Tarih: 08.10.2018 01:43

GÜL, Bunu Bitirmeli!

Facebook Twitter Linked-in

 

Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Albayrak, tüm kamu kurum ve kuruluşları, Belediyeler ve İl Özel İdarelerinden 14 Eylül´e kadar sahip oldukları ve kiraladıkları araçların envanterini istemiş idi. Müspet bir adım olsa da Kamu kurumlarında yaşanan araç israfı ve harcama kapasitesinin israfı, önü alınamaz derecede başını almış gidiyor, düzelir gibi de durmuyor. Ülkemizin ekonomik sıkıntılar yaşadığı bu zor günlerde, başta Valilerimiz olmak üzere tüm yöneticilerimize büyük görev düşüyor.

Bu durumda devlet oldukça ciddi adımlar atıp halka bu konuda müsrif olmadığını uygulamada göstermelidir.

Halkı geçim sıkıntısı ile mücadele ederken kamuda da tüyü bitmemiş yetimlerin ve hatta doğmamış çocukların, kısacası yarınlarımızın hakkının olduğu, kamu mallarının tasarrufunda dikkat etmek gerek. Kemer sıkması gereken sadece sesi çıkmayan gariban halk olmamalı.

237 sayılı Taşıt  Kanununa baktığımızda kimlere araç tahsis edildiği, hangi makamların araç kullanabileceği açık ve net bir şekilde belirtilmiş iken; kamu kurumlarında her şube müdürünün, her il müdürünün, hizmet aracı olarak kiralanmış araçları makam aracı olarak kullanmaları ile veya kamunun kendi envanterindeki araçları ile öğle yemeğine gitmeleri, sabah şoförün evden almaları akşam eve bırakmaları ekonomimizin bu zor günlerinde hiç de hoş görünmüyor.

İlimizde ise Özel İdare Şube Müdürlerinin kurumlarının başında yazan ?Özel? kelimesini yanlış anladıkları görülüyor. Mesela; sabah evden özel şoför alıyor, öğle yemeğine eve götürüyor, şoför yemeğe gidip tekrar mesai saatinde müdürü evden alıyor, akşam tekrar eve bırakıyor vs? derken, 1 Müdürün Makam aracı gün içinde hiç yapmasa özel hizmetine 8 sefer yapıyor, 10 km olsa günlük en az 80 km eder. Şöyle kaba bir hesap ile 1 Müdürün Makam aracı masrafı = şoför maaşı ve diğer ödemeleri + araç amortismanı + araç bakım maliyeti + yakıt toplamı 12-13 bin lirayı geçiyor. 15 - 20 Müdür olsa siz hesaplayın israfın boyutunu?

Türkiye´de yaklaşık 115 bin kamu aracı olduğu ifade ediliyor, buna karşın Fransa´da 2 bin, İtalya´da da 29 bin araç var. Avrupa´nın makam araçları olarak en yoğun ülkeleri Fransa ve İtalya olduğu için verilerde bu iki ülke esas alınmış.  Dolayısıyla; tüm tasarruf genelgelerine, önlemlerine rağmen Türkiye´deki bu israfın halkın ve basının diline pelesenk olması çok da anormal olmasa gerek.

Bu konunun Sayın Valimizin de gözünden kaçtığını düşünüyor, hatırlatmak ve dikkatine sunmak istiyoruz.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —