“DUT YEMİŞ BÜLBÜLLER ODASI…”
Sivas Ticaret ve Sanayi Odası ve diğer meslek odalarının birçoğu,daimi bir uyuşukluk ve sessizlik içinde.Nedense,suya sabuna dokundukları pek görülmüyor.
Bunların asli görevleri, il idarecilerinin oluşturduğu komisyon veya yönetim kurullarında bulunarak,dolgu malzemesi olmak herhalde.
Kanunen kurulmuş Sivil Toplum kuruluşları(STK)oldukları halde,toplumu ilgilendiren konularda,odaları ve kamuoyu adına eleştirel bir fikir dahi beyan edemiyorlar.Dut yemiş bülbül, gibiler…
Yoksa bu sessizlik, sırtlarında taşıdıkları yumurta küfelerini düşürmekten korktukları için mi?
Örnek çok ama sadece bir tanesini anlatayım.
Bir oda başkanı, Kardeşler mahallesinden üniversiteye giden yol üzerinde, şahsına ait olan bir parselin imarını değiştirtiyor, tadı damağında kalmış olacak ki, şimdi de tarihi Karşıyaka köprüsünü geçince, solda ki büyük arazinin imarını belediyede değiştirmeye çalışıyor.
Şimdi bu kişi, şahsına yönelik bu işlerle uğraşınca, temsil ettiği odanın ve kamuoyunun adına belediyeye karşı tek bir eleştiri yapabilir mi? Yapamaz, mümkün değil, yaparsa yumurta küfesini düşürür, yumurtalar kırılır…
Ticaret ve Sanayi Odası, ticaret borsası, ziraat odası, esnaf odaları, esnaf kefalet gibi yerlere seçilerek gelenler, o koltuklara öyle bir yapışıp kalıyorlar ki, o koltuklardan ayrılabilmeleri için adeta cerrahi müdahale gerekiyor. Bu odaları ele geçirenler adeta yüksek maaşlı ve kadrolu devlet memuruna dönüşüyor. Belki de asıl sorun,bunları seçenlerde veya seçim sistemlerinde…
Şimdi ki, Ticaret ve Sanayi odası yönetim kurulu başkanı,daha yeni seçilmiş olmasına rağmen,koltuğa yapışma geleneğini devam ettireceğe benziyor. Niye derseniz?
Şu sıralar,mevcut şirketi üzerinden şube üstüne şube açmakla meşgul (19 adet).Seçimlere daha iki yıl varken, bu konuda “yatırım mı(!)”yapıyor, diye insan sormadan edemiyor.
Aslında,Sayın STSO Başkanına,OSB’de en az 100-150kişinin çalışacağı bir sanayi tesisi yatırımı yapmak, çok daha yakışır, diye düşünüyorum. Bence,böyle bir yatırım, seçim yatırımı yapmaktan daha önemlidir.
Milletini, memleketini sevmek ve gerçek milliyetçilik bence budur. Bunu yapabilen bütün babayiğitlere de, helal olsun…
Yaklaşık 8000 üyeli Sivas TSO’nın başkanı dâhil, yönetim kurulu içinde bir tane bile sanayici yok. Yönetimin içinde esnaflık yapan tüccarlar veya ticaret yapan tüccarlar bulunuyor. Sanayicilerin adı sadece tabelada var. Doğal olarak STSO başkanının, organize sanayi ile olan ilgisi ve bilgisi, OSB mütevelli heyeti toplantılarına katılmaktan ve şirinlik ziyaretlerinden öteye geçemiyor.
Mevcut oda başkanı, seçildiği günden bu yana, Volkswagen fabrikasını getirme derdine düştü, olmadı. Fuar alanı yerine TOBB teknoloji koleji yapacaktı, olmadı. Üstüne üstlük mevcut fuar alanını ve üzerinde ki inşaatları olduğu gibi üniversiteye devretti ve adeta kurtuldu.Heyetlerle Ankara’ya gitti, dosyalar verildi. Ya bu dosyaların içi boştu, ya da STSO yönetimini kimse ciddiye almadı. Sivas’ta kenevir ekimi için kampanya yapıldı, şimdiye kadar ses soluk çıkmadı. Son olarak, Sayın Bakan Berat Albayrak Sivas’a geldiğinde, sayın başkan onunla birlikte sahneye çıktı. Sivas, yeni teşvik bölgeleri kararnamesinde6. bölgeye kaydırılacak diye bir hava yaratıldı ama Sivas 4. Teşvik bölgesinde kaldı.Sayın STSO başkanı bu konularda adeta dut yemiş bülbüle döndü, artık sesini bile çıkaramıyor…
Aynen geçtiğimiz günlerde, STSO meclis üyesi olan ve yanında yaklaşık 200 kişi çalıştıran başarılı bir sanayicimizin, oda yönetiminin içine düştüğü bütün bu olumsuzluklara karşı, normalde yenilir yutulur olmayan ifadelerle, tepki göstererek istifa ettiğinde sesini çıkaramadığı gibi...
Temennimiz, sayın başkan ve yönetiminin şimdiye kadar olan bu olumsuz tutumlarını yeniden gözden geçirmesi, mensuplarına ve toplum yararına işler üretmesidir. Umumun menfaati daha önemlidir. Ancak öyle olursa, gerçek kazanan, hem kendileri hem de Sivas olur…
Tacettin KEPENEK
