"GİYDİRME CEPHE"

ABDULLAH ÇÜRÜKLÜ Yazdı...

GİYDİRME CEPHE

Dün telefon etti Ilker Aslan Kuşcu.Telefon ettiğine pişman ettim, saatlerce konuştuk. Duvarcı ustası İlker. O da benim gibi, insan olmaya çabalıyor. Anlattığım bir anıma gönderme yaptı, gülüştük. Şimdi bu hikayemi sizlerle de paylaşayım da biraz daha güleyim!

Bizim tosbağ ile anamla birlikte Muharrem Çirci ağabeyin toptan gıda dükkanına gittik. Yol boyu alacaklarımızı sayıp döktük birbirimize. Her zaman gülen gözleriyle buyur etti Muharrem ağabey. Anamla gelmişten geçmişten lafladılar. Ben izleyiciyim. Bir ara, karşıdaki dükkanın önünde Hacı Ahmet Meral belirdi. Anama, aha Ahmet amca dedim. Çağır buraya dedi. Çağırdım Ahmet amcayı, geldi.

Yaklaşık elli yıldır görüşmemişler. Aynı mahalleli, Pulurlu, aynı sınıfta beş yıl birlikte okumuş iki arkadaş...

La Ahmet, bunağter tavlanmışsın...

Sen de tostopah olmussun gı...

Bırakın bizi, dünyayı unutmuşlar...

Konuştular.

Konuşmalarınının bitmeyeceğini görünce, ben alacaklarımızı söyledim, Muharrem ağabey de alacaklarımızı kapının ağzına yığdı durdu. Parasını verip tosbağamıza doldurmaya başladım. Anamgilin konuşmalarının biteceği yoktu. Ben de Adnan Meral ile konuşmaya gittim. Büyükler ve çocuklar, iki taraftan laflıyoruz. Anamgil yorulmuş olmalılar, anam volkwagenimizin yanına geldi, ben de konuşmamızı sonlandırıp anamın yanına gittim. Ahmet amca ile ayaküstü laflayıp otomobilimize binip evimize yollandık. Yol boyu anam oflayıp pufladı, ah vah etti. Geçmişe dair bir iki minik anılarından bahsetti ve sustu. Çocukluğunda geziniyordu artık. Kanatlı kapımızı açıp tosbağmızı bahçeye soktuktan sonra, geldik ana, inebilirsin deyince uyandı hülyalarından. Vah, ne tez gelduk!!!

Ahmet amcanın dükkanı, bodrum ve zemin katlıydı. Zemin katı yüksekceydi, asma katı da vardı. Oğullarının işyerleri Recep Demirkol'ların yandaki binasının birinci katındaydı , toptan ayakkabıcılık yapıyorlardı.

Karar vermişler, babalarının dükkanının üstüne ilave bina yapıp oraya taşınacaklar. Yirmi küsur yıl önce mimar Güngör KAYA ve Bahri Akkaya ağabeylerimin hazırladıkları mimari ve betonarme projeyi Ahmet amca getirip önümüze koydu. Gözü gibi saklamış. Tertemiz duruyor. Projeyi güzelce inceledim. Tamam, ilave kat yapılabilir dedim. Bahri Akkaya ağabeyimden izin alıp yeniden proje hazırlayıp inşaat ruhsatını aldım.

İlave katları yaptık, duvarları ördük. Dış cephe doğraması boydan boya olacak. O zamana kadar dışardan yapılan boydan boya pencere yoktur, belki vardır ama ben bilmiyorum, görmedim. Alüminyum olsun istiyorum.

Yeni, alışılagelmişin dışında bir imalat yapmak inanılmaz derecede zordur. Eski köye yeni adet mi getiriyorsun, icat çıkarma denir hep. Sen gel de bana anlat!!! Bir sürü zorluklarla karşılaştık tabii Meral kardeşlerle ben, hepsini de göğüsledik. Bu arada, Meral ailesine ve rahle arkadaşım Abdurrahman Çelimli'ye teşekkürlerimi sunarım hazır yeri gelmişken. Belki bir daha teşekkür etme şansım olmayabilir, ölümlü kalımlı dünya çünkü...

Adnan Meral ile Ankara'ya gittik alüminyum profil almaya. Alamadık. Madımak oteli yangınının olumsuz etkisini net bir şekilde gördük. Dönüp geri geldik Sıvas'a.

Giydirme cepheyi ahşaptan yapacaktık. Ahşap giydirme cephe projesini detaylı bir şekilde çizdim. Ahşap keresteyi Ankara sitelerden alacağız. Doğramacı ustamı önerdim, Adnan itiraz etti, benim tanıdığım ustaya yaptıracağım dedi. Tanıştır beni ustan ile dedim. Akşam görüşelim, tanışın dedi Adnan.

Doğramacı ustasının atölyesine gittik akşam. Dışarda yağmur ve kasvetli bir hava var. Atölyede çırak var sadece. Ustanı çağır bakalım dedim. Çırak dışarı gitti. Atölyeyi, makinaları, yapılmış işleri kontrol ettim. Ustanın kadersizliğine bakın ki, erkek sanat enstitüsü ağaç işleri bölümü mezunuyum, sonra da akademiden mimarlık diploması almışım. Bir değil iki bela.

Usta geldi. Muhabbet ve çaydan sonra aldım sazı elime.

Tabana birinci sınıf işçilikle yapılmış en az yirmi santim kalınlığında demirli beton isterim.

Makinaların hepsi revizyondan geçirilecek.

Kalınlık makinan yenilenecek.

El takımlarının hepsi atılıp yenileri alınacak.

Atölye boya badana olacak.

Şuradaki yaptığın işler acilen sahiplerine verilecek.

Şuradaki kereste hemen şimdi dışarı götürülecek....

Usta, hepsine he diyorum da, kerestelerimi niye dışarı koyacakmışım onu anlamadım dedi.

Getireceğim kereste o kadar asil ki, senin bu budaklı yamru yumru keresteni görürse, benim kerestemin de ahlakı kişiliği bozulur, onun için dışarı koy diyorum dedim.

Ağbi, ben senin işini yapamam, yapsa yapsa Ziya Atik yapar, ona gidin.

Yağmur şiddetlenmişti,

Hava kasvetliydi dışarda...



Anahtar Kelimeler: "GİYDİRME CEPHE"