirmi bin liraya satılır.
Dinsel temalara dayalı bu pazarlama stratejisi her zaman olduğu gibi yine işe yaramıştır.
Alıcının bu kurbanlık tosunu alma gerekçesi aslında dini bir görevi yerine getirmektir. Durum böyle olunca, satıcı hem görüntüsü, hem de söylemi ile doğrudan hedefe çalışmış ve başarılı olmuştur. Tosunu alan kişi ise ?öbür dünyaya intikal ettiğimde, sırat köprüsünden geçeceğim ve bu tosunun üstünde olacağım,bu aksakallı temiz yüzlü adam,hem yemin ediyor hem de iki katı fiyat istiyor, acababir kerameti var mıdır diye, düşünüp, bir ihtimal yatırım yapmaktadır?
Öbür dünya için, o kadar çok keramet arayan ve bunu pazarlayan var ki, artık akıl fikir sınırlarını zorlamaktadır.
Cübbeli Ahmet hoca camide cemaatinevaaz ederken, eline bir terlik alır ve terliği öpüp koklayarak cemaatine gösterir. Aynı pazarlama tekniğini kullanır. Terliğin adı nalin-i şeriftir ve terliğin fiyatı, herhangi bir deri terliğin fiyatından iki kat daha pahalıdır.Kerameti ise bu terliği alanların rüyalarında peygamberi görmeleri olacaktır?
Yine Cübbelinin sattığı mallar arasında yanmaz kefen var. Kefenin üzerinde ismi şerif yazılıymış, bu kefenle mezara girildiğinde melekler torpil yapar, cennete rahatça girilirmiş. Kumaşı özel üretilmiş, ateşe dayanıklı ve yanmazmış. Yalnız bir ayrıntı daha var, kefeni isterken mutlaka kadın erkek ayrımını belirtmek gerekiyormuş. Kadın kefeni, tesettür meselesinden dolayı erkeklerden bir kat fazla sarıldığı için farklı oluyormuş?
Bunun gibi yüzlerce, binlercesi var. Çoğunun kendi TV kanalı var. Dini kullanarak satamayacakları pazarlayamayacakları bir ürün yok.
Din, çoktan pazar olmuş. Tezgâhı da çok, müşterisi de?
Bu adamlar dinin içini boşalttıkça boşaltıyorlar ama yeni nesil ?Z kuşağı? bunları adam yerine bile koymuyor. Bu din bezirgânları yüzünden, görebildiğim kadarıyla, deist bir nesil geliyor.
Devleti idare edenler, içi boş imam hatip okulları ile bu işi çözmeye çalışsalar da,bu mümkün değil. Binlerce insanı peşine takan, sakallı, cübbeli, çarşaflı, din adına her şeyi yalayıp yutmuş, cemaatler ve onların imamları, kendi TV kanalları, kendi yayın evleri ve bütün ticari faaliyetleri ile birlikte sosyal hayatın tam ortasındalar?
Bunları gören gençler, deist olmazsa asıl o zaman şaşarım?
Tacettin KEPENEK