CİGULİ

CİGULİ

Yakup KIVRAK Yazdı...

CİGULİ

“Bu dünyadan bir Ciguli geçti.”

Aslında onunla iki binli yıllarda Ankara’da bir sahnede tanışmıştım. O akordeon çalıp şarkı söylüyor, içinde bulunduğum orkestra ise ona eşlik ediyordu. Benim görevim orkestrada çello çalmaktı.

Daha önce televizyonlarda görmüştüm ama onunla ilk kez tanışıp karşılaşıyordum.

Akordeondaki yüksek performansını görünce bir müzikçi ve müzik eğitimcisi olarak kendi kendime değerlendirmemi yaptım: “Bu muhtemelen dünyanın en büyük akordeon sanatçılarından biri olmalı.”

Akordeon çalarken söylediği şarkıları dinledim.

Offf ne bu böyle… Muhteşem bir ses.

Sâdece bu değil, akordeonunu çalıp şarkı söylerken öyle muhteşem sahne gösterisi sunuyordu ki, inanamadım, onu kıskandım.

Program bitince yanına koştum,

“Ciguli muhteşemsin. Nerelisin sen? Ciguli ne demek? Asıl ismin değil sanırım.”

“Gel âbi oturalım, anlatayım sana.”

Bir masaya oturup sohbet ettik, anlattı.

1957 senesinde Bulgaristan Hasköy doğumlu bir Türk’müş. Benimle yaşıt yâni.

31 Ekim 2014 günü Sofya’da vefat ettiğini öğrendim. Çok üzülmüştüm, gerçekten dünya çapında büyük bir sanatçıydı, bizde kadri kıymeti bilinmedi, gidip Sofya’da öldü. Allah rahmet eylesin.

***

CİGULİ BANA ANLATIYOR

“Âbi ben elli yedi senesinde Bulgaristan Hasköy’de doğdum. Babamın ismi Hüseyin’dir. Benim ismimi Ahmet koymak istemişler ama o sıralarda Bulgaristan’da Türkçe isim koymak yasak olduğu için kabul etmemişler ve ismim nüfusa Angel Yordanov Kapsov olarak kaydedilmiş. Akordeonu çok iyi çaldığım ve iyi şarkı söylediğim için o yıllarda Bulgaristan’da çok meşhur oldum. O yıllarda Bulgaristan’da Sovyet Ayto firmasının ürettiği bir araba çok meşhurdu. Modelin ismi “Ciguli” idi. Ciguli arabalar yollarda benim akordeon çalışım gibi yollarda kıvrak kıvrak gidiyordu. Ben de çok meşhurum ya orada, adımı CİGULİ koydular, gastelerde “Ciguli” diye çıktım..”

“Eee Ciguli, sonra? Ne işin var bu Ankara’da, İstanbul’da?

“Anlatıyorum ağbey, dinle. Babam sofyada hamallık yapıyor, annem ise evlere temizliğe gidiyordu, ben ise Sofya’nın eğlence yerlerinde akordeon çalıp şarkı söylüyordum. Yine de geçinemiyorduk. Babam 1972 senesinde vefat edince anneme dedim ki, kalk Anavatan’a, İstanbul’a gidelim dedim. Geldik İstanbul’a, gazinolarda, barlarda, pavyonlarda beni tanımaya başladılar âbi. Televizyonlara falan çıkarttılar. Biraz meşhur oldum burada da. Hattâ “Binnaz” şarkıma ödül felan verdiler. Ama olmadı. Sizin muhteşem elitist sanatçılar beni hor gördüler. Haftaya Bulgaristan’a dönüyorum âbi.”

Diyecek şey bulamadım.

“Sen çok büyük bir sanatçısın Ciguli. Allah yolunu açık etsin.”

***

Bundan bir süre sonra televizyondan 31 Ekim 2014 günü Ciguli’nin vefat haberini dinledim.

Allah rahmet eylesin, çok büyük bir sanatçıydı, halk sanatçısı.

https://www.youtube.com/watch?v=qB6BGsCqAgA



Anahtar Kelimeler: CİGULİ