İHBAR VAR...
Sivas Esnaf Kredi ve kefalet Kooperatifi seçimleri, yaklaşık üç aydan beri yerel gündemi meşgul ediyor. Zannedersiniz belediye başkanlığı seçimi yapılacak. Adaylar büyük bir gayret içinde, ilgili ilgisiz buldukları her kapıyı ziyaret ederek, kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Tabii kolay değil, neticede otuz beş yıllık bir iktidarı devirecekler.
Sağlık sorunlarından dolayı yeniden aday olamayan Yüksel Demirgil, istemese bile otuz beş yıldan sonra, ilk defa meydanı boş bırakmak zorunda kalıyor. Adayların bir kısmı kooperatifin şeffaf olmadığını ve bu güne kadar kapalı kapılar ardından yönetildiğini iddia ederek, “bu saltanatı yıkacağız” diyor.
Umarım, yeni gelenler eskinin saltanatını yıkacağız derken, kendi saltanatlarını kurmazlar. Bu kadar gayret ve mesai sarf etmeleri pek hayra alamet değil ama biz yine de iyi niyetle bakalım...
Sivas Esnaf Kredi ve Kefalet Kooperatifinin yeni yönetiminin seçimi halkı birebir ilgilendiren bir mesele olmamakla beraber, bu süreçte her kesimi ilgilendirecek garip bir olay yaşandı.
Başkan adaylarından Hakan Demirgil, geçtiğimiz Salı günü, 300 kişilik bir restoranda, 40-50 kişilik bir esnaf grubu ile birlikte bir basın toplantısı düzenler. Bu toplantı için önceden valilik özel kalemine bilgi verilmiş, sözlü olarak izin alınmış ve hatta toplantı başlamadan önce birkaç polis salona gelerek, gerekli kontroller bile yapılmış.
Bütün bunlara rağmen ve basın toplantısı devam ederken, emniyet mensupları aniden salona girer, salgın tedbirlerine uyulmadığı konusunda ihbar olduğunu söyleyerek, toplantıyı yarıda keserler. O sırada başkan adayının elinde mikrofon vardır ve konuşmaya devam etmektedir. Hakan Demirgil ve yanında ki diğer oda başkanları, şaşkınlık içinde kalırlar. Sivil polisler, salonda bulunan esnafların kimliklerini toplar ve güvenlik sorguları bitinceye kadar orada bekletirler.
Bunun üzerine Hakan Demirgil ve yanındakiler, sıcağı sıcağına bir açıklama yaparak ” bu gün Sivas için kara bir gündür, kimse bizi arkasız sanmasın, bu olayı Ankara’ya taşıyacağız” der. Taşırlar, taşımazlar veya bu tür olaylar Ankara’nın ne kadar umurundadır, onu bilemem.
Ancak kanaatime göre bu olay çok anlamsız ve tutarsız olmuştur. Neden mi?
Daha geçtiğimiz ay, Sivas 4 Eylül Spor salonunda, Ak parti il kongresi yapıldı. Salgın ortamında iken düzensiz ve aşırı bir kalabalıkla gerçekleştirilen bu kongre için Ak parti il başkanı bile “olmaması gerekirdi ama salona 3 -4 bin civarında katılımcı geldi, bunları geri çeviremediklerini ve büyük bir coşku ile kongreyi yaptıklarını” söyledi. Acaba sayın vali, sayın emniyet müdürü, o gün Sivas’ta değiller miydi?
Şu bir gerçek ki, bizler halk olarak Ankara’dan gönderilen ve devlet erkini kullanan yetkililerle, her zaman birlikte yaşamak zorundayız. Ancak bu ve benzeri konularda milletin asıl muhatabı ne sayın validir, nede sayın emniyet müdürü. Bu tür olaylarda milletvekillerimiz devreye girmelidir. Çünkü halk olarak seçimlerde biz mülki idarecilere değil, vekilimiz olarak sizlere oy veriyoruz. Bu durumda da, gereğini yapmak ve kamuoyunu bilgilendirmek elbette size düşer...
Çok basit gibi görünen şu olayda bile devlet adına görev yapanların, eylemlerinin toplumda oluşturacağı etkileri de hesap etmeleri gerekir.
Unutmayınız ki, devletin makamları sizlere emanettir. Sadece biraz samimiyet yeterlidir...
Tacettin KEPENEK
