"BULGUR PİLAVI"

...

"Şu koca dünya insan öğütür 
Herkese keyfince nasip dağıtır 
Yoksul bile sevdasının beyidir 
Aşk padişahıyız sevgi ağası 
Muhabbet insanıyız yoktur dahası" 

 Bugün neredeyse 50 yıl aradan sonra "Sivas BULGUR PİLAVI" yedim hemşerilerim.

Hatrı daim olsun hatırlı insan Osman ÇELİK, bana Sivas´tan "BULGUR" göndermiş.

FRANSA´da yaşayan SİVASLI bir gurbetçi hemşehrimiz ile yollamış sağolsun.

Bizim BÜYÜK OĞLAN tahsilini FRANSA´da yaptı.

Tembihlemiştim gidince al diye.

FRANSA´ya gidince OSMAN ÇELİK BEY´in verdiği adresi eliyle koymuş gibi bulmuş.

SİVASLI gurbetçimiz, bizim büyük oğlanı "eve buyur etmişler"

"İZZET ikram etmişler"

Yedirmeden içirmeden bırakmamışlar sağolsunlar. Bizim oğlan çok duygulanmış. Ben şaşırmadım hemşerilerim çünkü bizim SİVASIMIZIN insanı "bağrı yanıktır"

Herkese sofrası açıktır.

Hatırlı insan Osman ÇELİK BEY “bir ölçek kadar BULGUR ile bir koli KİTAP göndermiş!.”

SİVASı anlatan kitapları hep okumaya çalışacağım.

Bizim oğlan bulguru getirdi. Açtım kokladım, kokladım, kokladım.

Kokladım ANAM geldi hatrıma.Kokladım BABAM geldi hatrıma.

Hüzünlendim, gamlandım kederlendim.Gam kervanları yürüdü içime.

Hemi de"ZERUN"buğday bulguru göndermiş.

Bulguru görünce bildim ki "ZERUN" buğdaydan.ZERUN buğday nedir bilir misiniz hemşerilerim?

ZERUN buğday SİVAS buğdayıdır.

Kılçığı olmaz, nazlıdır. Kurakda soğukda yetişir. Bulguru, unu pek bir leziz olur. ZERUN Buğdaya zamanın berkinde, SELÇUKLU NAZARLIĞI denir idi.

NAZAR Boncuğu gibi buğdaydır. SELÇUKLU ve OSMANLI dervişleri dolaştırırlarmış heybelerinin terkisinde. Gittikleri köylerde yörelerde ekip biçip yerler imiş. Kimseye minnet eylememek için kendileri ekip kendileri yerler imiş.

Uzun sapı hamlığa, dolgun başağı olgunluğa delaletmiş.

SİVAS´ımızda eski adamlar darbı mesel ederler ki şöyle derler idi "ZEVRUN gibi düzgün adam"

Niye çünkü, kılçığı yok, zaarif ve dümdüz?.Doğruluk ve dürüstlük nişanesi sayılır idi.

Bir de hikaye denirdi ki o da şudur.

"SİVAS´lının biri başka memlekete bir kız vermiş. KIZ hamur yapmış lakin ekmek yapamamış. HISMI haber etmiş ki senin kız ekmek bilem yapamıyor. Bizim SİVASLI da haber yollamış ki, "KIZI verdik ama ZERUN buğdayı vermedik ki" demiş"

***

BULGUR geldiği akşam, aşçıma ve yardımcılarıma izin verdim. Bu gece yalnız kalmak istiyorum dedim. Anam MANUŞAK HATUN´dan öğrendiğim şekliyle "BULGUR PİLAVINI yaptım tereyağ ile.Ev, tereyağlı bulgur pilavı koktu. TANRIM ne de "garispemişim" SİVAS bulgurunu. RAYİHASI bile başkaca.

Oturdum yedim.

Eski fakirlik günleri geldi aklıma. Anam pişirir bir kapta cümlemiz yerdi.Gözyaşlarımı tutamadım. Geçmişe gittim. SİVAS dağlarına, paşafabrikasına, Tecer Dağına, Yenihana, Kızlkavrasa, Mereküme, Bezirciye gittim.

Ağladım ağladım ağladım.

İki göz odada ayaklı başlı yatan, bir çeşit yemek ile büyüyen KİRKOR, şimdi zenginsin amma, ANAN, Baban ve Ağabeyin SİVAS´ımda dedim.

Gözyaşlarıma hakim olamadım. 50 sene aradan sonra TANRIMA şükürler olsun ki yeniden SİVASIMIN bereketli toprağının kokusunu soludum.

Hepinize AMERİKA´dan selamlar iletiyorum.  KUDRETLİ Tanrım sizi korusun. Küçüklerin gözlerinden öpüyorum, hanım evlatlarımın hatırlarını sual eyliyorum…

(Not: Bu yazı ilk defa 25.10.2018 tarihinde yayınlanmıştır.)



Anahtar Kelimeler: "BULGUR PİLAVI"