Uzaktan baktıkça Sivas?ın ne kadar özel bir şehir olduğunu ama aynı zamanda ne kadar şanssız bir şehir olduğunu bir kere daha görüyorum. Özel bir şehir çünkü tarihi itibariyle her zaman yön veren bir kent olmuş ve özellikle Anadolu?da kent kültürüne sahip olan nadir şehirlerden biri olmayı başarmış, bu kültürle birlikte hem insanını hem de tabi olduğu devlete hizmet etmiş. Akil adamı çok olan Sivas büyüme hızını önce yavaşlatmış, sonra durdurmuş ve en sonunda geriye doğru savrulmaya başlamış. Şehir dışına göç verme konusunda birinciliği kimseye bırakmamış. Ve şehir nefes almak istedikçe boğuldukça boğulmuş?
Son yıllarda birçok hükümetin kabinesinde bakanı olan Sivas bunu avantaj olarak kısmen yaşadı ama sadece gün kurtarıldı o kadar. Yarına dair somut bir adım atılmadıkça da geleceği olmayan taşra bir şehir hüviyetine boğuldu. Şehri yönetenler ya zamanın farkında değil ya da kendi kafalarını kuma gömdüklerinden herşey yolunda gidiyor sanıyor. Sanayisi can çekişen, dışarıdan yatırım çekemeyen, hizmet sektörünün sadece devlet vasıtasıyla ilerlediği, elinde ki doğal ve tarihi güzellikleri değerlendiremediği için markalaşamayan bir şehre müdahale etmek ve yeniden ayağa kaldırmak gerekiyor ki bunu yine şehrin kendi sahipleri yapacak. Şehirde ki bütünleşmenin lafta kaldığını ve bir arpa boyu yol almadığı görülmüş olacak ki Savunma bakanı İsmet Yılmaz olaya müdahil oldu. Bakanın başkanlığında Ankara?da toplanacak heyet Sivas?ın yarınlarını kurtarmak için bir toplantı yapacak ve deyim yerindeyse şehrin yeniden ayağa kalkması için gerekli adımlar atılmış olacak. Bu toplantının en önemli katılımcılarından bir tanesi hiç kuşkusuz bugüne kadar Sivas?a atanmış en akil vali olan Hasan Canpolat?ın da bulunacak olması. Tam bir şehir imarcısı olan Canpolat hem şehrin görünümüne hem de şehrin kültür yaşantısına ciddi katkılar da bulunmuş ama Canpolat?ın vizyonuna ne dönemim belediye başkanı ne de sivil toplum örgütleri ayak uydurabilmişti. Şehrin yarınına direkt katkıda bulunacak projeler ortaya koymuş ama görev süresinin bitmesi sonrasında o projeler kağıt üstünde kalmıştı.
Ankara?da yapılacak toplantı sonrası bu projeler yeniden gündeme gelebilir ve somutlaşarak şehrin yarınına ciddi katkılar sunabilir. Tabi bu toplantının diğer katılımcılarından bir tanesinin Nursuna Memecan olması oldukça önemli. Vizyonu ve birikimini şehrin gelişimine kanalize edecek olması Memecan?ın farkını ortaya koyacak ve şehir için adım atmadığı yönünde ki düşüncelerde ortadan kaldıracaktır. Görünen o ki bu toplantı sonrası Sivas?ta birçok taş yerinden oynayacak ve koltuklarına yapışmış ama hiçbir şey yapmayan bir sürü ?atm? ehli postun pahalı olduğunu anlayacak. Hak edenin koltukta oturması gerektiği zaten malum o nedenle bu çalışma sonrası görev değişimlerinin gerçekleşmesi gerekiyor ki, toplantı sırasında alınan kararlar ve atılımlar kısa sürede hedefe ulaşsın.
Aynı bakış açısı ve aynı vizyonla hareket edildiğinde başarı mutlaka sağlanacaktır. Evet şehrin eline birçok fırsat geçti ama bireysel çıkarlar şehrin çıkarının önüne geçtiği anda bütün atılımlar fiyaskoyla sonuçlandı. Her fiyasko şehrin daha geriye gitmesine ve bütün göstergelerde şehrin gerilerde kalmasına sebep oldu. Hatta şehrin yarınlarına dair yapılan toplantılar da katılımcıların birçoğu kendi makamlarına dair talepleri anlattı, kendilerini övdü ve bakanın sırtlarını sıvamalarını bekledi. Amacı çıkar olanların Sivaslı olsa da çemberin dışında kalması gerekiyor ve artık profesyonel anlamda hizmet edilerek şehrin geliştirilmesi gerekiyor. O nedenle yapılacak olan toplantı ve sonrasında ki adımlar çok önemli. Merakla ve umutla bekliyoruz. Ve toplantı sonrası Sivas?ta yaşanacak hareketliliğin çekememezlik ve engellemeye yönelik değil, katılıma ve heyecana dönük olmasını diliyoruz, vesselam.
