HASAN UĞURLUBARAJI (AYVACIK)
HİDROELEKTRİK SANTRALİNŞAATI KISIM III
Santral binasının cebri boru 3 nolu tünel girişi üstündeki göçük işlerinin çözümü için hazırladığım tavan takviye projemi, yetkili EPDC Baş Mühendisi Mr. Hino onayladı. Yeni projeye göre esas kaplamanın 20 cm daha fazla açıklığına kadar tavan altındaki göçük malzemesinin üzerine kovalarla kum takviyesi yaptık. Daha fazlasını tomruklardan kesilen hurda kapak tahtaları ile kemer haline getirdik. Üzerini yırtık çimento kağıtlarıyla kapladık ve tesviye ettik. Onun üzerine iki kat 1 mm kalınlığında naylon örtüyle kapattık ve ön kaplamanın formunu temin ettik. Böylece göçük malzemesinden faydalanmış oldum. Beton dökmeden evvel tünelin sağ ve solunda olmak üzere Eğri Köprü ayak temellerini andıran betonu ve kaya yükünü taşıyacak olan 25 mm çaplı nervürlü 4 metre uzunluğundaki bulon demirleri için 34 mm çapında 3 metre derinliğinde sehpa kullanmadan 20 cm aralıklarla çift sıra meyilli delikler deldirdim. Sağda ve solda 30´ar adet olmak üzere metreküp hacimde 500 kg çimento şerbeti ile doldurup, 4 metrelik 60 adet demirleri (enjeksiyonlubulon) yerleştirdik. Alın kalıbını yaparak takviyesinden emin olunca 350 kg dozajlı dolgu betonunu pompa ile bastık. Takriben 4 mikser, (her birinin hacmi 3 er metreküp ) ile toplam 12 metreküp boşluğu doldurduk. 10 gün bekledikten sonra göçük pasasını tünel dışına taşıdık. Tavanda asılı duran kocaman beton kütlesinin görünümü mualla taşı gibi çok komikti, fakat görenler düşer mi diye endişe duyuyorlardı. Cebri borunun taban tesviye betonu için kalıp yapması icap eden Formen Necati Terzi´nin cesaret edemediğini görünce, tam betonun altında ayakta durarak kalıbını yapmasını sağladım. Bu kalıp demir ve beton işlerinde çalışanlar hem gülüyorlar ben de onlarla beraber olduğum için korkusuzca çalışıyorlardı. Sonradan üç nolu cebri borunun tamamının ön kaplama beton işlerini tamamlayınca görünüm istenilen düzgün şekli almış oldu. Böylece, santralın hem tavanından alt kotlara kadar, kemer, duvar, salyangoz, kuyruksuyu, bara tünellerinin kazılarını bitirmiş olduk.
Salyangoz, türbin, jeneratör montajlarında kullanılan 300 ton kapasiteli gezer vinci yerleştirince; cebri boruların +122 kotundan +58,50 kotuna kadar 500lik meyille inen genişletme hafriyat malzemelerini, basınçlı kompresör hava jeti ile alttaki yükleme yerine püskürttük. 15 ton kapasiteli kamyonların boş-dolu ağırlıklarını indirip kaldırma işlerini santralın 300 tonluk gezer vincini kullanarak yaptık. Santral binasından T1 derivasyon tünelindeki vana odasının, havalandırma şaftına, perde enjeksiyonu galerilerine ulaşım hafriyatlarını ve trafo binasına enerji kablolarını taşıyan iki adet bara tünellerinin kazı ve betonlama işlerini bitirdik.
Enerji Tünellerinin kazıları, betonlama işlerini iki adet pantolon tünelleri ve dört adet cebri boru tünel hafriyatlarını, iki adet enerji tüneli kapak şaftları kazılarını ve betonlarını bitirince; sıra çelik cebri boru segmentlerini ray üzerinde, elektrikli ve halatla kontrol edilen inşaat vinçleri ile 500lik meyilde yürüterek parça parça dizerek v harf şekilli kaynak yaparak röntgen çekimine hazırladık. Röntgende boşluk olan yerleri tekrar temizleyip kaynak ve röntgene tabi tuttuk. %100 randımanı sağlayınca diğer segmentlerin kaynaklarına başladık. Cebri borunun her biri 85 metre uzunluğu olan kısımlarını iki adet çelik pantolonlara ikişer ikişer kaynaklarla birleştirdik. Türbinlerinin altına yerleştirilecek salyangoz montajlarına devam ettik.
Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerini Ayhan Şahenk Bey ve Doğuş çalışanları olarak bizler de birlikte enerji tünellerinden yürüyerek pantolon ve cebri boru sistemini üstten göstermek istedik. Heyet tam kapak şaftının altına gelip yetmiş metre yükseklikte hafriyatı ve betonu tamamlanmış halini görünce baretini düşürmemek için yukarıya bakan Yönetim Kurulu Başkanı çok etkilendi. Orada Ayhan Şahenk Beyi kucaklayarak yanaklarından öptü. Bu geziden misafirlerini çok memnun gören Ayhan Şahenk Bey, Gönül Talu Beye talimat vererek İbrahim Balaban´a hemen 10.000 Tl prim ver demiş. O akşam Gönül Bey primle beraber beni tebrik etti. Ben de ? Bu başarıyı, emeklerini esirgemeden çalışan bütün arkadaşlarımın sayesinde elde ettik? dedim.
Cebri Boru segmentleri birer birer 500lik meyilde ray üzerinde arabalar ve halatlı vinç ile indirilirken ben de tam üç sene tatil yapmadığım için iki haftalığına Reşat Beyden izin alarak Sivas Kangal Balıklı Kaplıcasına ailece gittim. Şantiyeye dönüşümde Reşat Bey çıkışarak nerede kaldın İbrahim dedi. Meğer segment indirilirken tünelin üstünde avuç içi kadar bir çıkıntıya değmiş ve Işık Makine Mühendisi Paşa Bağdatlı sızlanarak Reşat Beye açıklama yapmış. Durumu öğrenince zaten hazır halde olan tarama arabasındaki merdivene emniyetle tırmanıp o basit çıkıntıyı atlas copco tex10 havalı küçük kırıcı tabanca ile 10 dakikada koparınca problem halledilmiş oldu. Yokluğumda gecikmelerini kamufle eden Işık Makine ekibinin niyetini izole etmiş oldum.
İşler artık tamamen kontrolüm altına girmişti. Reşat Beye ve Gönül Beye şunları söyledim. 1976 yılı için İsveçli W&P Firmasına ihtiyaç duymuyorum, ama siz isterseniz devam etsinler dedim. Doğuş olarak inanmış olacaklar ki 1976 senesi başlarken İsveçli Danışman ekip Türkiye´den ayrıldı.
Japon Toshiba Firması 1. Ünite Salyangoz dairesinin alt yarısını hazırladığımız temellerin 32 mm likankraj demirlerine kaynakla tespit ettikten sonra, dışının tamamına beton dökmeden betonlanmış yarım kısmının altına temel ile çevre salyangoz arasındaki kalan boşlukları kontak enjeksiyonu ile doldurulması istendi. Bu talimatı EPDC Baş Mühendisi Mr. Hino verdi. Aslında tamamına beton döküldükten sonra yapılması gerekirdi. Fakat Mr. Hino ısrarla yapılmasını istedi. Enjeksiyon işleri yetkilisi Cevat Gülsoy Bey, Nallıhanlı Formen Ekrem Ayhan´a talimat vererek enjeksiyona başlattı. Enjeksiyon devam ederken en fazla 1-2 atm basınç olması gereken manometreyi kontrol eden Ayvacıklı işçinin dalgınlığı ile basınç 12 atm ye çıkınca zaten üstünde yük olmadığı için aniden yükselmiş basıncı kontrol edemeyen cahil, dikkatsiz ve bilgisiz bir işçinin yüzünden bütün kaynakları kopararak salyangozu yüzdürmüş oldu. Bu hadise Gönül Talu´nun mide kanaması geçirmesine sebep oldu. Acilen hastaneye yatarak tedavisine başlandı. Toshiba yetkililerinden Mr. Narita ertesi gün salyangozu sökmeye başladı. Biz de aşırı demirli betonu hidrolik darda kırıcı tabancalarla dört günde kırdık. Yeniden temel betonunu döktük. Bilahare bütün salyangozların çevre dış betonlarının tamamı döküldükten sonra kontak enjeksiyonlarını yaptık. EPDC Kontrollük Baş Mühendisinin kusuru olduğu için fazla gürültü koparmadılar. 1976 yılının Nisan ayı feyezan zamanı gelmeden tedbir almak amacıyla T1 derivasyon tüneli beton kalıbı hasar görmesin diye; aynı tünel içinde vana odası tıkaç betonu için genişletme yapılmış ve havalandırma şaftına 20 metre uzaklıktaki yere çekilerek yerleştirildi. Tabi kalıbın bir kısmı T1 derivasyon tüneli içinde altından su geçişine engel olmadığı için sürüklenmeyecek şekilde tespit edilmiş oldu. Sel suyunun çok miktarını alt kottaki T2 derivasyon tüneli taşıyacak ama yine de T1 tüneli girişinde yarı yüksekliğine kadar çıkışında ise tam yüksekliğini dolduracak şekilde sel sularının akacağını tahmin ediyorduk. Bu halde beton kalıbımız hasar görmeden sel tehlikesini atlatabilecekti. T1 derivasyon tünelinin boy kesitini ve çıkış ağzında tünelden tam doluya yakın aktığını bilmeyen Ayvacık Köylerinden elektrik ekibinde çalışan iki kafadar, kayıklarını kolayca tüneli kullanarak türkü söyleyip arkadaşlarına el sallayarak geçmek istemişler. Bizden daha önceki günlerde müsaade isteyince tehlikeyi bildiğimiz için kesinlikle kabul etmedik. Aradan üç gün geçince bir Pazar günü yine izinsiz ve habersiz olarak kayığa binerek yanlarına el feneri, tekerlek iç lastiklerini alarak tünelden giriş yapmışlar. Bir saat sonra tünelin diğer tarafından çıkmayınca iç lastiğe el fenerlerini bağlayıp bir de not yazıp suya bırakmışlar. Tünel çıkışında bunların el fenerini, iç lastiğini ve yazdıkları notu gören köylüleri emniyet ekibine haber vermişler. Evde dinlenirken beni aradılar derhal baraja ulaşınca yazdıkları notu okudum. Diyorlar ki kayığımız tünel kalıbına takıldı ve kalıbın üzerine çıktık, çok soğuk bizi kurtarın ne para isterseniz veririz. Zaten kalıba takılmasalardı boğulurlardı; çünkü tünel meyille 10 metre aşağıya iniyor ve çıkış ağzında ise tam dolu kesitte akarak 10 metre yükseliyor. Bu durumu şantiye doktorumuz Mustafa Bey ve Emniyet Mühendisimiz Ali Bey ile istişare ettik. Olayı Çarşamba Kaymakamlığına bildirdik. Baraja 35 kilometre mesafede olan Çarşamba´dan Kaymakam ve itfaiye ekibiolay yerine geldiler. Kaymakam bizden hiçbir şeyekarışmamamızı istedi. Kendisinin sadece nereden tünele ulaşabileceğini sordu. Kaymakama ve itfaiyeye öncülük ederek havalandırma bacasına götürdüm. Diğer yandan T1 tüneline akan sel suyunun hızını ve miktarını azaltmak için giriş ağzına kamyonlarla dolusavaktan büyük taşlar dizdik. Ayrıca yamaçlara püskürtme betonu (shotcrete) için tel kafes tespitinde kullandığım halattan yaptırdığım ip merdiveni de şaftın içine sallandırdık. Bu hazırlığı gören Kaymakam Bey İtfaiye Amirine talimat verdi ve iki işçiyi kurtarmalarını söyledi. İtfaiye amiri ve eri ip merdivenden tünelin tavanına kadar indi ve suyun akışından ürpererek geri çıktılar. Kaymakam Beye dedi ki ? Beyim biz şimdiye kadar hep yukarıdan adam kurtardık, aşağıdan bunları kurtaramayız? dediler. Kaymakam bu sefer üzülüp, sinirlenerek bundan sonra bana dönerek ne yaparsanız yapın dedi. Ekibiyle beraber Çarşamba´ya geri döndü. Biz de ip halatla, lastik botu tüneldeki akan suya bağlayarak bıraktık. Şafttan aşağıya aydınlatma lambaları sarkıttık ve balık tutmadaki ve ırmaklardaki cesur mahareti olan başta KökdemirBasut ve Ayvacıklı gözü kara bir işçiyle kontrollü olarak kalıbın yanındaki kayığa ulaştırdık. Kayığı da sonradan almak üzere kalıba bağlattık. Adamları lastik bota alarak birer birer ip halat merdivenden bağlayarak yukarı çıkardık. Doktor Mustafa Bey bunları Şantiyenin revirine yatırdı ve teskin edici ilaçlarla sabaha kadar tedavilerini yaptı. Kurtarma operasyonuna saat 11:00 de başlayıp saat 22:30 da evimize dönebildik.Kurtarma operasyonundan sonra Kaymakam´a haber verdik, kendisi de bize çok teşekkür etti.Hayatta kalmalarına koruma maksadıyla tespit ettiğimiz kalıp sebep oldu. Tabi ki alemlerin sahibi Yüce Allah C.C bizlere bu işi yaptırarak o kullarını kurtarmış oldu.
Yaklaşım tünelinden (irtibat tüneli) yeraltı tünel ve galerilerine indiğimiz zaman yolların bakımına fırsatımız olmazdı. Alt kotlardaki su pompalarının jeneratör ve kompresörlerin bakımlarını daima pazar günleri yapardık. Tabii jeneratör çalışmayınca karanlıkta bakım yapmayı iş için kullandığım Dodge pikabın farlarını ve el fenerimi kullanırdım. Bir defa Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk´ün barajı ziyaret edeceği söylendi. Biz de yollara ve temizliğe ve bakıma epeyce emek harcadık. Ziyarette çok bakımlı bir görüntü verdik. Keşke her ay böyle ziyaretler olsa, ne iyi olur diye söylenmiştim.
Ocak 1974 de iş planlaması yapılarak başlayan Hasan Uğurlu (Ayvacık) Barajı ve Hes İnşaatı Temmuz 1980 de geçici kabulü yapılarak işletilmeye başlandı. Milletimize ve memleketimize hayırlı olsun İNŞALLAH..