"EZDİM ELEDİM, ÇÖZDÜM BELEDİM"

Kirkor Değirmenciyan yazdı..

Güz ağzı babam BEDROS Usta, ULAŞ´ta az bir iş görmüştü. Elimiz dardı zaten.Kör olası, kapısı kitli kalası fakirlik. 

Ulaş´ta babamın çok ahbabı vardı. Babamı çok severlerdi. Kim sevmez ki ağzı yok dili yok idi kurban olduğum Bedros Ustayı...

İşini yapar, kimsenin azında çoğunda olmaz idi.

ULAŞ´tan Sivas´a dönmeden babam ahbabı olan birinden de borç para almış idi.

Babam borç aldı mı, ödeyene kadar "uykuyu düneği" terk eder idi. 

Zaman dolaştı şu zaman ki gibi, kışa girdik. Söz zati vaktinde açılır ya öyle hemşehrilerim! Borcu tedarik ettik. ULAŞ´a gidecek babam ben de ısrar ettim beni de götür diye.

Kurban olduğum Manuşak Hatun götürme dedi ise de babam aldı beni terkisine. ULAŞ´a vardık. Dağlar tepeler gibi kar var amma, hava parlak güneşli. ULAŞ´tan o muhite gidecek kızaklar sıralanmış idi. Birinde yer vardı bizde bindik. Beş tane atlı kızak yola düştüler ardı ardına.

Bizim kızağı çeken iki at bir motor gibi Çiftliğin yamacı çıktılar hemen. Diğerleri de ardımızda. .

Köye vardık. Alevi komşularımızın köyü idiydi. Babamın ahbapları idi.

Diğer dört kızak varıp gittiler öte köylere biz kaldık. Bizi getiren kızakçı ile vardık DÖŞÜAÇIK´ların hanesine.İsmi hatrımdan çıkmadıysa DÖŞÜAÇIK SÜLEYMAN EFENDİ derler bir insan evladı idi. Hanesine vardık. Babam ile kucaklaşıp hal hatır ettiler. Bizi getiren kızakçı Mustafa ile de hal hatır ettiler. Hemen sofra kuruldu ki hepimiz çok acıkmıştık. Sofraya oturduk. Haneleri şen olsun, çok alakadar oldular.

Kızaklarla bizi köye getiren MUSTAFA AMCA, "yekindi" kalktı gitmek için ama DÖŞÜAÇIK Amca, izin vermedi."Akşam üstü seni koyuvermem. İki köy öte değil mi sabah yola çıkarsın" dedi. Gece olunca köyden de gelenler oldu. Sohbetler yapıldı. Ben ise teyip gibi kaydediyordum konuşulanları.

El ayak çekilip de döşekler serilmeye başlayınca, kurban olduğum babam BEDROS USTA, Döşüaçık Efendiye borcu uzattı. "Acelesi neydi kışta kıyamette" diye sitem etti. Kızakçı Mustafa AMCA da yatsı namazını kıldı ve yeniden sohbete dahil oldu. Şöyle bir baktım da bir yanda ERMENİ, bir yanda ALEVİ bir yanda SÜNNİ..

Hemşerilerim zannederim ki ANADOLU bu işte.

Sabah oldu. Babayiğit kalın kaşlı Mustafa AMCA, benim kulağımdan çekerek "gel buraya kerik" diyip öptü. Babamla da ısmarlaşıp iki köy öteye doğru yola çıktı.

Bizde babam ile sabah ısmarlaştık. Süleyman Efendi gitmeyin diye ısrarlar ettiyse de babam ile yola çıktık.

Hava da sanki yaz güneşi vardı. Köyden uzaklaştık. Bizim ERMENİ Milletinin dediği "ULU TECER" bark bark ediyordu adeta. Az bir gittik ki ULAŞ az kaldı. Aman TANRIM bir fırtına koptu ki sormayın. Ardına kar, ardına sürgün! Göz gözü görmüyor. Cılga kıyısında bulunan bir kaya duldasına sığındık.Burdan sağ çıkamayız dedim aklımdan.BUYMAK"üzere olduk. Hem soğuk hem fırtına. Babam beni BABA KOKAN bağrına bastı. Yüzüme birkaç damla göz yaşı döküldü. Bildim ki babam ağlıyor.

"Ulu TANRIM, bu şıvgından bizi koru. Evde iki sabi bir kadın bekliyor" dedi. Yine ağlıyordu amma bana göstermiyordu.GÖZ YAŞLARINI AVUÇLARININ İÇİ İle siliyordu. Bizim SİVAS´ın usulu bu idi. Gözyaşını avuç içi ile silmek.Birkaç saat zannederim rehin kaldık kaya duldasında. Kurt uluması dahi duyduk. Babam bana "korkma kurt ilişmez" dedi.

