Tarih: 02.07.2024 20:04

GÜZEL BİR SEMPOZYUM!

Facebook Twitter Linked-in

Asya beşeri bilimlerde derin okuma ve çözümleme yönteminin ortaya çıkmasını sağlayacak II.Asya Uluslar arası Göstergebilim Kongresi 27-29 Haziran 2024 tarihlerinde Balıkkesir’de yapıldı.Merkezi Güney Kore'nin başkenti Seul'de bulunan Asya Uluslararası Göstergebilim Derneği’nin (ASIA) organize ettiği kongreler serisinin ikincisi 2024 yılının Haziran ayında Balıkesir'de düzenlendi. Anadolu Semiyotik Araştırmaları Derneği (ANASEM), Türkiye Göstergebilim Çevresi (TGÇ) ve Asya Uluslararası Semiyotik Derneği tarafından bilimsel altyapısı oluşturulan Asya Uluslararası Semiyotik Konferansının, Balıkesir Valiliği, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Balıkesir Üniversitesi ve Kore Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirildi.

Semiyotiğin anlam araştırmalarına dayalı disiplinler arası bir bilim olduğunu, özellikle beşeri bilimlerde önemli bir araştırma metodu görevi yaptığını, başta Kore ve Japonya olmak üzere Asya'nın önde gelen ülkelerinde yetişmiş sosyal bilimcilerin araştırmalarını ve elde ettikleri bulguları Balıkesir'den dünyaya duyuruldu. ANASEM başkanı ve kongre eş başkanı Prof. Dr. Mustafa Özsarı, Asya Uluslararası Semiyotik Kongresinde Asya’da beşeri bilimlerin gelişim ve anlamı içeren 48 yapancı olmak üzere, toplam 110 tebliğlerin sunumunda;Asya’nın sembolleri ve işaretleri gibi konuların tartışılacağını ifade etti.İşaretler/Semboller üzerinden anlam araştırmaların, Türkiye’de düzenlenmesinin Türk-İslam anlam araştırmalarının dünyada hak ettiği yeri bulması için önemli bir fırsat olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Sung Do Kim, beşeri bilimlerde önemli bir metot işlevi gören semiyotik araştırmalarının, Asya’da düşünce tarihine önemli katkılar yapacağını belirtti. Araştırmacı ve yazar bilim uzmanı Sinan DOĞAN,Doğu Kültürlerinde Çiçeklerin Varlığının Semantik Bağlamında Tetkiki adlı tebliğ sunumunda Asya kültüründe çiçekler,iki dünya arasında geçişini sağlayacak şekilde anlamlar yüklendiğini,Çiçek ve bahçe kültürünün Doğu kültüründen Batı Kültürüne geçtiğini belirttiKonuşmasını şöle devam etti;

Çiçekler,medeniyetlerin somut hem de soyut yönünü oluşturan unsuralardan biri olmuştur. insan yaşamında önemli yeri olan İnanç ile çiçek arasında ilişki kurulmuş,bazı çiçeklere kutsal anlamlar yüklenmiştir.Bu yönüyle çiçekler, iki dünya arasındaki geçişini sağlayacak anlamlar yüklenmiş ve fizik ve metafizik alanları, bu anlayışla biçimlendirilmişti. Zamanla mürekkepsiz yazı diye tanımlanan çiçek gizli dili oluşmuştu.İnanç ve kültür üzerinden tanımlanan çiçekler,başka kültür ve medeniyetinde yer bulmuştur. Çiçeklere dair fizik ve metafizik oluşturulan anlamlar,toplum hayatına sunulan mesajlardır. Toplumda hayatında meydana getirdiği çağırışımlarla, hayatı anlamlı hale getiren önemli söz varlıklarıdır.

Avrupa’ çiçekler ve otların kiliselerin dekorasyonda kullanılması ve botanikteki yeni keşiflerin, Doğu Kültürü’nün etkisiye olmuştur.Fizik ve estetik yönden büyüyen Paris’in arka planında çiçek kültürü gelişmesinin olduğu söylenebilir. Çin bahçeleri, duyularda uyarımların ortaya çıkacak şekilde tasarlanıyordu.Böylece insanın kalbini ve aklını metafiziğe yönlendirip, kendi kültür ve inanç öğretilerinin zihin ve ruh planına akmasını sağlıyordu. Yaşamın anlamını öğreten filozof mekânı olduğu söylenebilir. Hindistanda,cansız varlıkların kişileştirileştirmek suretiyle anlamlar yüklenmiş ve kutsallık atfetilmiş ve tabu haline getirillmiştir.Tanrıların, ağaçların dallarında, köklerinde, çiçeklerinde yaşadığına inanılmış. Tulsi bitkisinin bulunduğu evler de birer mabet kabul edilmiş, Osmanlı’de bahçe tasarımı, Kur’an Kerim’de da vaat edilen bir cennet bahçesi imgesini yaratmak düşüncesine

dayanıyordu.Osmanlı Devleti’nde, ağaçlar, bitkiler, su, ışık ve gölge oyunları kesin olarak tanımlanmış ve bunları içinde barındıran mekânda tek tek varlık gelip,eşsiz ve benzersiz tasarım sunmuştur. Osmanlılar, bitki bakımı ve tasarımı, her şeyi yaratan ve koruyan Allah’a hoş gelen bir davranış görülmüş ve bunu dindarlık olarak tanımlanmıştı. Osmanlı bahçeleri içlerinde barındırdıkları incelik ve her köşesine sinmiş doğa sevgisi ile mütevazı ve samimi naif bir atmosfer yaratıyordu.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —