Sivas´ta kadına yönelik şiddetin pek fazla görülmediği biliniyor. Hatta kadınların Sivas´ta sosyal hayatın tamamına hâkim oldukları belirtiliyor. Ev donanımından hangi evin alınmasına tutunda, alınacak araba rengi ve modeliyle, misafirliğe gidilecek yerlerin de Sivaslı bayanlarca tesbit edildiği belirtiliyor.
Dış görünüşte erkek hâkimi bir şehir görüntüsü olduğunu dile getiren pek çok Sivaslı, aslında bunun yanlış olduğu, erkelerden ziyade bayanların şehirde daha etkin olduklarını vurguluyorlar.
Erkeklerin maç izleme özgürlüğü ile kıyaslandığında, kadınların daha fazla etkinlik içinde olduğunu ifade eden duyarlı pek çok aydın, nasıl olsa pek çok kadın ve erkek bireylerin kültürel konulardan uzak oldukları ve bunun harici sosyal aktivitelerde ise var olduklarını ifade ediyorlar.
Ortak yaşam ve ortak paylaşım olması gerektiği halde, ?amazon? vari tek taraflı belirleyiciliğin de, görülmeyen sistematik bir kural olarak etkinliğini her geçen gün artırdığı yorumları yapılıyor.
Mahalle Baskısı nedeniyle, erkeğe kadın tarafından yapılan psikolojik baskının pek ortaya çıkmadığı lakin bunun gerçek olduğu vurgulanıyor.
Erkeklerin her şeyi hazır etme, her istenileni alma, diğer insanların yaşamından daha iyi yaşama, sosyal bir statünün en üstünde olma gerekçeleri ile kadınlar tarafından baskı yapılırken, bu baskının dışa vurumunun gerçekleştirilmediği lakin gerçek olduğu herkes tarafından biliniyor.
?Çekirdek aile? yapısının amansız savunucusu olan Sivaslı kadınların, sosyal hayatın tamamına hakim olma emellerinin hemen hemen gerçekleştiği ve ?mor çatı kadın sığınma evleri? benzeri ?erkek psikolojik terapi sığınma evlerinin? de ileriki yıllarda Sivas´ta hayata geçebileceği yorumları yapılıyor.
Aile bütçesine hakim olan pek çok kadının, sosyal sorumluluk ve kültür çalışmaları için bir kuruş dahi harcama yapmaya müsaade etmedikleri gözlemlenirken, bu bastırılmışlığı atmak isteyen erkeklerin ise, maç izleyip,siyaset konuşup ve araba modelleri ile ilgilenerek kendilerini terapi etme yolunu seçtikleri vurgulanıyor.