Üstümüz başımız kardan adam gibi oldu. Babam ise TANRIYA dualar etmeye devam ediyordu."KUDRETLİ Tanrım ben günahkarım amma şu sabi masumdur. Onun için ayan ver" dedi! Belki ben masumdum amma kurban olduğum babam da benden masum idi! Öyle ya KUL değil ki insanı daralta, o sonsuz KUDRET sahibi koca TANRI, hiç insanı darda kor mu? Yakarışımıza karşılık verdi ki önce yavaş yavaş ULU TECER gözükmeye başladı. Sonra da kar tufanı azaldı.Babam elimden tutup, koşarak ULAŞ´a vasıl olduk.

SİVAS´a bir gün sonra geldik ki, anam kurban olduğum Kemahlı Manuşak Hatun karalar bağlamış.Biz bir şey demeden sanki ona "AYAN OLMUŞ" idi. Gizlesek de başımızdan geçenleri bir kısmını, biz anlattık o ağladı.Gece sabaha kadar yatamamış garibim. Beni öptü kokladı bağrına bastı. Ana kokusu kokmuştu. Ana kokusu ne güzeldir değil mi hemşehrilerim! 

Anam dedi ki sabaha kadar" EZDİM ELEDİM, ÇÖZDÜM BELEDİM" sizi düşündüm, içime darlık geldi demek ki başınıza iş gelmiş dedi! Babam az mahcup oldu amma, kurban olduğum anam yüzüne hiç gelmedi.Yine çoraplarını çıkardı ve ben yine tabanlarına baktım ki serçe parmağım girerdi yarınlara! 

Düşündükçe genzim yanar hemşerilerim. Ana kokusunu ağlarım, babamın ayaklarının yarıklarına ağlarım! 

 

 



Egitimci58
26.01.2020 21:05:02
Eski zamandan yaşanmışlık kokan anlatım çok hoş.yazanin yayinlayanin emeğine saglik

Osman Ada
26.01.2020 21:08:23
Kirkor Abi yine bizleri eskilere götürdün duygulandırdın osman Celik bey e çok Sıkı israr ettim beni görüştür dedim haberin olsun görüşmez isen iki arkadaşın arasını açacaksın saygılarımla osman ada 05324553535 sivas

Nesrin FİLİZ
26.01.2020 21:17:30
KİRKOR AMCA. Köyü bilmem hep şehirde yaşadım. Şuan izmirdeyim... sizin yazılrınızı okuyunca ağlamak geliyor bana. SİZİNLE TANIŞMAK İSTİYORUM. AMERİKA ya bile gelebilirim. Osman ÇELİK sizin gelme ihtimliniz de söyledi. Kalp rahatsızlığınız için geçmiş olsun dilerim.

İclal
26.01.2020 21:22:27
Sizi okudukça insanın yüreği sızlıyor. Teşekkür ediyorum...

HÜLYA
26.01.2020 21:36:19
KİRKOR BEY, sizi Osman ÇELİK ten duydum. Geçtiğimiz haftalarda MEVA da yazınızı okuttu. Hayran kaldım. Ben sizin yazılarınız üzerine YÜKSEK LİSANS yapmak istiyorum. Eğer izniniz olursa. SEVGİ VE SELAMLARIMI İLE...

MUSTAFA KAYA
26.01.2020 21:38:37
KİRKOR BEY SİZ HAS BİR SİVAS İNSANISINIZ. SİZİN KIYMETİNİZ SANIRIM ÖLÜNCE ANLAŞILIR...

Tahsin
26.01.2020 21:52:47
Sivas için sizin yazılarınız belgesel gibi

Sivas sevdalısı
26.01.2020 21:54:40
Muhteşem muhteşem muhteşem

Müslüm Tufan
26.01.2020 22:30:35
Kirkor bey ,selam ve sevgilerimi iletiyorum. Anlattiğiniz köy bizim köy ,Döşüaçik benim dedem Sivas buram bzram burnumuzda tüten memleketimiz... Sizin ile kontak kurmak istiyorum

Anadolu
27.01.2020 09:27:25
Gönlü ve dili zengin bu güzel insana gönülden selam

ULAŞLI
27.01.2020 09:27:43
Kirkor bey yazdınız yazıda geçen DÖŞÜAÇIK lar ULAŞ ta çocukları var hala. Umarım bu anınızı okurlar

ULAŞLI BOSTANKAYALI
27.01.2020 09:58:18
YAZIDA konu olan kişi dedemin tanıdıyı DÖŞAÇIK SÜLEYMAN mış. HANEDAR cömertmiş. Gözleri de san ırım görmez derdı dedem.

Üzeyir sarıcan
27.01.2020 10:11:48
Ne garip KİRKOR DEĞİRMENCİYAN ın yazıları bütün TÜRKİYE de okunuyor. SİVAS İN HABERI YOK...

Juliana
27.01.2020 10:16:05
Yine çok duygulu MR.KİRKOR.Annem ALİS İ de güzel yazmıştınız..

