Tarih: 01.10.2024 15:21

Halil Rıfat Paşadan Çok İlginç İki Anekdot!

Facebook Twitter Linked-in

Efsane Sivas Valisi Halil Rıfat Paşadan Çok İlginç İki Anekdot!!!!!!!

Halil Rıfat Paşa, 27 Ekim 1827 tarihinde Selanik Vilayeti’nin Siroz Sancağı’na bağlı Lika Köyü’nde “Bölükbaşı ailesi” olarak tanınan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Düzenli bir eğitim alamamasına rağmen (sadece “Sıbyan mektebini” bitirmişti), henüz 16 yaşındayken başladığı ve Osmanlı bürokrasisinin en alt basamağı olan Tahrirat kalemliğinden, Dahiliye Nazırlığına (İçişleri Bakanlığı) ve sadrazamlığa (Başbakanlık) yükselmeyi başarabilmiş bir devlet adamımızdı. Bilhassa, “Sivas Vilayeti” valisiyken, halkı da işin içine katarak gerçekleştirdiği bayındırlık, eğitim, tarım alanlarındaki faaliyetlerle bir “efsane” haline gelmiş bir Osmanlı bürokratıydı. Kendisine ait olduğu bilinen ve bir devletteki “altyapının” ne kadar önemli olduğunu çok çarpıcı bir şekilde ifade eden “Gidemediğin yer senin değildir” sözü halk arasında kulaktan kulağa yayılmış, adeta bir “atasözü” haline gelmiştir.

Halil Rıfat Paşa, 1882 yılında Sivas vilayeti Valiliğine atandığında 55 yaşındaydı ve 35 yılı aşkın bir devlet tecrübesine sahip bulunuyordu. Rıfat Paşa, Sivas Vilayeti görevinde yaklaşık dört yıl kalır. Görevde kaldığı bu dört yıllık “Sivas Vilayeti” yöneticiliği sırasında en önemli çalışmalarını bayındırlık alanında gerçekleştirdi. Rıfat Paşa, halkı da işin içine katarak bu çalışmalardaki devlete yük olma payını minimize etmişti.4 yıllık görevi esnasında 1,400 Km’yi aşkın yol yaptırmıştır. Bu, o zamanının imkanları ve altyapısı düşünülecek olursa büyük bir rakamdır. Ayrıca, inşa edilen bu yollar üzerinde irili ufaklı binden fazla köprü, beş bin kadar menfez ve kasis inşa ettirmiştir. Halil Rıfat Paşa’nın bu altyapı çalışmalarını ne kadar kararlıkla yürüttüğüne ilişkin şu anekdot anlatılır:

“Sivas-Ordu yolu üzerinde Suşehri-Zara arasındaki Kuşkayası denilen bölgede kayaların yarılması esnasında işçiler arasında bir ümitsizlik başlar ve yolun açılamayacağı kanaati ağır basarak işi durdurmak için Halil Rıfat Paşa’ya müracaat ederler. Ancak Paşa’nın bu istek için gelenlere cevabı şu olur: “-Her işçi yediği ekmek miktarında kaya koparabiliyor mu? “Evet, daha fazlasını da çıkarıyor” cevabı üzerine, Paşa “Devam etsinler, bu yol açılır” cevabını vererek kararlılığını ortaya koyar ve dediği gibi meşakkatli bir çalışmadan sonra kayalar yarılarak yol açılır” (Nurettin Birol, Halil Rıfat Paşa ve Dönemi ve İcraatı 1827-1901, Cedit Neşriyat, Ankara, 2009, s.117).

Halil Rıfat Paşa’nın Sivas Valiliği döneminde nahiye (bucak) müdürlerine gönderdiği 11 adet “tenbihname” ile de oldukça meşhur olmuştur. Rıfat Paşa, bu tembihnamelerde “yalın ve sade bir üslupla” eğitim, tarım, ulaşım, ormanlar, köylerin kalkınması ve buralardaki yaşam koşullarının düzeltilmesine ilişkin önerilerini samimi bir şekilde dile getiriyordu. Halil Rıfat Paşa tarafından dikte ettirilen ve çok ilginç bir içeriğe sahip “5 No’lu tembihname” şöyleydi:

“Patates denilen mahsul ki yer elması gibi bir şeydir. Bu mahsul insanda, hayvanda ekmek yerini tutar; çok yerler de halk bununla gıdalanırlar ve bu mahsul yağmur yağmasa yine olur. Maazallah bir memlekete çekirge düşse ve ekinleri yese, patatese zarar edemez. Hasılı bu mahsul fukara için çok faydalıdır.

Hangi köylere de ekilir ise, her hane kendi idaresine yetecek kadar, bundan sonra mevsiminde patates ekecektir. Ekmeyen ahaliye ve ektirmeyen müdürlere, hükümet tembihini dinlemeyenler hakkında ceza icra olunacaktır” (SİSKAV, Sivas Valisi Halil Rıfat Paşa ve Tenbihnameleri, SİSKAV Yayınları, Sivas, 2002, s.61)

Not: Bu metin, Olcayto Şahin Sivas Tarihi 1-2 (Editörler Suat Türkay, Sami Bildirici, Bahattin Gülez), Dilek Ofset Matbaacılık, Sivas, 2023, s. 305-309)’dan alıntılanmıştır….




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —