Yeni başlayan düğünler ve köy festivalleri ile meydandan meydana koşan insanlarımızın mutlulukları görülmeye değer.
Kışı etli pide, kısır, köfte gibi besinlerle geçirerek adeta yağ deposuna dönen pek çok insanın, düğünlere kendilerini atarak zayıflama algısı içersine de girdikleri biliniyor.
Şarkılar eşliğinde yeri göğü inleten pek çok ?hacimli? hemşerimizin, doğal solaryuma girer gibi terin suyun içinde kalarak bu şarkı ile kendilerinden geçtikleri gözlemleniyor.
Mahalle ve köy düğünlerinde ?hop bico hopla bico ve ellik ile? düğün sona ererken, salon düğünlerinde ise daha ilkelize modern! bir tarzın yaşandığı biliniyor.
Salonlarda kendilerinden geçen insanımızın, hemen hemen haftada bir veya iki düğüne gittikleri ve her gidilen düğünde de terin suyun içinde kalarak oynayıp mutlu oldukları gözlemleniyor.
"Umre ve Hacca" gitmiş bazı kadın seyircinin ise, oynanan oyunlara içlerinden eşlik ettikleri ve etrafın kınamasından korktukları için oynamamak için direndikleri yorumları yapılıyor.
Oynamak için dizlerinde derman olmayan yaşlı pek çok teyzenin de, gençleri iç geçirerek izledikleri görülüyor.
