Sivas´ta toplumsal çürüme had safhaya ulaştı.Eğriye eğri doğruya doğru demekten kaçınan pek çok insanın, ufak büyük herhangi bir makama gelebilmek için attığı taklalar hayret ve ibretle izlenmeye devam ediyor.
Özellikle İslami camianın, makam ve mevki karşısında verdiği kötü sınav ilerde ders olarak okutulmayı bekliyor.
Camide dini vecibelerini yerine getiren nice insanın, Camiden çıkar çıkmaz dini kuralları cami içinde bırakarak, sosyal hayatta işine gelen kuralı hakim kılması acınası bir zavallılık olarak kayıtlara geçmeye devam ediyor.
Herhangi bir makama gelebilmek için atmadığı takla kalmayan, hatta ?istiareye yatan, bir birinden dua isteyen? İslami düşünceye sahip olduğunu iddia eden pek çok kimsenin, acınası bu hal ve tavırlarının bir "UHUD SENDROMU" olduğunu beelirten şehrin entelektüelleri, bu duruma düşen nice zavallının acilen terapi ruhsal tedavi gerektiğini dile getiriyorlar.
Sair ortamlarda ayetten hadisten bahsedip, ?Kevser Irmağını? düşleyen sözüm ona İslami düşünceli nicesinin, başkalarının hakkını yemeyi de göze alan makam mevki çırpınışlarının bir akıl tutulması olduğu yorumları yapılıyor.
Hiç kimsenin içinden sağ çıkamayacağı kıytırık bir dünya için, bu denli her şeyi yerle bir eden nicesinin, acınası ruh hallerinin tedaviye ihtiyaç duyduğu belirtiliyor.
Liyakatın, alın terinin, hakkaniyetin, bir yere layık olmanın baş tacı edilmesi gerekirken, hak etmeyenlerin canhıraş koşuşturmalarının, toplumsal yozlaşma ve kul hakkı yemeye de kapı araladığı gözlemleniyor.