Tarih: 04.08.2022 15:44

CUMHURBAŞKANI BAY YA DA BAYAN OLACAK GİBİ!

Facebook Twitter Linked-in

CUMHURBAŞKANI - BAY YADA BAYAN OLACAK GİBİ...

Yıllar önce, bu ülkenin %99’u zaten Müslüman iken, daha iyi Müslüman oldukları iddiasında olan ve inançlarını yaşayamadıkları için mağdur olduklarını iddia eden kitleler ortaya çıktı. Bilinçaltında, dışlandıklarına ve hor görüldüklerine inanan bu kitlelerin asıl sorunları, eğitimsizlik ve yoksulluktu. Sorumlu olarak devleti görmeleri anlaşılabilir ama onlar laik Türkiye cumhuriyetini hedefe koydular. Alnı secdeli bir yönetim gelirse, bütün sorunların düzeleceğine inandılar.

Mağduriyetlerinin en haklı ve en inandırıcı konusu olan başörtüsü, başlattıkları karşı mücadelenin de sembolü oldu. O dönemlerde; “Adil düzen” sloganı bir ütopya olsa da sistemi, “Camiler kışla, kubbeler miğfer, minareler süngü...” din adına mücadeleyi, “Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda...” şiiri, bu kitlelerin birliğini ve romantizmini vurguluyordu...

Ancak geçen zaman içinde, köprünün altından çok sular aktı. Bir zamanların mücahitleri artık müteahhit oldu. Faizi kamufle etmek için fetvalar icat edildi. İçlerinde, emeksiz kazanç sağlamanın ve lüks yaşamın müptelası olan kesimler türedi. Devletin her kademesini ve adeta her koltuğunu fütursuzca birbirlerine ikram ettiler ve ediyorlar. Hak, hukuk, helal, haram, hepsi birbirine karışmış durumda...

Gerçek dindarlar hariç, HUZUR İSLAM da diye yola çıkanların bir kısmı, refah seviyeleri yükseldikçe, önce “ILIMLI İSLAMCILIĞA”, şimdilerde de “NEO İSLAMCILIĞA” geçiş yapıyor... Sadece İslami anlayışta ki dönüşümler değil, mücadelenin başlangıcında, İslam adına iddia ettikleri birçok şeyin tam tersi yaşandı ve yaşanıyor. Artık bu kesimlerin, dilleri başka söylüyor, gözleri başka bakıyor, elleri başka işliyor. Kafaları allak bullak...

Huzur İslam’da fazından, huzur Neo İslam’da fazına geçseler de artık mümkünü yok... Bu çelişki yumağından çıkamazlar... Demek ki, güncel siyasetin, politikanın, kolay kazanılan paranın, liyakatsiz mevkiinin makamın, her şeyi yapabilme hayalini kurduracak kadar kontrolsüz gücün, dini-imanı olmuyormuş... Onun için dini, imanı, devlete, siyasete, ekonomiye vs karıştırmamak gerekiyormuş...

Bütün bu yaşanmışlıkların sonunda, DEĞERLER açısından çok kirlendik ve birçok şeyi de kirlettik... İş işten geçmeden, bu ülkenin ve bu toplumun acil bir değişime, dönüşüme ve arınmaya ihtiyacı var... Önümüzde ki yıl, cumhuriyetin 100. Yılı ve Cumhurbaşkanlığı ile milletvekilliği seçimleri yapılacak. Kaderin cilvesine bakın ki, tam yüzyıl sonra, bu devletin ve milletin gelecek rotası yeniden çizilecek...

Seçime aylar kala, toplumun büyük bir kısmının, Sayın Tayyip Erdoğan’a karşı alternatif aradığını görebiliyorum. Ancak sayın Erdoğan’ın karşısına çıkacak olan, ne Mansur Yavaş, nede Ekrem İmamoğlu... Kafaları karıştırmaya gerek yok. Millet ittifakında, cumhurbaşkanlığı adaylığı için doğal olan, iki alternatif aday var. Biri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, diğeri de Sayın Meral Akşener...

Sayın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına karşı, muhafazakar kesimler, bilinçaltlarına yerleşmiş bir gerekçeyi öne sürerek, “Kılıçdaroğlu Alevi olduğu için sağ kesim oy vermez” diyorlar. Eeee... Ne olacak yani? Diye sorulduğunda ise cevap yok... Meral hanıma ise gizemli bir ifade ile ve açıkça söylenmeden FETÖCÜ şüphesi yaratılmaya çalışılıyor. Kürt kökenli seçmenlerin oyunu alamaz deniyor...

Toplum içinde ki bazı muhafazakâr kesimlerin, millet ittifakının her iki potansiyel adayı için de, bu rezil ve çirkin düşünceleri, gizliden gizliye, derinden derine yaydıklarını görebiliyoruz. Bir ülkeye, cumhurbaşkanı seçerken sırf alnı secdeli diye kıstas koymak da, sırf Alevi diye oy verilmez demek de, sırf şüphe ile gizli iftiralar yakıştırmak da, ne vicdan, ne de akıl işidir.

En hafif tabir ile sakat düşüncelerdir. Eğer bu toplum, bu sakat düşünceler ile hareket edecekse, o ülke zaten batmaya mahkûmdur. Toplumda, analitik düşünce yeteneğinden yoksun kesimlerin varlığı yadsınamaz bir hakikat...

Ancak tek umudum, Atatürk’ün vatanı ve cumhuriyeti emanet ettiği, Türk Gençliği... Ve kanaatimce, Millet İttifakı ve Türk gençliği, devleti ve cumhuriyeti kuruluş ayarlarına geri döndürecektir...

Tacettin KEPENEK




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —