Tarih: 24.12.2021 17:22

"Düzenin Düzenleri"

Facebook Twitter Linked-in

DÜZENİN DÜZENLERİ...

20 Aralık 2021, akşam 20 den sonra ki, ilk üç saat içinde Türk ekonomi tarihinin en büyük operasyonlarından biri gerçekleştirildi. O akşam, sayın cumhurbaşkanı, bakanlar kurulu toplantısından sonra kameraların karşısına geçti. Kendisi daha kürsüden inmeden, aynı anda ve bir merkezden düğmeye basılmış gibi, gün içinde 18,60 TL’yi gören dolar kuru, 11,27 TL’ye kadar düştü. Her şey 1-2 saat içinde oldu, bitti...

Bu kadar kısa bir sürede, kim ne kadar döviz aldı, kim ne kadar döviz sattı da, bu düşüş gerçekleşti? Şimdilik bilemiyoruz... Sadece kusursuz bir operasyondu diyebiliriz. Sonuçta, her ne yapıldı ise yapıldı ve başarıldı. Belki de önemli olan buydu. Kurda ki psikolojik direncin kırılmasıydı...

Peki, madem böyle bir kur operasyonu yapılabiliyordu da, neden bu noktalara kadar gelinmesi beklendi. Sayın Cumhurbaşkanı faize karşıyım dedikçe ve merkez bankası politika faizini düşürdükçe, döviz kurunun bu kadar artmasına veya artırılmasına, neden göz yumuldu?

Yoksa son bir ay içinde döviz kurlarının yükseliş heyecanına kapılan bir kısım halkın, birikimlerini korumak veya üç beş kuruş kazanmak için elindekini avucundakini, panik içinde dövize yatırmaları mı beklendi? Aralık ayının başından itibaren, elindeki lirayı dövize çevirenlerden, dövizlerini o akşam satamayanlar zarar ettiler, para kaybettiler. O saatte döviz büroları, bankalar zaten kapalıydı. Bankaların internet şubeleri, geçici kesintilere girdi. Oysa güç sahipleri, büyük para sahipleri, para ile para kazanma mesleğini icra edenler, çok büyük bir ihtimalle milyon dolarlarını bir saat içinde yüksek kurdan sattı ve büyük kazançlar sağladı.

Bunun adı, halk üzerinden düpedüz servet transferidir.

Bu kur operasyonunun başarısı, sıcağı sıcağına sayın cumhurbaşkanının açıklamasına bağlandı ve kurda ki düşüşün ana sebebi olarak yorumlandı. Yaratılmak istenen algı, bence yaratıldı... Yeni bakan sık sık algının önemini vurguluyor. Ancak bir müddet sonra ve çoğu zaman olduğu gibi olgu, algının yerine geçerse, vay halimize...

20 Aralık kur operasyonunun nasıl gerçekleştiğini, kimlerin vurgun yaptığını veya bozdurulan dövizlerin ne kadarının kur korumalı vadeli TL mevduat hesaplarına yöneleceğini ise zamanla göreceğiz...

Ancak döviz kurlarında ki sert düşüşün gerçek sebebi, Sayın Cumhurbaşkanının açıkladığı tedbirler değilse, işte o zaman yandık. Çünkü devlet garantisine giren, kur korumalı TL mevduat hesabından dolayı oluşan düşüş bile bir oyun olabilir. Bir süre sonra dövizin tekrar aşırı değerlenme ihtimali göz ardı edilemez. Eğer bu olasılık gerçekleşirse, milletin tamamı bu işin ceremesini çekecektir. Unutmayalım ki, bu ülkede, anayasa kitapçığının fırlatılmasıyla ya da bir yazar kasanın atılmasıyla neler oldu, neler...

Döviz kurlarında yaşanan bütün bu sevindirici gelişmelere rağmen, asıl sorunlar ise hala ortada duruyor. Yani, halay çekmek için çok erken...

Mesela, iç ve dış piyasalarda iktidara karşı, azalan güven duygusu yeniden tesis edilebilecek mi? Hayat pahalılığı azalacak mı? Döviz kur atışlarına bağlı olarak artan, mal, hizmet ve ürün fiyatları, aynı hızda ve aynı oranda düşecek mi? Özellikle genç işsizliğinden kaynaklanabilecek, sosyo-ekonomik tehlikeler azalacak mı? Devlet kurumları ve belediyeler israfı bırakabilecek mi? Ve bütün bunlar, 3-5 ayda olabilecek mi? Asıl cevaplanması ve çözümlenmesi gereken sorular ve sorunlar bunlar...

Sayın Cumhurbaşkanı ve Maliye bakanı, yaptıkları açıklamalarda, ülkenin yatırım-istihdam ve üretim modelinden bahsediyorlar. Kanaatimce, başka çıkış yolu da, zaten yok. Aksi takdirde, sayın bakanın dediği gibi cebimize giren bir maaşımız var, Allah göstermesin onu da kaybederiz...

Bu ülke de, bir şeylerin yeniden başlayabilmesi, düzeltilebilmesi, milli birlik ve beraberliğin yeniden sağlanabilmesi için AK Partililere ve Sayın cumhurbaşkanına büyük görevler düşüyor. Öncelikle, devletin AK PARTİ olmadığını yeniden hatırlamaları gerekiyor...

Yirmi yıl sonra fark edilmiş olsa da, bu düzen artık değişmelidir. Çünkü parayla, para kazanma oyununu kuranlar ve bu oyunu oynayanlar, döviz-faiz artsa da kazanıyor, döviz-faiz düşse de kazanıyor. Ve her zaman düzenin, düzenleri kazanıyor...

Asıl olması gereken düzenin değişmesidir...

Tacettin KEPENEK tacettinkepenek@gmail.com




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —