HÜSEYİN ÜNAL VEFAAT ETTİ.

HÜSEYİN ÜNAL VEFAAT ETTİ.

Bir halk filozofu olan Sivas’ın tanınmış simalarından Hüseyin ÜNAL, namı diğer Kenedi Hüseyin vefat etti. “Rakım yükseldikçe kaburga kalınlaşıyor” diye ilginç sosyal tespitleri ile de tanınan Hüseyin ÜNAL, Sivas’ın akil insanı olar

Bir halk filozofu olan Sivas’ın tanınmış simalarından Hüseyin ÜNAL, namı diğer Kenedi Hüseyin vefat etti. “Rakım yükseldikçe kaburga kalınlaşıyor” diye ilginç sosyal tespitleri ile de tanınan Hüseyin ÜNAL, Sivas’ın akil insanı olarak tanınıp sevilmekteydi.

Sivas’ın maruf simalarından Hüseyin ÜNAL namı diğer KENEDİ HÜSEYİN Hakka yürüdü.

Sivas’ın akil insanlarından biri olarak kabul edilen ve sevilen Hüseyin ÜNAL, başta Sivas Spor’un ilk yıllarında gösterdiği emek ve gayretle de tanınmaktaydı.

Çerkezin Kahvesi müdavimlerinden olup, nargileyi bir sanat eseri gibi kullanan Hüseyin ÜNAL, birçok insan tarafından bir halk filozofu olarak tanınmaktaydı.

Hafik İlçesi Durulmuş Köyü doğumlu olmasına rağmen Sivas’ta daha çok tanınan ve sevilen Hüseyin ÜNAL, Sivas’a birçok hizmetin gelmesi noktasında emeğini esirgememiş bir olarak takdir edilmekte...

 

Sivas’ın Yitik Zamanları İsimli Kitapta Hüseyin ÜNAL ile ilgili bir bölüm…

 

Kenedi Hüseyin

Her yörede, o yöreyi çekip çeviren akil adamlar mevcuttur. Yüce Yaratıcının onlara verdiği zekâyı, imkânsızlıklar nedeniyle eğitim alanında kullanamasalar da, mutlaka bir yolunu bulup ortaya çıkıverirler. Keskin zekâları ve iş bitirici özellikleriyle hemen fark edilirler kalabalıklar tarafından.

Bu insanlar, aynı zamanda, bir şehrin kültür tapularıdır. Onlar sayesinde şehir hafızası canlılığını korumuş ve ileriki yüz yıllara da, bir emanet bırakılmıştır. Bu tür insanların Sivas’ta yaşaması, belki de çok önemli bir şans. Onların bu ilginç yaşamları sayesinde, şehrin kültürü, hâlâ canlılığını devam ettirmekte. 

Sivas, yüzyıllar boyu, onlarca gönlü gani bilge tarafından korunup geliştirildi. Hemen hemen şehrin her yöresinde, bu tür insanları görmek kaçınılmaz. Belki de bazı zamanlar, hamlıkların olgunlaşması için, bu tür insanlara önemli görevler yüklenir…

**

Kenedi Hüseyin de Sivas tarihine mal olmuş ilginç bir kişidir. Her ne kadar Hafik Durulmuş Köyü’nde yaşasa da, çoğu zamanını, Sivas’ta geçiren bir halk filozofudur. 1932 yılında başlayan hayatın, dur durak bilmeyen bir başoyuncusu. Uzun yıllara serpiştirilmiş hızlı adımların, tecrübeyle harmanlandığı ilginç bir hayat fotoğrafı.

Siyasetin, her aşamasının içinde bulunduğundan olsa gerek, döneminde yaşayan Türk dostu Başkan Kenedi’ye, insanların sempatisinden dolayı, bir şakayla ona da Kenedi lakabı yakıştırılır. Artık o Sivas’ın Kenedi Hüseyin’idir… Sevenleri de, sevmeyenleri de ona Kenedi Hüseyin diye hitap ederler. O da aldırmaz zaten. Uzun bir çöl yürüyüşünde, gördüğü geçirdiği nice zamanların film kareleri ile meşguldür zihni. En yalnız olduğu zamanlarda dahi, onca bir kalabalık, bir bir arşınlar hayallerini. Günlerini derinleştirerek geçirmenin verdiği olgunlukla, hafif bir tebessüm bırakır günü birlik anlara…   

 

Çerkezin Kahvede Bir Halk Filozofu

Sivas’ın, en meşhur mekânıdır desek yeridir. Hemen hemen herkesin uğradığı, yıllardır bilinen   “Çerkez’in Kahvesi”. Yazarların, şairlerin, mukallitlerin, burnundan kıl aldırmayan entellerin, geleceğe hazırlanan siyasetçilerin, adam avlayan sendikacıların, mevki ve makam için kulis yapıp, güvercinlerden taklanın en alasını öğrenen cingöz insanlar, velhasıl Sivas’ın özetini orada görmeniz mümkün.

Mekan zamanla değişmiş olsa da, konukları hiç değişmemiş.

Buranın en eski müdavimlerinden biri de Hafikli Hüseyin Ünal. Nam-ı diğer Kenedi Hüseyin. Hafik’ten Sivas’a her gelişinde, mutlaka uğramaya çalıştığı en önemli mekândır Çerkez’in Kahve’si.

En az üç kuşağa şahitlik etmiş ve üç kuşak tarafından da tanınan nargile üstadı. Sivas’ta yetişen birçok yazar ve siyasetçiyi de yakinen tanıyan Kenedi Hüseyin, “onlar benim dizimin dibinde yetiştiler” diye de zamana, kendince not düşmektedir.

Kendi akranlarından oluşan sohbet halkasının, etraftakiler tarafından da izlendiğini ve bu sohbet halkasının tadına doyulmaz anlarına hasret kaldığından yakınsa da, hâlâ aklına yatkın insanlarla, tadı damakta sohbetlerden de geri durmamaktadır.

**

Dikkatli ve kuşkulu gözler, yarı çatık iki kaş, attığı adımı hesaplayan bir duruş ve kendinden emin Osmanlı bürokratı tavrıyla, hemen her konuda bilgi sahibi olduğuna, insanın kanaat getirdiği, Sivas’ın, yitik zaman halk filozofu.

Siyasetten, futbola, Ankara’daki yöre yatırımlarını takibe kadar, her konuya el atmaktaki mahareti, onun halk tarafından da sevilmesine neden olur...

Siyasetin hem içinde, hem dışında tutum ve davranışları ile, tipik şark insanını anımsatmakla da beraber, yabancı milletlerin ilerleyişini de takip etmekten geri durmayan bir münevver…

Rakımla, kaburga sayısı arasında orantı kurabilen, “rakım arttıkça, kaburga sayısı da artıyor” diye öz eleştiriyi de elden bırakmayan ve bunu anlamlı anlamlı anlatırken, satranç ustası bir Farisi gibi, zihninin en dip labirentlerinden şah demeyi ihmal etmeyen ilginç bir adam.

**

Yaşadığı dönemin gelgitlerinden olsa gerek, Sultan Hamit gibi, kuşkuya hazır bir izlenimi, insanda bırakan bir bakış. “Kuşku, zekâyı yönlendirir” sözünü anlamlandıran bir anlam…     

Sivas’ın, yitik zaman halk filozofu Kenedi Hüseyin, ilerlemiş yaşına rağmen, zihninin canlılığı ile hâlâ insanları, etkilemeye devam ediyor.

Nargile ile uzun yıllar süren bir dostluğun, hâlâ iflah olmaz bir tutkunu. Nargileyi, bir usta edasıyla fokur fokur fokurtadan Kenedi Hüseyin, dumanın eğri büğrü seyri âleminde, kim bilir ne hâtıralarla yüzleşmekte. 

Nargile konusunda, hele hiç tavizi yok desek yeridir.  “Ben bulaştım siz bulaşmayın” ikazının akabinde, yanlış bir nargile içeni de görse, hemen uyarıp, “her şeyin bir usulü, erkanı var” diye, nargile ile tiryakisinin sarmaş dolaş dostluğunu gösterir.