Sadık Keskin döneminin en meşhur ve bulunamayan zurna sanatçısı Mehteri 07.04.1926 yılında o zaman Şarkışla‘ya bağlı ve eski adı Beydiğin olan Serinyayla köyü nde doğdu babasının adı Hüseyin annesinin adı Ayşe idi. Ailesi dönemine göre fakir olan ve üç kız kardeşi kendisi olmak üzere altı kişilik bir ailenin ferdiydi.Çocukluktan itibaren ailesine destek olmak amacıyla çobanlık yapmış köy işlerinde çalışmış ailesine destek olmuştur.
Bu arada merakı olan mehterlikle ilgili olarak babası HÜSEYİN KESKİN in de yanında davul çaldığı dönemin zurnacısı Muharrem çavuş un (Aşır ESEN) yanında davulculuk yaparak başlamıştır gençliğinde çokda yakışıklı olması sebebiyle Muharrem çavuşun anlatımıyla köylerde düğün çalmaya gittiğim zaman arkama saklıyordum arka tarafta görünmez yerde durmasını istiyordum ki kendisini işine daha iyi verebilsin diye belirtmiştir. Zamanla üstatların yanında davul çalarak ve Muharrem Çavuşdan da aldığı meslek ve yaşam terbiyesi ile zurna çalmaya başlamıştır ve belli bir dönem geldiğinde çevre köyler dahil Sivas ve Kayseri yöresinde anılan zurnacı mehder olmuştur.
Özellikle Deliilyas Tonus şimdiki Altınyayla BaşörenTahyurt Paşaköy Gazmağara Küpeli Gazi bey Çongar Hanlı Güney Karalar Maksutlu Sağır Döllük Çekem Ebesil Ortaköy Topaç v.s. başta olmak üzere Sivas ve Kayseri’nin bir çok bölgesinin düğünlerinde aranan mehter olmuştur. Sadık Keskin İbrahim Yurdakul‘un kızı güllü ile evlenmiştir evliliğinden sekiz oğlu iki kızı olmuştur.
En büyük oğlu Kasım 20 li yaşlarına varmadan genç yaşta vefat etmiştir ayrıca Diğer bir oğlu Kıyas ise henüz bebekken vefat etmiştir ve altı oğlu iki kızı kalmıştır. Çalışkan kişiliği mesleki disiplini terbiyeli ve iddalı çalışması ile bilinen Sadık Keskin zurna çalmaya başladıktan sonra eli ekmek tutmaya başlamış kendi dönemine göre iyi denebilecek kendi evini yapmış ayrıca mehterliğin yanında hayvancılık ve çiftçilik yaparak da hemen hemen köyün en zenginlerinden biri olma yoluna girmiştir ve kendisine ait küçükbaş hayvan koyun sürüsü yeterince büyükbaş hayvanî kendi tarlalarını işleyecek koşu malı sonrada traktörü olmuştur bu söylediklerimizin büyük bir bölümünü de mehterlikden kazandığı paralarla yapmıştır.
Yani mesleği ona sahip çıkmıştır oda mesleğine sahip çıkmıştır kendisi Mehterlik yaparken zurna sanatçılarının ne kadar önemli olduğunu farkına varmış ve kendisinden sonraki kuşaklara da örnek olarak birçok zurna sanatçısına emek koymuştur.
Serinyayla’da ve çevre köylerden bir çok zurna sanatçısının yetişmesinde emeği geçen dönemin meşhur mehterinin davulunu genellikle büyük oğlu Celal olmak üzere çocukları çalmıştır. Yani Mehterlik yaparken çocuklarında kendi mesleğinde yetiştirmeye çalışmıştır fakat çocuklarından hepsinin davul çalmasına rağmen sadece en büyük oğlu Celal keskin zurna sanatçısı olmuştur.
Kendisini Tonus’ta o kadar severlermiş ki bizzat kendi kulaklarıyla şahit olduğu bir anısını anlatan torunu Sıtkı keskin şu anda Serinyayla Derneğinin Başkanlığınıda yapmakta şöyle bahsetmiştir “bir pazar günü bir marketin önünde beklerken yanında oturan iki tane yaşlı adamın sohbetine kulak misafiri oldum birisinin oğlunu evlendireceğini ve diğerinin de düğün hazırlıkları nasıl gittiğini sorduğundahazırlıkların hemen hemen tamamlandığını ve düğünü zamanda yapabileceklerini Allahın izniyle belirtmiştir diğeri de düğün sahibi yaşlı amcaya şöyle bir soru sormuştur peki düğünü kime çaldıracaksın dediğinde yaşlı adam düğün sahibi düğün kime çaldırayım Sadık Aga dururken başkasının bizim içimizde ne işi var tüm çocukların düğününü o çaldı kısmetse bunuda o çalacak” şeklinde sohbetlerine tanık olmuştur.
Yine davulunu çalan oğlu Gıyas Keskin’in bir anısı ise şöyledir; Maksutlu köyünde Almancı bir ailenin oğlunun düğününü çalıyoruz düğün sahibi Ahmet ve Hatice dir almancılar düğün evinde akşam eğlencesi büyük olmuş kaymakam savcı belediye başkanı Şarkışla’nın ve çevrenin ileri gelenlerinin bir arada olduğu bir eğlence.
Eğlence bitmiş herkes evine dağıldıktan sonra babam metder Sadık Keskin dışarı çıkmış çıkarken kapı önünde ayağına bir şey takılmış. Karanlık olduğu için görememiş merak edip eline almış ve elindeki çok yüklü bir şekilde tomarla para markmış. Hemen düğün sahibi Ahmet ve Hatice’nin kapısını vurmuş gece bitmek üzere sabaha karşıdır, tabi düğün sahibi tepki göstermiş o saatte kim rahatsız ediyor diye fakat kapı açılınca parayı evin hanımına uzatmış. Hatice hanım parayı görünce buz kesmiş rengi atmış meğer gece battaniyeyi silkelerken parayı da onunla beraber dalgınlıkla atmış. Sabah olmuş düğün sahipleri minnettarlıklarını belirtmişler hatta şaka konusu olmuş. Olayı duyan köyün imamı bile Sadık ağa bu parayı bende dahil başka biri bulsa belki şeytana alet olurdu sen ne kadar iyi birisin demiş ve o aile ile uzunca yıllar bir aile gibi olmuşlar. Bundan da anlaşılacağı üzere çevredeki köylerde çok sevildiği ve hepsiyle bir aile olduğu görülmüştür. Yani babasının düğününü çalmış oğlununkini çalmış ve torununun düğününü de çalmıştır. Sadık keskin 13.12.2020 tarihinde Serinyayla’da vefat etmiştir. Hak rahmet eylesin ...
Kaynak SITKI KESKİN