Rebaka
27.01.2020 16:20:46
Çok ama çok etkileyici...

Celil
27.01.2020 16:24:50
Burada geçen Döşacık lar Ulaşa bağlı Kurtlukaya köyündekilerdşr. İYİ İNSANLARDIR.

Mahmut tufan
27.01.2020 19:24:58
Merhaba Kirkor Amca. Yazinizda anlattiginiz insan benim büyük büyük Dedem yani babamin Dedesi Adi Mahmut Tufan nami diyar ise DÖŞÜAÇIK . Benim adimda Mahmut rahmetli dedem benim adima babasinin adini vermiş. Yaziniz cok etkileyici cocuklugunuzun anisini hic unutmadan hissetirerek yazmişsiniz.tebrik ediyorum sizi bu güzel paylasimdan dolayi. Ben size telefon numarami ve mail adresimi yaziyorum. Umuyorum irtibata geceriz. 0041 789657918 tufan_58@gmx.ch Selamlar

süheyla ince
27.01.2020 21:50:54
kirkor bey sivasımız için tarih gibi konular dile getirdiğinizden dolayı size teşekkür ederm. VALİLİK ve BELEDİYE bu anılarınızı kitap yapmalılar bence.

Ulaş GEVENLİ
28.01.2020 16:53:32
Lütfen hep yazınız. ULAŞ IMIZ ın değerısın ız. Sağolun.. Allah sağlık versin.

ZEKİ AYHAN
28.01.2020 16:57:49
Kirkor bey babam sizi bahsederdi.Bizim ağılı siz çatmışınız.

n. kockaya
29.01.2020 02:06:33
Merhaba kirkor bey bahsettiginiz koy bizim koyumuz kurtlukaya Dosuaciklarda obur koy halkida gercekten cok iyi ve durust insanlardi belki benim rahmetli babamida tanirsiniz Riza cavus ciftlikte calismis yillar oncesi yazinizi okurken aglattiniz beni kaleminize saglik eskileri cocuklugumu kaybettigim buyuklerimi hatirlattiniz bana cok Tesekkurler

Kurtlukayalı
29.01.2020 07:41:12
Bir kaç gündür yazınızı okuyup okuyup ağlıyorum. Toprak olan büyüklerim hatrına geliyor ağlıyorum. TEŞEKKÜR EDERIM BU HOş ANI İÇİN.KİM derdi ki biri çıkacak ve 70 yıl önce köyünden bir günü anlatacak.

Küpeli İbrahin
29.01.2020 09:47:16
Kurtlu kaya köyünden ALİ DAYI vardı. Her şey satardı. BİZ VERESİYE ALIRDIK. MOTOSİKLET ile köy köy dolandırdı. ALEVİ SÜNNİ diye bir ayrım bizde asla olmaz. Hepimiz kardeşiz...

İbrahim
29.01.2020 10:06:52
Kurtlukaya lı Haydar amca vardı. Ulaşta tanışırdık.çok iyi insandı. İnsanımızı seviyorum...

Harut
29.01.2020 18:24:31
Ağparim seni okuyorum tesekkur ler...

Melek Tufan
31.01.2020 16:54:05
Sadece dösacik olarak bilinen bi Dösacik Mahmut Dedemiz vardi. Süleyman dogru degil. Yinede anilariniz icin cok tesekkür ederiz. Bizim ailemizde Ermeni canlarimizda cok var. Hep aile olduk. Babamin dedesi olur Dösacik Mahmut Dedem Güzel yaziniz icin cok cok sagolun. Kücükken bizim masallarimiz hep bu yazi gibi olmustur. Hem Aci, hem güzel hemde karsilikli coookca sevgi doluydu

KIZAKÇI MUSTAFA KİM?
30.01.2022 12:33:50
Sayın KİRKOR DEĞİRMENCİYAN BEY, Yazınızda bahsettiğinız UZUN BOYLU kızakçı MUSTAFA hakkında lütfen fazla bilgi verirmisiniz? O kızakçı BABAM olabilir. Tarifler aynı. Lütfen bilgi verirmisiniz. Çocukluğumda babam kızakla evimize bir yolcu getirmişti. İSMİ GARABET AMCA idi...

ULAŞLI
31.01.2022 08:41:25
Kirkor DEĞİRMENCİYAN bu yazınız çok güzel. Yazınızı dedeme okudum.AĞLADI AĞLADI AĞLADI. Sizin bahsettiğiniz köy KURTLUKAYA KÖYÜ..Döşacıklar da diğer köy halkı da cömert hanedar insanlar dedi dedem. Yazıdaki KIZAKÇI MUSTAFA ise 2 metreye yakın boylu poslu Mustafa AMCA ise dedemin arKADAŞI İMİŞ. O da KURTLU KAYA ötesi köy olan BAŞÖREN KÖYLÜ imiş.