Eleştiri Kültüründe C.Üniversitesi ve Sivas Postası

Eleştiri Kültüründe C.Üniversitesi ve Sivas Postası

Üzeyir YİĞİT Yazdı

Eleştiri Kültüründe Cumhuriyet Üniversitesi ve Sivas Postası

-Birisi birini eleştirdiğinde kenetlenen dostlara değil, yanlış iş yapınca eleştiren dostlara ihtiyacımız vardır. 

-Habib Bey gazetede çıkan haberlere kızmış bir hayli... Ankara´da bir toplantıda vermiş veriştirmiş. Anladığım kadarıyla yeni rektör atamasına memnun. ( Benim derdimin Mehmet Kul beyle olmadığının bilinmesini isterim. Vazifesi de hayırlı olur ve aşkla işini yapar.) Sayın Soluk; ?Sivas´a çok büyük! İşler yapıldı. Başarılı bürokratları ve eğitim kurumlarını eleştiriyorlar...? falan demiş. 

Büyük işler! 

-Ben Sivas´tan kopmuş birisi değilim. Allah aşkına; büyük olan işi merak ediyorum. 

*10 bin kişilik öğrenci yurdu yapıldı! Evet, büyük  iş. Ama yanlış planlama yüzünden kentin esnafı öldürüldü! Çocuklar da orada mağdur olmasın diye, kampüs eğlence merkezine çevrilmekte... Olacaklar da geride! 

*MERDER bölgesinden yol alındı. Çocuğun eline şeker verir gibi, Yıldız Dağı kayak tesisi kuruldu. Yine planlaması yanlış tonlarca para harcandı.

***

-Bakın! Benim eleştirilerimi düşmanlık, hasımlık görmeyin. İsteğim, kendimize çeki düzen vermek. Sürekli bir savunma ve altta kalmama gayreti ile hatalarda direnmeyin. Ismarlama ve yüzeysel cevaplarla boşuna kendinizi oyalamayın. Benim işim bu, kızmazsanız eleştirmek. Bu işten zerre çıkarım yok, gazetenin de çıkarı yok. Ne başkan belirleyebiliyor, ne rektör atatabiliyor, ne ne ne! 

-Herkesle göz göze, yüz yüze gelip konuşabiliriz. Tv ekranında bile sohbetimizi yapabiliriz. 

***

-Ne dedik! Cumhuriyet üniversitesi Rektörü göreve geleli yaptığı her iş problem olarak gündem oldu. Üniversitede olan güzel işlerle alakalı, güzel olmasa da alkışlayan ve koro halinde; ?o süper´ diyen ekip var.

 Hatta yapılanların çok bile olduğunu düşünen bir ekip de var. Bize kötü adam olmak düştü. Bizim de gözümüze hep olmadık şeyler diken olup batıyor. 

-Biri birine yakın tarihte kurulmuş üniversitelerden neyimiz eksik?

Alim Bey ile alakalı yazacağım bireysel yazılar da olacak. Ama şimdi genel gidişatı eleştirdik. Eğitim kurumundan ziyade siyasi mevzularla anılması, ?zihniyeti belli kişi ve kurumlarca eleştiriliyoruz´ diye basite indirgenmemeli, ne dediğine bakmalı.

-Üniversite, şehrin içinde şehirden izole edilmiş ayrı bir dünya değil, şehirle kaynaşmış, çalışmaları ile şehre mal olmuş bir yapı.

Yazıyor arkadaşlar, ?El ele verirsek, üniversiteyi daha kalkındırırız´ diye. ?El ele verirsek´ diye bir şey yok, kimsenin kimseye el uzattığı yok. Kimse, yetkisini de başkası ile paylaşma taraftarı değil. Ayrıca tartışmaya da, eleştirilmeye de tahammülleri yok.

Üniversite, dar bir ekibin birbirini ağırlayarak, kentten izole ettikleri bir yapı olmaya başladı. 

-Alim Yıldız konusu ise sanırım hiç bitmez. Daha çok yazılar olur onunla ilgili.

***

-Siyaset adına sahneye çıkacaklara tavsiyem, kendinizi halka göre dizayn edin, halkı kendinize göre şekillendirmeye çalışırsanız sadece salon toplantılarında konuşur durursunuz! 

-Eleştirince kötü diyorlar. Son zamanda yeniden gündeme gelen ve bizim de yaralarımızı deşen, Kenevir ekimi meselesinde 19 il belirlenirken siz nerede idiniz Allah aşkına? 

(R.G 29Eylül2016) ?Amasya, Antalya, Bartın, Burdur, Çorum, İzmir, Karabük, Kastamonu, Kayseri, Kütahya, Malatya, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Uşak, Yozgat ve Zonguldak illerinde ve bu illerin bütün ilçelerinde yapılabilir.? 

Neyimiz eksik bu illerden? 

Yine yoksa daha büyük işler peşinde miydiniz!!!

-Hükümet iyi işler yapıp, hizmet yürütme derdinde iken! Yerel ölçekte; bireyselcilik, programsızlık, tabana kulak vermeme, şehri tekelinde tutmak için bürokrasiye ayar verme... Esas yıpratan bizim dışarıdan yaptığımız eleştiriler değil, bu onmaz yönetme hastalıklarıdır.