DEDE KORKUT KONGRESİ!

DEDE KORKUT KONGRESİ!

SPHM HABER Kültür/Sanat

İzmir Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü, Türkiye AMEA Folklor Enstitüsü ,Azerbaycan IKSAD Enstitüsü tarafından 2-4 Eylül 2022 tarihlerinde İzmir’de düzenlenen 5. ULUSLARARASI DEDE KORKUT TÜRK KÜLTÜRÜ, TARİHİ ve EDEBİYATI KONGRESİ’nde Uzm. Sinan DOĞAN ‘’Dede Korkut’ta Yer Alan İmgelerin Sosyolojik Bağlamında Tettiki’’adlı tebliğ sunumunda fiziki güç,manevi güçle kontrol altına alınmadığı zaman toplumda Tepegöz’lerin ortaya çıkacağını,kendi toplumunu sömüren Tepegöz’lere karşı mücadele edecek Devletlü oğulların var olması gerektiğini söyledi.Konuşmasına söyle devam etti.

İmgeler, kolektif belleğin saklı olduğu kutular gibidir. Bu kutuların içinde din, tarih, toplum felsefesi, yaşam tarzı, yaşanılan coğrafyanın özellikleri, değerleri, kuralları, yaşamı anlamlandırma çabaları gizlidir. İmgeler, zihinsel bir üretim gücüdür. Ata Korkut’ta kültürel sosyal yapının temel dinamikleri, göstergebilimsel yönteme dayalı ve bilinç akışı tekniği ile yorumlanmıştır. Çalışmamızın içeriği, Ata Korkut’ta imgeler, bütüncül bir bakış açısıyla tespit etme, yorumlama ve değerlendirme şeklinde olmuştur.

Birey ve toplumu, ahlak, inanç ve kültüre götüren aşamalar, Ata Korkut’un kurgusunu oluşturmaktadır. Ata Korkut’ta, inanç tasavvuru, kültürel kökleri kullanarak verilmesi, insanın dünyaya bakışını şekillendirmiş, ideal insan-tabiat-toplum-iktidar ilişkilerini düzenleyip geliştirmiştir. Geçmişe dayalı değerler, mitoloji hikâye içerisinde, kahraman figürlerle temsil edilmiştir, Toplumsal hafızada yer alan bilgilerin, mekân üzerinden canlandırılması ve sunulması, canlı organizmaya dönüştürülmesidir. Tüm sistemleri önceden belirlenmiş, kodları ve davranış biçimleri değişmeyen bir düzene dâhil olan hakikat tasavvurları, zihinlere ve duygulara imge yöntemiyle mekân üzerinden aktarılmış ve somutlaştırmıştır. Bundan dolayı toplumsal sistemi denetleyici-yönlendirici işlevlere sahiptir. Bundan dolayı toplumun manevî dünyasına hitap eden kültürel sisteminin oluşmasını, toplumsal düzenin gelişmesini sağladığını söyleyebiliriz. Devlet gücünün güvence altına alınması, toplumsal yapının sağlamlaştırılmasına bağlıydı. Devletin sürekliliği, kökleri çok eskilere dayanan inanç sistemine bağlılıkla devam edeceği vurgusu yapılmaktadır.

. Ata Korkut’ta geçmiş-toplum arasında ilişkinin kurulmasıyla, birey geçmişini sorgulamakta ve geleceğe yönelik davranış kalıpları oluşturulmaktadır. Fiziksel güce dayalı mücadelenin sonunda elde edilen (kahramanlık, yiğitlik, cesurluk v.b.)başarıların, akıl, güç, inanç ile birleştirilmesiyle oluşan değerler sistemini, toplum tarafından kabulünü sağlamaktadır. Bireyin Ata Korkut’ta birey gelişimi, toplumsal yapı içerisinde önemli aşamalardan geçerek, fizikî hem de ahlakî bütünlüğe ulaşmasıyla felaket ve kötülüklere karşı mücadele ruhu kazanmaktadır. Benlik, kimlik ve kişilik; ahlakî ve kültürel süreçler içerisinde verilmesi, bireyde bütüncül kişiliğinin oluşumu sağlamakta hem de bireyin ötekileştirme/yapancılaşma tehlikesinden korumaktadır. Bireyin, bireysel kimliğin gelişimini ve toplumsal yönetim sistemine etkisini “devletlü oğul”yiğit ve eren kelimesi ile nitelendirilmiştir. Bireyin varlığında, ahlak ve inanç unsurlarını yüceltilmesi ve mücadelesi, yeni hayatın başlangıcı olarak kabul edilmiş, bu durum Ata Korkut’ta eşik olarak simgeleştirilmiştir. Eşiği geçen bireyler, kültürel sosyal sistemin hâkimi ve kahraman haline gelmiştir. Kahramanların, olaylar ve durumlara yönelik duygu ve düşünceler “meydan” olarak tanımlanmıştır. Devlet ve toplumun gücü, insan temelli imgelere yansıtılmıştır.

Ata Korkut’ta inanç sistemi üzerindeki kültürel süreklili,Basat-Tepegöz mücadelesine yansıtılmıştır.Basat, kendisinde bulunan fiziki gücü, manevi güçle birleştirmek suretiyle kahramanlık değerine ulaşıyor. Tepegöz, kendisindeki fizikî gücü, manevi güçle kontrol altına alınmadığı için kendi toplumuna zulüm ediyor, zalimleşiyor. Tepegöz-Basat mücadelesi, toplum tarafından onaylanan ve onaylanmayan değerlerin mücadelesidir. Musa-Firavun mücadelesinden başka bir şey değil. Basat’ta güç, akıl ve maneviyat ile birleşmiş, Tepegöz’e karşı galip gelmiştir. Bu durum, Basat’ta fizikî hem de manevî anlamda tekemmül düzeyine çıkartmış, Basat’ın ikinci doğuşunu oluşturmuştur. Tepegöz, kendi toplumunu sömüren bir imgedir. Kendi toplumunu sömüren, sömürgeleştiren kişi ve sistemlere Tepegöz adı verilmiş. Günümüzde de kendi toplumunu sömüren kişi ve yapılara karşı mücadele edilmesinde Basat model olarak karşımıza çıkmaktadır. Rehberlik edinmeden bir işe başlamak veya mücadeleye başlamak, ne gerçeğe ne de başarıya götürmemektedir.

Sonuç olarak; İmgeler, toplumun ortak hafızasının yarattığı, anlam yüklediği, aktardığı gizli bir dildir. İmgeler, biçimsel olarak kurgulanan geçmişin değer yargılarının anlam yoğunluğu açıklığa kavuşturan unsurlardır. Bundan dolayı imgeler, Ata Korkut’ta kültürün damıtılmış formları olarak kültürel yapının özellikleri açıklamakta ve yaşatmaktadır. Ata Korkut’ta insan zihninin yaratıcılığını yansıtan imgeler, ortak hafızanın sesi olmuş, değişim ve dönüşüme uğrayarak seslenmeye devam etmektedir.



Anahtar Kelimeler: KORKUT KONGRESİ!