Sivas Cumhuriyet Üniversitesi seçimi konuşuyor. Rektör KOCACIK ve ekibi, yeni bir isim ile Cumhurbaşkanının önüne gitmeyi planlarken, ardı arkası kesilmez pek çok iddia ise havada uçuşmaya devam ediyor. Üniversitede derli toplu başarıları gözükmeyen Kocacık ve ekibini, sert bir dille eleştiren pek çok Üniversite mensubu, yeni dönemde büyük bir değişim için kolları şimdiden sıvadıkları gelen bilgiler arasında.
Cumhuriyet üniversitesi pek çok iddia ile her zaman gündemde yerini korumayı sürdürüyor.. Özellikle Rektörün oğlu için Senatoyu devreye sokup “oğula kıyak” iddiası daha sıcaklığını korumuşken, paralel yapının silinir gibi gözüküp alttan alta Kocacık ve ekibi ile ortak hareket ettiği üniversite kaynaklarınca dile getiriliyor..
Faruk KOCACIK’ın Rektör atanmasında Şehrin çok etkin olduğunu dile getiren Sivaslı siyasi analistler, ayrıca “Ohri lobisinin” de çabasına dikkat çekiyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde bir çok etkin lobiyi saf dışı ettiği ve bunların ise gelecek rektörlük seçimlerinde etkin olmayacakları yorumları yapılıyor.
Rektör KOCACIK’ın aday olmayacağını dile getiren Üniveriyasi site kaynakları, uzun zamandır Rektörlük için iç çalışmalar içinde olan ve ümüdini Ekmeleddin İHSANOĞLU’na bağlayan Mehmet BAKIR’ın da rektörlük şansını tamamen yitirdiği dile getiriliyor.
Bu bağlamda Rektör KOCACIK ekibinden olan Hüseyin YILMAZ’ın durumu düzeltmek ve 2016 hesapları için Ak Parti İl Teşkilatı ile arayı iyi tuttuğu haber merkezimize ulaşırken, her ne olursa olsun, 2016 için büyük oyunların şimdiden hazırlandığı vurgulanıyor.
Faruk KOCACIK, Hüseyin YILMAZ, Mehmet BAKIR gibi aktörlerin 2016 için çalışmalar içinde oldukları lakin kamuoyunun beklediği sorulara da ne zaman cevap verecekleri merak ediliyor.
Üniversitede bir zamanlar etkin olan Paralel Yapının ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’a karşı, muhalif bir tarafı destekleyecekleri haber merkezimize ulaşırken, mevcut yapı yönünde olumlu bir kanaat içinde oldukları da alınan bilgiler arasında.
Rektörlük seçimleri için satranç oyununa dikkat çeken pek çok üniversite mensubu oynanan “büyük oyun”un tahminlerinde ötesinde olduğunu iddia ediyorlar.
Göreve gelmeden şehrin büyük desteğini alan ve devasa çalışmalar içine gireceğini dile getiren KOCACIK’ın, bir ara FADLUM KÖPRÜSÜNÜ diline doladığı ve yine bunu da Başkan SAMİ AYDIN’ın çözdüğü biliniyor.
Sivas Kamuoyu Rektör KOCACIK ve Ekibinden cevap bekleyen sorulara cevap arıyor:
--AK Partinin yerel düzeydeki siyasetçileriyle yakın temasa geçilmesinde hangi endişeler var?
--Seçime 2 yıldan az bir zaman kala, arka planda biri ya da birileri düğmeye mi bastı. Açık bir şekilde Ak parti yönetimine ters bir bulvarda ilerleyen Faruk Kocacık ve yönetimine ne oldu da son 10 gün içerisinde yerel düzeyde siyasi yakınlıklar kurularak panoromik bir açı yakalama çabası içerisine girildi?
--Göz boyamaya yönelik bu yakınlaşmalarla ideolojisi AK Partiye tamamen ters olan idarecilerle kurulmuş yönetsel bir anlayış için nasıl bir savunma planı hazırlanmakta?
--Seçimi kazandıktan sonra demokratik bir anlayışla yönetileceği sözünü veren ancak bunu başaramayan Faruk Kocacık’ın kapalı kapılar ardında yeni dönem için muhafazakar ve karma bir yapının işlerliği konusundaki endişeleri nasıl bir rol haritasına dönüşecek?
--Yeni dönemde seçimi kaybetme korkusuyla bazı adımlar atma gerekliliğine olan inançtan mı, yoksa kendisi geriye çekilerek yeni bir yapı oluşturulması zorunluluğuna bağlı bir durumun sonu gerekliliği mi?
--Özellikle Hüseyin YILMAZ ın Ak Partiye yakın ilişkilerle elde ettiği temasları Üniversitede vitrine çıkarması neye işaret?.
--Seçime 2 yıldan az bir zaman kalmasının sıkıntısıyla yapılan yanlışlıkları düzeltmek yerine bir oyalama politikası içerisine girildiği mi görülmekte?
--Üniversite ve Şehir işbirliğini sadece vakıfa işçi alınması bağlamında ele alan bunun dışında akademik kadrolaşmalarla yapılan yanlışlıklara tepkisiz kalan bir şehir kamuoyu ve Ak Parti yönetimi neden sessiz kalmakta?
--Üstüne üstelik Ak Parti karşıtı tavırları sorgulamayan ve bu noktada Üniversite yönetimiyle konuyu yeterince paylaşmayan yerel düzeydeki bazı siyasetçilerin varlığı da bu noktada Hüseyin Yılmaz gibi yöneticelere cesaret mi vermekte?.
--Yaklaşık bu dönemde alınan 200 öğretim üyesinin hangi akademik referanslarla alındı?...
--İdeolojik temeli apacık olan eski yönetimlerin kırıntılarının hala etkin bir şekilde Akp karşıtı alımların çogunluğu dikkat çekmekte midir?
--Ve ideolojik yapısıyla yıllarca geride kalmış üniversitenin bu geleneğini bu dönemde devam ettirmesi bu yönde dekan ve idareci seçimlerinin yapılması büyük bir oyunun parçası mıdır?
--YÖK ve diğer denetçi mekanizmalara yanlış bilgi aktarı mı yapılmakta?
--Bilindiği üzere yakın zamanda Yabancı Dilleri Yüksek okuluna İlahiyat Fakültesi Eski dekanı Metin BOZKUŞ atanmıştı. Özellikle fakülteler düzeyinde ideolojik temelli atamalarıyla dikkat çeken Üniversite Yönetimi böyle bir manevrayla mesaj mı vermeye çalışıyor.
--Ak Parti siyasi gündemi, yanlış bilgilendirme yapan kişilerden mi alacak?
--Sayın Cumhurbaşkanı ve YÖK bu kadar açık yanlışlıkların yapıldığı yerde büyük oyunu daha baştan bozacak mı?