SİVAS, ?elinde altın tasla dilenen? bir şehir olarak kendi kıymetini bilmemenin cenderesi içinde. İl dışından gelen turistlerin veya şehirde yaşayan insanların, şehrin kadim halı kültürü ve birikiminden haberlerinin olmaması hayret ve ibretle izleniyor.
Halı kültürü üzerine derli toplu bir çalışma, Kültür Müdürlüğü tarafından yapılmazken, yaklaşık 10 yıldır koltuğunu koruma derdinden başkaca bir şey yapmayan İl Kültür Müdürü Kadir PÜRLÜ´nün, ilerde de bir şey yapmayacağı şehir kamuoyunca biliniyor.
SİVAS´ın çok köklü bir halı medeniyeti olduğuna parmak basan araştırmacılar, özellikle ŞARKIŞLA halısı üzerinde durulması gerektiğini dile getiriyorlar.
Araştırmacılar ŞARKIŞLA halısının eşinin olmadığını vurguluyorlar. Selçuklu zamanından kalma şehirde yaklaşık 30 civarında Şarkışla halısının olduğu bilinirken, bunların depolarda kaderlerine terk edilmesi ise eleştiriliyor.
ŞARKIŞLA HALISININ bir ilginç özelliği ise dudak uçuklatacak mahiyette. Oradan geçen ırmağın kenarında bulunan MOR böceklerin kanların da kullanılarak doğal boyalara katıldığı ve bu özellik ile de halının kalıcı ve yıpratıcı etkilerde uzak olduğu vurgulanıyor.
SİVAS´a geldiği günden bu yana şehirde oluşmuş ?çalışmama üzerine kurulmuş hantal düzeni bozmak için? elinden geleni yapan ve şehir kamuoyunda takdir ile karşılanan Vali GÜL´ün, bu değerlerin turizme kazandırılması konusunda bir ?HALI MÜZESİ? oluşturmasının çok yararlı olacağı görüşleri dile getiriliyor.
Halı Müzesi için Eski NUMUNE HASTANES kampüsünde bulunan tarihi binanın pekala değerlendirilebileceği dile getiriliyor. Şehirdeki bir takım ?baronların? oranın arsasına göz diktikleri uzun zamandır bilinirken, bu tarihi binanın HALI MÜZESİne dönüştürülerek şehrin hizmetine sunulmasının, SİVAS kültürüne önemli bir katkı sunacağı belirtiliyor.