Kıssa bu hisse alma kabilinden?
ŞEHRİN birine bir müftü atanmış.
Aman Allahım ne müftü. Kürsülerde ver yansın edermiş dört bir yana.Cennet ve Cehennem tasvirleri sunarmış bir cümle ahaliye?
Derken uzak ülkelerin birinde Yahudi bir TÜCCAR bir kısım ürünleri icat edivermiş.
Bu ürünleri başkaca ülkelerde sattırmak için çok akıllıca ataklar yapıvermiş.
Derken bir şehirdeki Müftünün de bu ?para aşkı? ile örtüşmüş bu. Karısı da bu ürünleri satmak için çok emek harcamış.
Para geldikçe mutlu olmuşlar para geldikçe rüyalarını diğer paralar süslemişler.
Gün olmuş bu kıssada ki müftünün karısının vakti yetişmemmiş koşmacalar.
MÜFTÜ demiş ki ? Karıcığım çok yoruluyorsun. Başka yardımcılar bul. Mesela akıllı kadınları seçme, güçlü kadınları seçme, sanata yatkın kadınları seçme, devlet gibi kadınları seçme.? Onlar senin oynuna gelmezler.
Şehrin ?aklı kıt kadınlarını? seç demiş. Seç ki sana itaat etsinler sen on kazan onlar ancak çeyrek kazansınlar.
Müftünün karısı bu öneriyi dikkate almış. Şehirdeki kimliği ve kişiliği tam oluşmamış, kendini ifade etmekten aciz aşağılık kompleksi olan kadınları bir bir tespit ederek, kuruvermiş saadet zincirini?
Hatta toplantının birini devletin resmi kurumu olan Müftülük salonunda yapıp, bir bir görev taksimi yaparak, dağıtıvermiş satılacak ürünleri.
Ürünün adını da ustaca ?EMMİM VAYYYY? diye esprili şekilde değiştirmiş.
Müftünün karısı kazandıkça Müftü kazanmış, kazandıkça kazanmışlar? Müftü daha bir iştahla sohbet etmeye başlamış?
KISSA BU YA GELİR İMİŞ HİSSESİ ANI ANINDA.
Müftü bir davete katılıp, mükellef sofrada mideye her bir şeyi indirivermiş.
Gece eve gelirken, bir dere kenarında saçı başı dağınık bir meczuba rastlamış.
Meczubun elinde bir ?kızılcık sopa?. Vurdukça vurmuş müftüye. Müftü bağırmış çağırmış ses seda yok. Kızılcık sopanın izleri sırtına çıkmış.
Harab ve bitap düşmüş bir şekilde yerde yatan müftünün kulağına eğilerek demiş kİ;
?Oğlum tamahın az olsun. Onun bunun emeğini sömürürsen bu kızılcık sopa da seni sömürür? demiş..
Müftüye bu iyi bir ders olmuş. Müftü ne zaman bu paracıkları düşünse, o deli gözü önüne gelir ve ?DEREDE BİLLAH, DEREDE BİLLAH? diye bağırırmış.