Sivas, az da olsa içinde barındırdığı şehir dokusu ve tınısını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya.
Sivas´ın adeta çarpık kentleşmenin merkezine dönüştüğü gerçeği ortada iken, bu çarpıklığa göz yuman İnşaat Müttehitleri ve Belediye´nin nasıl bir şehir hayal ettikleri ise bilinmiyor.
Felsefesi oluşturulmayan bir şehrin, rant paylaşımları için ideal bir şehir olacağını dile getiren pek çok duyarlı insan, felsefesi olmayan bir şehrin kolayca kentleştirilerek moloz yığını haline dönüşebileceğini vurguluyorlar.
Cumhurbaşkanı´nın Felsefesi olan şehirler inşa edin talimatı verdiği lakin bu talimatın özellikle Sivas tarafından anlaşılıp anlaşılmadığı ise merak konusu. Şehrin felsefesinin oluşturulması için Sivas Belediyesi tarafından bir ekip kurulmadığı gözlemlenirken, en korkulanın da az da olsa var olan şehir dokusu ve tınısının bertaraf edilerek kentleşme hoyratlığına şehrin sokulması.
300´bini aşan şehir nüfusunun kentlilik kıskacında olduğu biliniyor.Yüksek binalar yapmanın bir medeniyet göstergesi olmadı, aksine doğu medeniyet bilincinde insana hayat veren şehirlerin mukim olduğu dile getiriliyor.
Dikey mimaride adeta yarışan şehrin, gelecekte bir ucubeler yığınını ortaya çıkaracağı biliniyor.Alanı geniş olmasına rağmen, SİVAS´ın kentleşmeye doğru hızlı adımlarla gittiği görülürken, BELEDİYE´nin şehre, mütahit gibi mi yoksa mimar gibi mi baktığı şehir kamuoyu tarafından son zamanlarda en çok konuşulan konuların başında geliyor.