GİDENİN ARDINDAN!

GİDENİN ARDINDAN!

Ömer ÇAKMAK Yazdı...

"Karlı dağlar olmasaydı laleleri solmasaydı

Ölüm Allah’ın emri de şu ayrılık olmasaydı…"

Hiç kimse ile vedalaşmadan gitti. O giderken birçok kişinin haberi dahi olmadı. Ardından bir kaç eşi dostu aradı sordu. O da bir elin parmağını geçmedi. Bazen kendisine neden bu vakıf dernek vs de çalışıyorsun dediklerinde şaka yollu cenazem kalabalık olsun diye cevap verirdi. Ama ona kalabalık nasip olmadı. Gerçi son dönem gittiği cenazelerde gördüğü manzara yüzünden bu sözü söylemekten vazgeçmiş ve Salih kullarınla hâşr eyle diye dua etmeye başlamıştı. Son dönemlerde ölümün soğuk yüzü nedense mezarlıklarda dahi çok gözükmez olmuş üç beş cenaze sahibi haricinde kimsenin umurunda değil gibiydi. En son bir yakın tanıdığının cenazesinde vatandaşın mezarlıkta sigara içtiğini görünce adama çatmamak için kendini zor tutmuş ve orayı terk etmişti. 

Ahh derdi biz nasıl bir dünya da yaşamaya başladık  ki mezarlıklar yanı başımızda iken, bize onca şey anlatırken onları duymadığımız gibi, maalesef sevdiklerimizi o dar kabre bırakırken ölümü unutur hale geldik. Tabi burada İslam’a hatta insanlığa uymayan kurallar ayrı bir konu ya. İnsana kıymet vermenin bir gereği vefat edenin ardı sıra yürümekti. Oysa onun ardından yürüyen kaç kişi olmuştu. Ardından yürünmüş olsa ne olurdu ki. Hem ardından yürününce ölene bir faydası oluyor muydu acaba. 

Ardı sıra çok şey söylendi. Oysa gidenin ardından konuşmak caiz değildi. Hem giderken bizden yana hakkımız helal olsun, sende hakkını helal et denilmişti. Peki, gittikten sonra ardından dedikodu etmek bir hak değil miydi?  Onun için ölünün ardından konuşulmaz denir çünkü onunla helalleşilemez. Bir yerden bir yere hicret edende öyle değil mi? O da giderken helalleşip gitmiş onun o şehirde defteri kapanmıştır. Bir nevi onun giderken helalleşmesi hak konusunda göstergeyi sıfırlamasıydı. Gittikten sonra ardından edilen sözlerin yapılan dedikoduların da helal edilecek bir bahanesi kalmıyordu. 

Geride bıraktığı ne varsa hepsi geride kaldı. Olan oldu yaşanılan bitti. Bir sayfa kapandı başka bir sayfa açıldı. Eldeki kader kalemi ne yazarsa bundan sonra yazmaya devam edecek. Zaman değişmese de zemin değişti. İnsan da kendini değiştirmek için gayret eder, giden ona bir ibret oldu. İbret olmamak için, ibret alıp kendine ders çıkaranlar karlı çıkıyor. Gitmek kelimesi yerine artık başlangıç kelimesini kullanılmaya başlanıyor. Yaşam hayatın bize sunduklarını iyi değerlendirme ile kalitesini gösterecektir. O yüzden hayatı ikiyüzlü alçakça yaşamamak için gidenin ardından konuşmamalı. Gidenin ardından konuşulması ile değer kaybetmez ama ardından konuşanlar insanlığını kaybeder, onun için Neşet Ertaş’ın İnsan doğup hayvan ölüp,  cehenneme girme gardaş nasihatini göz ardı etmemek gerek. Hayat bu her anı sınav her anı imtihan. Kazanmak insanın çalışmasına gayretine bağlı.



Anahtar Kelimeler: GİDENİN ARDINDAN!