Tarih: 14.02.2020 18:41

Depreşti

Facebook Twitter Linked-in

DEPREŞTİ
Resimdeki seyyar satıcının lakabı(lağabı) "kovboy"muş. Ne tanır,ne bilirim,yeni öğrendim. Sıvas ağzı ile "koboy"denir. Tommiks Teksas Redkit okuyup paylaştığımız çocukluk evremizde,sokaklarda koboyculuk oynardık. Silahımız da sığırların veya koyunların çene kemikleriydi.

Nereden geldim ben buraya, haaa hatırladım, kovboydan.
Evlerimizin bir veya birbuçuk,bilemedin iki katlı olduğu yıllarda,insanların ayaklarının yere bastığı yıllarda, bahçede yolda boş arsalarda oynardı çocuklar. Analarının göz hizasında. Uşak kaçırma gibi bir olay hiç vukuu bulmadı birkaç ebeveyn kaçırması dışında.
BİR SENARYO:
Kovboy,alışılagelmiş günlük çalışmasını yapıp,arabasını malları ile doldurup,bismillah deyip yola çıktı. Hangi kapıda alıcısının olduğunu ezberlemiş,oraya gelince hafif bir bekleyiş,ardından müşterisi karşısında. Alış veriş tamam,yola devam. De ki bizim sokağa geldi. Beş senedir tatlı 25 kuruştu. Bu gün zam gelmiş 30 kuruş olmuş. Zamanı geldi,elimde bir haftada ancak biriktirebildiğim 25 kuruşum var. Koştum bahçeden kanatlı kapıya bütün gücümle kanadı açıp kovboyun karşısına dikildim.

Kovboy amca diyene de hersleniyor(kızıyor). Tatlı amca lakabı hoşuna gidiyor. Şimdi bana da deseler,ben de sevinirim,her ne kadar tatlı olmasam da. Tatlımı istedim. Haftalık müşterisiyim ya biliyor. Benim patırtımı duyunca kağıda sarmış tatlıyı "iki daş bir baş"(çabucak).
Şimdi zurnanın "zırt dediği"yere geldik.
Ben bir hafta para biriktirmişim "gıdım gıdım"(azar azar) okulda gevrek almamışım,cıncık almamışım ki tatlı alacağım diye... 
Tatlıyı uzattı da...
Parayı almıyor,alamıyor. Bu gün kovboyun terleme hastalığı nüksetti sanki. Yine terliyor.
Bu gün tatlıya zam geldi de...Artık 30 kuruş oldu da...
Kesik kesik konuşuyor,utanıyor,bana nasıl izah edecek "zam geldi" konusunu. 
Tatlı da bende para da. İyi de ben para istemiyorum ki,tatlı istiyorum. Parayı uzatıyorum,azınsıyor,almıyor. Tatlıyı da geri vermek aklımın ucundan bile geçmiyor,vermem geri,bir haftadır hayaliyle yatıp kalkmışım,nasıl veririm geri.
Farketti kovboy. Bilmez mi? Senelerin esnafı. Neyse bu günlük böyle olsun da... deyip yavaşça bizim kapıdan "datlı suya"(kepenek suyu akan çeşme,ne su idi ama) doğru yollandı. Tatlı elimde kalakaldım.5 kuruş borçlanmıştım. Nasıl öderdim. Zaten ucu ucuna biriktiriyordum. İçerde de kardeşlerim tatlı bekliyorlardı..




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —