Tarih: 02.06.2024 18:09

GÜZEL BİR HABER!

Facebook Twitter Linked-in

Milli Eğitim Bakanlığı ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi iş birliğiyle Tangül Ünal Çağıner Çocuklara Yardım Vakfı sponsorluğunda Kıbrıs Acapulco Otel’de düzenlenen kongreye, 6 farklı kıta ve 31 ülkeden bildiriyle katılım sağlandı.Kongre çerçevesinde Birkan Uzun temalı resim yarışmasının ödül töreni de yapıldı.Kongrenin açılış konuşmalarını Kongre Başkanı Prof. Dr. Çağla Gür, Genel Ortaöğretim Dairesi Müdürü Cengiz Topel Uzun, Tangül Ünal Çağıner Çocuklara Yardım Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. İçim Çağıner Kavuklu ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Nadiri yaptı. Kongre Başkanı Prof. Dr. Çağla Gür, depresyon ve kaygı gibi mental hastalıkların katlanarak arttığına işaret ederek, iyi oluş ve pozitif okullar yaklaşımının öneminin giderek arttığını söyledi. Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Nadiri de öğrencilerin akademik başarı sağlamaları yanında iyi bir yaşam sürmeleri, kişisel gelişimleri ve güçlü yönlerini geliştirmeleri noktasında iyi oluş ve pozitif okullar yaklaşımının önemli olduğunu söyledi. Uzman Sinan Doğan, Kongre’de ‘’Zihin Yönetiminin Psikolojide İyi Oluşuna Etkisinin Var-olmak Bağlamında Tetkiki’’ve ‘’ Zihin-Bilgi Arasındaki İlişkinin Psikoloji İyi Oluşa Etkisi’’ adıyla  iki tebliğ sundu.                                                                                                                                                                                                                                     

      Uzman Sinan DOĞAN,zihin yönetiminde ölümcül hastalıklara karşı mücadele edilmelidir dedi.  Konuşmasına şöyle devam etti;

        Zihin Yönetimi,zihinsel becerilerinin geliştirilmesi,bireyde etkinleştirme,başarı, yaratıcılık tasrım gibi değerlerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır.Bir başka ifadeyle öğrenmeyi başarmak ve başarmayı öğrenmektir. Fransa, Belçika İtalya, Romanya’da öğretmenlere zihin yönetimi eğitimi verilmektedir. Başarı ve mutluluk ise bilinç alanının farkına varılması ve yönetilmesidir.Zihini bilincinin geliştirilmesi  bilinçli olma hali;yani verilere,duyumlara ve birikimlerine yoğunlaşmasıdır.Bu yoğunlaşma devresinde zihninin iç eylemlerini gözlemesi ve dış dünyanın  farkındalığını yaşamasıdır.Kendisini ve çevresini tanıma, kavrama kabiliyeti ve anlayışına yönelik  birtakım bilgilerle derin düşünme, kendi üzerine düşünme(reflection) olgusuna ulaşıp,varlık niteliğini kazanması;yani var-olmaktır.Bundan dolayı dış dünyaya bağlı olarak;yenilenme;yani yeni bakıs açıları ortaya çıkmaktadır.

        Zihnin yenilenme evresinde elde edilen yeni bakış açıları,basit nesneler üzerinde yoğun ve güçlü bir şekilde düşünmeye engelleyen zihnimizdeki kötü alışkanlıkları silerek, karmaşık düşüncelerden kurtulmamızı sağlamaktadır. Duyuların yetersiz ve sınırlı olmasından dolayı zihinde müşkülat ve bozukluk ve kötü alışkanlıkları ortaya çıkartmaktadır.Bu nedenle  Duyumlar ile zihin arasındaki verilere bir türlü kısıtlama getirilmesi gerekmektedir.Zihinde yeni ve emin bir yol açmak ve zihni inşa etmek ve yaşam iradesini gerçekleştirme buna bağlıdır.Bu durum,yaşantımızda alternatif imkanların olasılıklarını arama ve bulma çabasını meydana getirip, saflaşmış zihin atmosferin varlığını ortaya çıkartmaktadır. Saflaşmış zihin atmosferin varlığı, işgalden kurtulmuş zihinler olduğu söylenebilir. İşgalden kurutlan zihinler, hedefleri belirler; verimli, pozitif ve sağlıklı düşünür. Bağımsız ve yaratıcı biçimde düşünebilme gücüne ulaşır.

        Zihin yönetiminde ölümcül hastalık;duygusal-zihinsel beklenti alışkanlıklar açgözlü iktidar gibidir. Bunların büyümesine izin vermek, umutların ve hayellerin gerçekleşmesini engellenmesidir. Duygusal-zihinsel beklenti alışkanlıklarından olaşan  ruh hali, zihnin etrafında arılardan bir duvar oluşturmak gibi. Kontrolsuz zihinden doğan başıboş düşüncelere itaat etmek ssyankâr zihin olarak tanımlanabilir.Zihnin dalgalarıyla sürüklenen dümensiz bir tekne gibi yol almaktır.Tüm yaşam enerjisini emen isyankar zihinden kurtulmak,başarının anahtarıdır.Kontrol edilemeyen düşünceler, zihinde hipnotik etkisi yapıyor ve insanı uyuşturmaya, zehirlemeye ve tüm yaşam enerjisini almaya başlıyor.Bundan dolayı İşte  bu uyanış ciddi bir zihin kontrolü ve zihin yönetimini gerektirir.Yani zihin acımasız bir efendi konumundan çıkarıp,zihni hizmetkar konumuna yükselmesi gerekiyor. 

           Zihin kontrölü içsel bilinçtir. İçselleştirme süreci  insanın  bir zihni  fonksiyondur. İçsel bilinç,zihnin çalışmasını sağlayan bir nevi pil olarak düşünülebilir.Nietzsche’e göre üstün insan,içsel gerçekliği ile ulaşılan insandır.Zihnimizi etkili kullanabilmek,sınırlı duyuların zihinde oluşturduğu bağlardan kurtulması, mistik ve özel yeteneklerin geliştirilmesi gerekmektedir.Yoksa zihin boş ve karanlık bir odadan farksız hale gelir. Hayatınızın kontrolünü kaybetmiş gibi hissedersiniz Mutlu ve başarılı insanın özelliği,zihin yönetimini olumsuz yönde engelleyecek isyankar zihne izin verilmemesi gerekiyor. Mutluluğun kapısını, isyankar zihin;yani zihin bağlarının çözülmesine bağlıdır.İsyankar zihinden kurtulan birey, duyum ötesi algılamayı ve yönlendirmeyi öğrenebilmiş,güçlü birey haline gelmeltedir.

         

        Sonuç olarak;

       Zihin iyi bir hizmetkar, ama acımasız bir efendi olduğunu unutmamak gerekiyor. Gerçekten başarılı olma ve huzurlu olma,zihin yönetim tekniklerini uygulamak gerekiyor. Zihin yönetimi gerçekleştiğinde, zihnin boş akıl yürütmelerini değil;seçilen yolda büyük bir azimle yürümeye başlamasıdır.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —