HAYATIN ÖZÜNÜ YAKALAMAK
Hayat, insana bahşedilmiş en büyük nimetlerden biridir. Bu nimetin hakkını verebilmek, onu gerçekten idrak edebilmek, insanın kendisiyle ve Rabbiyle olan ilişkisini anlamasından geçer. Bazen farkında olmadan boş şeylerin peşinde koşar, önemsiz detaylara takılır ve hakikati gözden kaçırırız. Oysa asıl mesele, sahici ve derin bir farkındalıkla hayatı yaşamaktır. Ve asıl meselenin çeldiricilerine takılmadan hedefe doğru yol alabilmektir.
İnsana verilmiş olan en doğru ve yeterli olduğu kadardır. Hayatımızdaki her şeyin bir sebebi, her olayın bir hikmeti vardır. Bazen elimizden kayıp gidenlere üzülürüz, bazen de ulaşamadıklarımız için hüzne kapılırız. Ancak gerçekten ihtiyacımız olan, bizim için en hayırlı olan zaten bizde olandır. Bu farkındalığa ulaşan kişi, başkalarının sahip olduklarına göz dikmez, kendi hayatına ve sahip olduklarına şükreder. Ve bu insan zengin olmasa da mutlu insandır.
“ Hayatımız Allah’ındır. Öyle de Olsun!”
Hayatın özünde, her şeyin kaynağı Allah’tır. Rızkın da, ilmin de, sağlığın da gerçek vericisi O’dur. İnsan ne kadar çaba sarf ederse etsin, sonunda Allah’ın takdiri olmadan hiçbir şey gerçekleşmez. O yüzden tevekkül sahibi olmak, her şeyin Allah’tan geldiğini bilerek hareket etmek, insanı içsel bir huzura kavuşturur.
“Yaratarak içime yerleştirdiği ruhta Allah’ındır.”
İnsana verilen en büyük nimetlerden biri de ruhtur. Ruh, sadece bedenin bir parçası değil, insanı insan yapan özdür. Ruhunu besleyen, onu temiz tutan, tezkiye eden kişi gerçek anlamda huzuru bulur. Maddi varlıkların, geçici başarıların, anlık hırsların içinde kaybolmadan ruhunu doyurabilen insan, en büyük zenginliğe sahip demektir.
Sağlık, hayatın en büyük nimetlerinden biridir ve ancak kaybedildiğinde kıymeti tam olarak anlaşılır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), insanlara sağlıklı bir beden ve sağlıklı bir ruh ile yaşamanın önemini öğretmiştir. Sağlıklı bir yaşam, sadece fiziksel bir durum değil, aynı zamanda zihinsel ve manevi bir dengedir. Hayata sağlık ve bilinçle bakabilmek, onun değerini bilmek ve ona göre yaşamak gerekir.
Sonuç: Yöneticilik ve Samimiyet
İnsan hayatı boyunca çeşitli roller üstlenir. Kimi zaman bir yönetici, kimi zaman bir anne-baba, kimi zaman bir öğrenci, kimi zaman bir dost olur. Ancak hangi rolde olursa olsun, insanın en önemli görevi samimi olmaktır. Samimi bir yönetici adil olur, samimi bir anne-baba evladını en güzel şekilde yetiştirir, samimi bir Müslüman Rabbine bağlı yaşar. Hayatı anlamlı kılan, sahici bir samimiyettir.
Hayatı tüm yönleriyle kavrayabilmek için samimiyeti, tevekkülü ve şükrü bir yaşam tarzı haline getirmek gerekir. Çünkü sonunda, bize verilen ruh, sağlık ve rızık yeter. Önemli olan, bunların kıymetini bilmektir.