"DUA NEDİR?

Ömer Yıldız Yazdı...

Dua: Şah damarımızdan daha yakın olan Rabbimiz ile iletişimin en kestirme ve en özel yoludur. (50/Kaf: 16) Dua kulun Rabbiyle karşılıklı konuşmalarıdır, O´nu unutmadığının, saydığının göstergesidir. ?Deki: Duanız olmasaydı, rabbiniz size değer verir miydi?? (25/ Furkan: 77)  ayetin de Allah kullarına verdiği değerin dua ile olduğuna vurgu yapmaktadır. Bunun içindir ki; ?dua, insanın Allah karşısındaki esas duruşudur? dersek yerinde bir tespit yapmış oluruz. Bu bağlamda yukarıdaki ayet, duanın insanın varlık sebebi olduğunu da söylüyor. Bu nedenle dua ibadetin iliğidir. Dua etmek bizatihi kabul olmuş bir duadır. Bu yüzden duanın kabul edilip edilmediği değil, dua edilmiş olması önemlidir. Zira dua eden kalp Allah ile diyalog halindedir.1 Dua etmek, Allah ?a yaklaşmanın en özel ve en güzel yoludur. Sıkıntıların, isteklerin ve beklentilerin Rabbimize açılmasıdır. İnsan ne kadar içten, yürekten, yüreğinin derinliklerinden seslendirilirse o ölçüde yankı bulur. Olayları yürekten yaşamayanlar yürekten konuşamaz ve yürekten seslenemezler. İnsanla Allah arasındaki en güçlü ilişki duadır. Duanın en belirgin vasfı ise tevazu/alçak gönüllülüktür. Bu bağlamda ncak kibirden arınmış insanlar dua ederler.

 ?Kullarım sana beni sorarlarsa, ben çok yakınım, bana dua ettiğinde dua edenin duasına karşılık veririm. O halde onlar da benim çağrıma cevap versinler ve bana inansınlar ki, doğru yolda olabilsinler? (Bakara 2/186) Bu ayette Allah, dua edenin duasına mutlaka icabet edeceğini söylüyor. Duanın karşılık bulması demek, cevap verme, gereğini yapma demektir. Ancak, dua edenin istediği şeyin her zaman tam istediği gibi karşılık bulması anlamına gelmez. Ama duaya mutlaka bir cevap verileceğini, takdim edilen bir dilekçe gibi işleme konup gereğinin kesin olarak yapılacağı anlamına gelir.

  ?´İhtiyaç duyduğumuz bir şey için Allah´tan yardım dilememiz tümüyle geçerli bir hareket olmasına rağmen, kendi çalışmamızla elde edebileceğimiz şeyleri veya ihtiraslarımızın gerçekleşmesi için dua etmek abestir? Dua, durumunu arz etme ve isteklerini sıralamanın çok üstünde, yücelere varan bir şeydir. İnsan duayla her şeyin yaratıcısı ve sahibi olan Allah´a O´nu sevdiğini, O´nun nimetlerine şükrettiğini ve O´nun iradesi doğrultusunda her zaman hareket etmeye hazır olduğunu gösterir.´´ (Alexis Carrel)

 Dua deyip geçmeyelim. Zira dua hayat boyu bir ibadettir. Kulun Rabbiyle yakınlaşması, hasbıhali, muhabbeti ve buluşmasıdır. Kulun yaratanı karşısında aczinin ve şükrünün ifadesidir. İnsanın, Hz. İbrahim örneğinde olduğu gibi dünya ve ahretti için Rabbi´nden iyilik istemesi; anasına, babasına, çocuklarına ve mümin kardeşlerine mağfiret dilemesidir. Samimiyetle yapılan dua insanı güzel eylemlere sevk eder, bencillikten ve kendini beğenmeden alı kor. Kötü düşüncelerin, duyguların kalbe yerleşmesini önler. Kötülüklerden uzaklaştırır.  Dua insanın güç yettiğince çabasıdır, çabasız dilencilik değil.

 Dua kulun kendi haddini bilip Allah´a sığınmasıdır. Allah´ın yüceliğini, O´nun her şeye kadir olduğunu, kendisinin ise O´nun desteği olmadan hiçbir şey yapamayacağını, aciz ve güçsüz olduğunu itiraf etmesidir

 Dua, İlhami Güler´in ifadesiyle; Allah´a iş yaptırmak değil, iş yapmak için Allah´tan güç istemektir. Bu bağlamda duanın ne olduğu kadar nasıl dua edileceği de önemlidir. Piyasada sihir ve istek  mektubu seviyesine indirgenen, muhtevası hurafelerle dolu, Allah´a şunu yap bunu yap diye emreden kitaplara, ayetleri istismar eden yaklaşımlara rastlandığı gibi klasik din kitaplarındaki "dua adabı" başlığı altında akla ziyan şartların ve protokol esaslarının aksine, nasıl dua edeceğimize dair Kur´an´da bize bir takım usul ve adap öğretilmiştir.  (Devam edecek)

1- Mustafa İslamoğlu, Hayat Kitabı Kur´an, s: 712

 

 

 



Anahtar Kelimeler: NEDİR