HAKKANİYET
Türk Dil Kurumuna göre hakkaniyet kelimesi doğru yolda olan, hak ve adalete uygun olma şeklinde ifade edilir. Herkesin bildiği bu kelime insanların dilinden düşmüyor, peki dillere pelesenk olan bu kelimenin hakkını veriyor muyuz acaba?
Özellikle günümüzde siyasetin, particiliğin, adam kayırmanın pik yaptığı bir dönemde herkes hakkını ararken kimin üzerine bastığının yada kimi ezdiğinin önemi kalmadı. Kul hakkı sadece kendimiz için mi acaba yoksa ezilen için mi? Adalet nefsimiz inin mi hakkı yenilen için mi gerek, para çalışana mı verilmeli, çalışıyor gibi gözükene mi?
Ne yazık ki ülkemizde 150 yıldır (Osmanlı imparatorluğunun son dönemi dahil) adam kayırma, rüşvet yeme, dolandırma, kandırma, hırsızlık, taciz, tecavüz ve cinayet gibi suçlar sıradanlaştı. Bu suçların artışında birey olarak hepimizin suçu ve sorumluluğu olduğu kadar, caydırıcı ceza verilmemesi, eğitim ve öğretimdeki yetersizlik(artık diplomalı cahil ordumuz var), gelir durumundaki adaletsizlik gibi unsurlarda var.
Tabi bu kadar bencil, cahil, vasıfsız insanın içinde iyileri yok mu? Tabiki var ama sayıları az olduğu için ya diğerlerinin altında eziliyor yada kalabalığın içinde kayboluyor.
İyi insanların artması temennisiyle herkese ADALET diliyorum.
(Bir gün ADALET herkese lazım olacak).